30 Ağustos Zafer Bayramı Kutlu Olsun
Mustafa Kemal'i gördüm düşümde,
Daha, diyordu.
Uğruna şehit olasım geldi hemen
Sabaha, diyordu.
Al bir kalpak giymişti al,
Al bir ata binmişti al,
Zafer ırak mı dedim,
Aha, diyordu.
(Fazıl Hüsnü DAĞLARCA)
.........
Savaşın Galibi Başkomutan Mustafa Kemal Paşa ile esir düşen Yunan Generali Trikopis arasında geçen konuşma;
Trikopis; "Siz bu muharebeyi nereden idare ediyorsunuz?"
Mustafa Kemal; "İşte, tam o süngülerin parıldadığını söylediğiniz yerde, askerlerin yanındaydım..."
Trikopis; "İşte harp böyle kazanılır. Yoksa 550 km uzakta, durum gözle görülüp hüküm verilmeksizin bir harita üzerinde pergelle ölçülerek, İzmir körfezinde bir yattan idare edilemez. Edilir ama netice böyle olur..."
Fakat bu arada garip bir şey oldu. Trikopis, Gazi Mustafa Kemal'e kendi başkomutanından bu şekilde bahsederken Mustafa Kemal, bir şey hatırlamış gibi sordu (1)
"Bundan bir kaç ay evvel Başkumandanınız Anesti, cepheyi teftişten avdetinde, gazetecilerin verdiği beyanatta;
"Mustafa Kemal mi? Ben bu isimde bir kumandan tanımıyorum! Cephede hiçbir yerde rast gelmedim demişti. Şimdi bir haftadır muharebe meydanındayım. Evet, Başkumandanınız nerededir"
Trikopis sadece iki ellerini yanlarına açtı. Başını öne doğru eğdi. Dudaklarını büktü ve öylece kaldı.
Ama ortada gene bir Yunan Başkumandanı vardı. Çünkü son muhaberenin başlangıcında Yunan hükümeti, Hacı Anesti'nin yerine General Trikopis'i Başkumandan tayin etmişti. Fakat daha ilk günden İzmir ile muhabere hatları kesilince, Trikopis bu emri alamadı. Ama emir Türk kurmayının eline geçmişti. Gazi Mustafa Kemal, karşısındakinin;
"Kim bilir, Başkumandanımız nerededir, bilmiyorum ki?" gibi hazin bir şaşkınlık ifade eden hali üzerine, Yunan hükümetinin bu emrini ve kendisinin Başkumandan tayin olunduğunu Trikopis'e bizzat tebliğ etti...
Esir generaller, Gazi Mustafa Kemal'in huzurundan hem teessür hem şaşkınlık içinde ayrıldılar. Şaşkınlıkları şundan geliyordu; intikamcı bir muzafferle karşılaşacaklarını sanmışlardı. Halbuki karşılarında insanüstü bir varlık vardı (2)
....
Zafer bayramını kutlamak için kimsenin iznine ihtiyacımız yok.
Yolları, caddeleri meydanları tutsanız evlerimizde kutlarız.
Evlerin ön ve arka cephelerinde al bayraklarımız dalgalanıyor bile...
Ülke gelincik tarlası gibi...
Gazi Mustafa Kemal paşa sevgisiyle çarpan yüreğimiz
Yasak dinler mi sanıyorsunuz? Aldanıyorsunuz!
Biz her koşulda onu anar, onur düşünür, onu hissederiz...
Bugün rüzgarı arkasına alanlar unutmasınlar ki,
Yarın o rüzgar terse dönüp onları önüne katıp savuracaktır
"Keşke Yunan galip gelseydi..." diyen zihniyetin sonu,
Hacı Anesti gibi hezimet olacaktır.
Bir "Diriliş Destanı" olan 30 Ağustos Zafer Bayramı,
Asil Atanın sadık evlatlarına kutlu olsun.
Türkiye Cumhuriyeti ilelebet yaşasın...
Dipnot;
(1) Cevdet Kerim- Türk İstiklal mücadelesi
(2) Şevket Süreyya Aydemir- Tek Adam Mustafa Kemal II.cilt
Kaynakça;
Şevket Süreyya Aydemir -Tek Adam Mustafa Kemal (1919-1922) II.Cilt.
Yorum Yazın