ASTROLOJİK EVLERİN KÜMELENİŞİ
Zaman ve mekana bağlı olarak gökyüzünün yeryüzüne izdüşümü olan doğum haritalarında evler üç grupta toplanır;
1)Köşesel evler (angular) Bir doğum haritasının 4 köşe noktasını temsil eden ve pusulanın 4 ana yönüne karşılık gelen birinci ev (Koç burcu), dördüncü ev (Yengeç burcu), yedinci ev (Terazi burcu) ve onuncu ev (Oğlak burcu) bu grupta kümelenir. Gezegen etkilerinin en güçlü olduğu köşesel evler, öncü nitelikli burçlar tarafından temsil edildiğinden öncü evler olarak da bilinir. Transit haritalarda da köşe noktasına yaklaşan bir gezegen son derece dikkat çekicidir.
Şekil 1; Bir doğum haritasında köşesel evlerin konumlanışı.
Köşesel evleri zihninize doğru yerleştirdiğinizde hiç bir yere bakmadan bile gezegenlerin hangi saate hangi evlerden geçtiğini tahmin etmekte zorlanmazsınız. Örnek teşkil etmesi açısından Güneş'in bir günlük döngüsünü verebiliriz. Güneş sabah doğu ufku-Koç noktasından (1.ev/asc) doğar ve yükselişe geçer. Öğlen vakti saat tam 12 de en tepede, Güney meridyeni-Oğlak noktasında (10.ev/Mc) ısı ve ışığın en tesirli olduğu konumdadır. Akşam üzeri Güneş batı ufku-Terazi noktasında (7.ev/Dsc) alçalarak batar. Isı ve ışığının tesiri zayıfladığından düşüştedir. Gece saat 00.00 gösterdiğinde kuzey meridyeni-Yengeç noktasında (4.ev/Ic) en karanlıkta ve en diptedir. Görünmez olduğu, ısı ve ışık saçamadığı, bir nevi geçici ölüm uykusuna yattığı için güçsüz konumdadır.
Şekil;2 Güneş'in bir günlük döngüsü.
2)Halef evler (succedent) Takip eden evler olarak da adlandırılan ikinci ev(Boğa burcu), beşinci ev(Aslan burcu), sekizinci ev (Akrep burcu) ve onbirinci ev (Kova burcu) bu grupta kümelenir. Sabit nitelikli burçların temsilindeki bu evler orta kuvvette etkiye sahiptir. Köşesel evlerde alınan karar ve atılan adımlar, takip eden evlerde sağlamlık kazanarak sürer. Aynı şekilde transit haritalarda da köşesel evlerde başlayan eylemlerin ardıl etkileri halef evlerde tamamlanmaya doğru ilerler.
Şekil 3; Bir doğum haritasında halef evlerin konumlanışı.
3)Son evler(cadent); Batan evler olarak da anılan üçüncü ev (İkizler burcu), altıncı ev (Başak burcu), dokuzuncu ev (Yay burcu) ve onikinci ev (Balık burcu) bu grupta kümelenir. Değişken nitelikli burçların temsilindeki son evlerde gezegenler bir miktar güçten düştüğünden zayıf etkili evler olarak da anılır. Farklı bir açıdan bakacak olursak aslında köşesel evlerde başlayan, halef evlerde süregelen her ne varsa son evlere gelindiğinde nihayete erer. Son evlerin kendi içindeki en anlamlı karşılığı eğitim aşamalarını göstermesidir. Üçüncü ev (İkizler burcu); ilk eğitim, 6.ev (Başak burcu); orta eğitim (bilhassa mesleki eğitim), 9.ev (Yay burcu); yüksek eğitim (üniversite, akademi, yüksek lisans vb), 12.ev (Balık burcu); ruhsal eğitim (akıl ve mantığı aşan spiritüel konular, mentorluk vb). Dolayısıyla hem natal hem de transit haritalarda son evler kişinin eğitim hayatıyla da ilgili önemli ip uçları verir. Gene transit haritalarda daha önce başlayan eylemlerin tamamlanarak bitişini ve işlevini yitiren şeylerin kişinin hayatından çıkmasını gösterir.
