Venüs'ün astronomik künyesi;

Konumu; Güneş'e yakınlık açısından 2.ci, sıcaklık açısından 1.ci sıradaki gezegen, (1)

Cismi özelliği; Dünyaya en yakın iç gezegen, saat yönünde ve en ağır dönen gezegen,

Güneş'in çevresinde dönüş süresi; 224 gün,

Kendi çevresinde dönüş süresi; 243 gün, (2)

Sideral Zodyakta ilerleme hızı; günde yaklaşık 1,5 derece,

Bir burçta kalış süresi; yaklaşık 24-25 gün,

Geri gitme süresi; yaklaşık 2 yılda bir 40-44 gün kadar, ortalama 1,5 ay geri gider. Venüs geri gittiğinde sistemdeki diğer gezegenlerle aynı yönde yani direkt dönmeye başlar.

Samanyolu sisteminde tüm gezegenler tanrı adları taşırken sadece Venüs bir tanrıça adı ile taltif edilmiştir. Farklı konum ve durumundan ötürü eskiler ona "Müstesna Venüs" demişlerdir. Venüs diğer gezegenlerin hiç birine benzemez sadece kütle ve hacim bakımından Dünya ile hemen hemen aynı olduğundan "ikiz kardeş" olarak görülür. Özgül ağırlık açısından kıyaslayacak olursak yeryüzünde 100 kilo olan biri Venüs'te 90 kilo gelir. Tüm gezegenler saat yönünün aksine dönerken bir tek Venüs'ün kendi ekseninde saat yönünde ve çok ağır dönmesini Dünya'nın yer çekimi (gravitasyon) kuvvetine bağlayan görüşler ağırlıktadır. Ancak bu konuda farklı teoriler de bulunmaktadır (3) Venüs, Güneş'in etrafında neredeyse dairesel bir yörüngede döner ve tıpkı Merkür gibi o da Dünya'dan gün doğuşunda ve gün batışında Güneş ile aynı yönde çıplak gözle izlenebilir. Gökyüzünde Ay'dan sonra Dünya'ya en yakın ve en parlak gezegen Venüs'tür. Eskilerin ona Güzellik Tanrıçasının ismini vermesi boşuna değildir çünkü Venüs, Güneş ışınlarını mükemmel bir şekilde yansıtır. Venüs, Güneş'in önünde bulunduğu sabah yıldızı konumdayken Phosphorus, Güneş'i takip ettiği akşam yıldızı konumundayken ise Hesperus adını alır. Venüs, Dünya ile iç kavuşum konumundayken karanlık yüzü bize dönüktür. Güneşin önünde ilerlerken ise arkasında siyah bir şerit bırakır, bu şerit geçiş başladıktan bir süre sonra kaybolur. Bu etkiyi yaratan Venüs'ün yoğun atmosferidir. Venüs'ün zehirli ve asidik atmosferi %93 oranında karbondioksit ve %02 oranında azot ve az miktarda değişik gazlardan oluşur. Venüs'ün 480 dereceye varan yüzey sıcaklığı, Güneş'e en yakın gezegen olan Merkür'den bile daha fazladır zira kalın atmosfer tabakası Güneş'ten gelen ışınları dışarı bırakmayıp içeride hapseder ve oluşan su buharı sera etkisi meydana getirir. Sülfürik asit yağmurları ve oldukça yüksek basıncıyla (2 km okyanus suyuna denk 90 atmosfer basıncı) adeta düdüklü tencere gibi kaynayan Venüs yaşamaya elverişli bir gezegen değildir. Bilgi ve Bahçeşehir Ünv. Öğretim görevlisi  Kozan Demircan'ın ifadesiyle;

" Venüs kutsal kitaplarda geçen türden gerçek bir cehennem. Yüzey basıncı çeliği ezecek kadar güçlü ve sıcaklığı kurşunu eritecek kadar yüksek. Karbondioksitten oluşan zehirli ve asitli bir atmosferi var.Tehlikeli yıldırımları gezegeni sarıyor ve yanardağları püskürüyor. Belki de Şair Dante, Cehennem eserini Venüs'ü rüyasında görerek yazdı dedirtecek cinsten bir gezegen"

Volkanik bir gezegen olan Venüs'ün iki ana dağlık bölgesi vardır. Kuzey yarım küredekine İshtar Terra, güney yarım küredekine Aphrodite Terra adı verilir. Gezegenin üst kısımlarında kasırga şiddetinde rüzgarlar eserken, yüzeyinde yaprak kıpırdamaz. Venüs'te saptanabilir bir manyetik alan yoktur. Ağır ve demir açısından zengin olan iç çekirdeği Dünya'nınkinden daha küçüktür. Venüs'ün uydusu yoktur. Yaklaşık 3 milyar yıl önce yağmurlu ve rutubetli ıslak bir gezegenken bugün nasıl olup da aşırı sıcak ve yüksek basınçlı bir gezegene dönüştüğü bilim insanlarınca tartışılan ve hala araştırılan bir konudur. Dünya, Güneş'in yaşanabilir kuşağının (ekosfer) tam ortasında yer alırken, ikizi olarak nitelenen Venüs ekosfer kuşağının Güneş'e en yakın kenarında bir ateş topu halinde dönmektedir. Mars gezegeni ise ekosfer kuşağının dış kenarında soğuk ve kurak bir çöl görünümündedir. Venüs'ün bu kadar ağır dönmesi atmosferini kızdırdığından yaşanabilir bir dünya olması umudunu zayıflatmaktadır. ABD ve Rusya tarafından araştırma amacıyla Venüs'e indirilen sondalar gezegenin aşırı sıcak yapısı nedeniyle bir kaç saat içinde kavrulup yok olmaktadır. Bu nedenle bilim insanları Dünya'ya daha yakın bir konumda yer almasına rağmen Venüs'ü, Dünya'laştırmak yerine Mars'ı, Dünya'laştırmanın peşine düşmüşlerdir. Biyokimyacı Nick Lane, 4 milyar yıl önce Dünya, Venüs ve Mars'ın bakteri hayatına elverişli olduğunu belirtir. Sıcak veya ılıman iklimlerde bakteri hayatının son derece yaygın oluşuna rağmen diğer gezegenlerde işler ters giderken bir tek Dünya'da çok hücreli hayat ve nihayetinde insanların oluştuğunu söyler.

Özetleyecek olursak Venüs ikizi olan Dünya için şüphesiz bir emsal teşkil etmektedir. Hızla artan küresel ısınmayı denetleyemediğimiz taktirde yeryüzünün ısısı yaşanmaz boyutlara varacak, okyanuslar buharlaşacak ve artan su buharı sera etkisi yaparak tıpkı Venüs gibi Dünya'yı da yaşanmaz bir cehenneme çevirecektir. Kozan Demircan'ın sözleriyle;

"Küresel ısınmayı mutlaka durdurmalıyız. Yoksa insan uygarlığı ile birlikte bütün hayatı yok edeceğiz."

(1) Venüs, Güneş'ten en fazla 48 derece uzaklaşabilir.

(2) Bir Venüs günü, bir Venüs yılından daha uzundur.

(3) Önümüzdeki bölümde bilim dünyasında bir hayli gürültü koparan Immanuel Velikovsky'nin Venüs teorisine yer vereceğiz.  

Kaynakça;

1) Patrick Moore - Gezegenler

2) Yalçın İnan - Kozmos'dan Kuantum'a

3)Kozan Demircan- Venüs Hayat Olan İlk Gezegen mi?