Astrolojik Polarite (2)
Kutuplu bir dünyada yaşam süren kutuplu varlıklar olarak bir kutuptan diğerine savrulup dururuz. Hayatı şekillendiren onca tezat karşısında bitaraf kalmamız zordur. Dişil ve eril, güzel ve çirkin, aydınlık ve karanlık, iyi ve kötü, gece ve gündüz, soğuk ve sıcak, katı ve yumuşak... Bu liste böyle uzar gider.
Bu tezatlar içinden iki tanesini ele alıp astrolojik çerçevede örnekleyecek olursak; dişil ve eril enerji türü eşeyseldir yani cinsiyeti belirler. Ancak tek ifade biçimi cinsiyet tayini değildir. Bir erkeğin doğum haritasında dişil enerji toplamı eril enerji toplamından fazla çıktığında bunun anlamı sadece cinsel enerji sapması ya da cinsel kimlik kargaşası olmayabilir. Çoğunlukla dişil enerji yüksekliği bir erkeğe kadındakine eş bir duyarlılık ve derin anlayış kapasitesi verebilir. Onu daha şefkatli ve duygusal kılabilir, daha empatik ve romantik yapabilir. Aynı şekilde bir kadının doğum haritasında eril enerjilerinin dişil enerjilere oranla yüksek çıkması mutlaka cinsel yönelimde bir sapma olacağı anlamına gelmez. Belki hemcinsleriyle kıyaslandığında daha erkeksi tavırlar sergileyebilir, kaba kuvvet gerektiren işlerin üstesinden daha kolay gelebilir. Ağırlıklı olarak olaylara sebep sonuç mantığıyla yaklaşabilir, detayları göz ardı edebilir. Hiç kimse tek bir enerji kutbundan oluşmayacağına göre iki cinste de karşı cinse ait enerjilerin bulunması son derece doğaldır. Bunun insan bünyesindeki karşılığı her erkekte bulunan bir parça östrojen hormonu ile her kadında bulunan bir parça testosteron hormonudur. Cinsiyeti belirleyen şey elbette bu hormonların ölçüsüdür.
Sıklıkla yanlış anlaşılan bir diğer kutupsallık örneği ise iyi ve kötü arasındadır. Eğer kişi mevcut koşullanmaları aşamamışsa çoğunlukla otomatik pilota bağlanarak hayatını sürdürür. Ortalığı kaplayan klişeleri sorgulamadan kullanır, kesin yargılarda bulunur. Genelde hemen hepimizin söz veya davranışlarına ayrıştırma, kutuplaştırma, bölme, parçalama sinsice sızıp yerleşir. Bu iyi bu kötü deyip kestirip atmaya meyilliyizdir. Oysa hiç bir şey bizim bildiğimiz kadarıyla sınırlı olmadığı gibi hiç bir şey de göründüğü kadar değildir. İşin içinde bizim idrakimizi aşan bir şeyler mutlaka vardır. Tıpkı aşağıdaki örnekte gösterildiği gibi...
Ancak bilinç düzeyimiz yükseldikçe ve farkındalık derecemiz artıkça görüş ufkumuz genişler ve daha fazlasını görmeye başlarız. Haliyle o zaman her şeye daha temkinli yanaşırız. Her tezadın aynı tezgahta dokunan ak ve kara iplik gibi iç içe geçtiğini ve hayrete şayan bir biçimde rengarenk nakışlara dönüştüğünü fark eder ve bu binbir türlü nakışların her birimizin hayatlarını usta bir incelikle dokuduğunu idrak etmeye başlarız...
Astrolojik çerçevede elementler, nitelikler ve enerji kutuplarını bir arada formüle edecek olursak;
4 element x 3 nitelik = 12 burç eder. Tıpkı kan gruplarında olduğu gibi + ve - özelliği de bu tabloya ilave ettiğimizde formül sonuçlanır. Hepsini bir arada şematikleştirerek konumuzu tamamlayalım.
Burç adı; Elementi; Niteliği; Enerji kutbu;
Koç Ateş Öncü Pozitif
Boğa Toprak Sabit Negatif
İkizler Hava Değişken Pozitif
Yengeç Su Öncü Negatif
Aslan Ateş Sabit Pozitif
Başak Toprak Değişken Negatif
Terazi Hava Öncü Pozitif
Akrep Su Sabit Negatif
Yay Ateş Değişken Pozitif
Oğlak Toprak Öncü Negatif
Kova Hava Sabit Pozitif
Balık Su Değişken Negatif
Ateş burçları-Hava burçları-Su burçları ve Toprak burçları kendi aralarında üçgen açı oluşturur. Pozitif burçlar kendi aralarında 180 ve 60 derecelik açı bağı kurar aynı şekilde negatif burçlar da öyle... Pozitif ve negatif burçlar ise daha sert olan 90 derecelik açı bağı kurar. Bu majör açıların haricinde bir de burçların birbiriyle olan minör açı bağları mevcuttur. Yeni yılda açılar konusunu işlemek üzere esen kalın.
Kaynakça;
1) Nazan Öngiden - Yıldızlardaki Malzemedir Harcımızda Var Olan
2) Eylül Esintisi I ve II cilt
Yorum Yazın