Şekil 4; Bir doğum haritasında son evlerin kümelenişi.
Bir doğum haritasında evler yükselen noktasından Koç burcu ile başlar, sırasıyla diğer burçlarla devam eder ve Balık burcunun temsilindeki on ikinci ev ile sona erer. Astroloji konusundaki otoritelere göre evlerin gücü bir takım farklılıklar gösterir. Klasik astrolojik görüşe göre "İyicil(benefic)" ve "Kötücül(malefic)" etkilere sahip gezegenler olduğu gibi iyicil ve kötücül etkilere sahip evler de vardır. Bu evler sırasıyla 6. ev (Başak burcu), 8.ev (Akrep burcu), 12.ev (Balık burcu) dir. Kötücül etkili evler hem yaşam kaynağımız Güneş'in doğduğu hem de insanın madde alemine bedenlendiği yer olan 1.ev/yükselen noktası ile bir açı bağı kuramaz. Kötücül etkili evler ile yükselen noktası arasında sadece tali(minör) açı olan 150 derecelik birleşmeyen (inconjunct) açı bulunur (1) Ki klasik astrolojik görüş gezegenlerin birbirini göremediği, bir bakışım oluşturamadığı bu 150 derecelik tali açıyı bir açı olarak kabul etmez. Bu sebepten iyicil yükselen noktasının ışığı ve etkisinden mahrum kalan kötücül evlere daha ciddi ve ağır anlamlar yükler. Güneş, Ay gibi ışıklar başta olmak üzere içsel gezegenlerin bu evlere düşmesini ciddi sorun ve sıkıntılara delalet olarak kabul eder. Daha evrimsel bir bakış açısına sahip modern astrolojik görüş ise burada kişiyi aşan koşulların ağırlığını, somut bir şey ortaya çıkarabilme ve maddi alemde görülebilir olmasını sağlamanın zorluğunu kabul eder. Kişinin karşı karşıya bulunduğu ciddi sıkıntı ve sorunları görmemezlikten gelmez ancak bir felaket olarak da tanımlamaz. Evet, malefic evler diğerlerinden biraz daha fazla emek sarf etmeyi gerektirir ve çoğunlukla bu emeğin heba olma riski de yüksektir zira bu evlerin yükselen noktası (asc) ile ne elementsel, ne niteliksel, ne de açısal bir uyumu söz konusudur. Tamamen birbirinden ayrılmış enerji yönelimlerine sahip olduklarından sürekli bir gerginlik ve huzursuzluk üretirler. Bu ayrı enerji yönelimleri bilhassa yod açı kalıbından (Tanrının parmağı) oluşan bir konfigürasyona da sahipse geçmişten gelen (ister genetik isterseniz de karmik deyin) ve çözüm bekleyen ciddi temalara vurgu yapar. Genellikle 1. ev ile 6.ev arasında fiziksel kusur ve rahatsızlıklara, 1.ev ile 8.ev arasında ağır patolojik ve ölümcül durumlara, 12.ev devredeyse gizli ya da teşhisi zor psikolojik rahatsızlıklara, uzun süreli kapatılma ve dünyevi yaşamdan izole kalmaya meyil verebilir (2)
Bir sonraki bölümde sırasıyla her biri ayrı bir yaşam alanına karşılık gelen 12 evi temel özellikleri ile birlikte inceleyeceğiz.
(1) 150 derece (inconjunct) açı, Keplerin bulduğu 45 derece ve türevlerinden oluşan tali (minör) bir açı olmasına rağmen, büyük (majör) etkilere yol açtığından kesinlikle göz ardı edilmemeli ve titizlikle incelenmelidir. Bir sonraki yıla ait yazı dizimizde açılar konusu daha detaylı ele alınacaktır.
(2) Bu oldukça hassas bir konu olduğundan ileriki yazı dizimizde sağlık konusunda başlı başına ele alınacaktır. Çünkü sağlık astrolojisinde 6–8 ve 12 evlere düşen gezegenler şayet sert kontaklara sahip ve asalet kaybına da uğramışsa ciddi arıza ve hastalık göstergeleri olarak kabul edilir.
Yorum Yazın