Andımız...
"Türküm, doğruyum, çalışkanım.
Yasam;
Küçüklerimi korumak,
Büyüklerimi saymak,
Yurdumu, milletimi
Özümden çok sevmektir.
Ülküm;
Yükselmek,
İleri gitmektir.
Varlığım Türk varlığına armağan olsun."
Türkiye Cumhuriyetinin kurucusu,
Musatafa Kemal ATATÜRK tarafından görevlendirilen,
Reşit Galip'in 1933 yılında yazdığı öğrenci andımıza,
12 Eylül döneminden sona ilave yapılmıştır;
"Ey Büyük Atatürk;
Açtığın yolda,
Gösterdiğin hedefe,
Durmadan yürüyeceğime
And içerim.
Ne mutlu Türk'üm diyene..."
Şimdi;
Ülkenin belini büken onca ağır sorun varken,
Andımızı kaldırma gayretkeşliğine düşenler,
Andımızın nesinden rahatsızlık duymaktadır?
Çocukların hep bir ağızdan söyledikleri
Doğruyum, çalışkanım mı?
Küçüklerimi korumak,
Büyükleri mi saymak mı?
Yoksa
Yurdumu, milletimi,
Özümden çok sevmek mi?
Ülküm yükselmek
İleri gitmek mi?
Hangisi?
Türküm mü?
Türküm tabii ki...
Tarihini düşmanlarından öğrenen
Nereden bilsin Türklüğün ne olduğunu!
Türk adını duyar duymaz
Vurur ırkçılık damgasını...
Oysa Türklük ırkçılık değildir.
Türklük bir tarih bilincidir.
Türk'ün tarihi yeryüzü kadar eskidir.
Türk'e yurt olmamış tek bir kıta yoktur.
Türk dünkü çocuk mu ki!
Türk köksüz, dalsız budaksız mı ki!
Tarihten adı silinip atılabilsin!
Asla ne tarihten çıkarılabilir,
Ne de adı silinebilir.
Türk hep vardı
Hep de var olacaktır...
Mankurtların oyununa gelmeyin.
Adı, sanı bellidir bu ülkenin
"Türkiye Cumhuriyetini kuran Türkiye halkına Türk Milleti denir"
Bugün bu bilincin uzağına düşmüş olsak da
And olsun ki
Yitirenler yeniden bulacaktır o cevheri,
Unutanlar yeniden hatırlayacaktır
Gökyüzünden mavi ışıkla yeryüzüne inen
Türklük bilincini...
Not; bu yazı danıştayın okullarımızda okutulan andımız ve devlet madalyalarından Atatürk kabartmasını çıkarma kararı üzerine "vatandaşlık tepkimizi" dile getirmek üzere yazıldı. And olsun ki Atamızın ne ilkelerinden ne de altında imzası olan eserlerinden asla vazgeçmeyeceğiz.
Yorum Yazın