Güneş insan doğasının eril ve bilinçli yönünü, Ay ise dişi ve bilinçsiz yönünü temsil eder. İnsan hayatı ışık (bilinç) ve gölge (bilinç dışı) nın dansıdır. Gölge kaçınılmaz bir olgudur ve insan doğası o olmadan bütünleşemez. Çünkü gölge, doğal yani içgüdüsel insandır. Her insanın bilinçaltında ebeveyn ve atalarına ait genetik şifreler ile birlikte tüm insanlığa ait ortak şifreler yer alır. Bu şifreler bizim kendimizi tanıma ve geliştirme serüvenimiz içersinde göreceli ve dereceli olarak çözülür, çözülemeyenler ise silsile takip ederek bir sonraki nesle sirayet eder. Her insan devraldığı genetik mirasın olumlu ve olumsuz özelliklerini gözden geçirip gerekli ayıklamaları yaptığında çocuklarına daha az genetik yük bırakır. Aksi durumda pek çok hatalı düşünce ve negatif duygu kalıpları kemikleşerek takıntıya dönüşebilir ve nesiller boyu o ailenin genetik laneti olarak sürebilir. Astrolojik bağlamda Ay ve açıları anne soyundan, Güneş ve açıları ise baba soyundan geçen genetik kodlara işaret eder.

Esasında bilincimiz bir aysbergin su üstündeki küçük tepesini, bilinçaltımız ise su altındaki geniş gövdesini kapsar. Burası farkında olmadan başka insanlara yansıttığımız gölgelerimizin karanlık ve muamma diyarıdır. Jung’un deyişiyle;

“Gölge”  İçimizdeki engellediğimiz her şeyi yapmak isteyen, olmadığımız her şey olan, Dr.Jekyll’mize karşın, Mr. Hyde’li temsil eden aşağılık varlıktır. (*)

Açıkçası Ay hem gücümüzün hem de güçsüzlüğümüzün kaynağı olan ruhsal karmaşalarımızın başrol oyuncusudur. Asabi haller ve çılgın davranışlardaki payı oldukça fazladır. Eski tıp bilimi Ay'ın insan ruhuna olan etkilerini yakından gözlemlemiştir. Latince "Luna" Ay demektir. Tıp dilinde "Lunatik" deyimi ise delilik anlamına gelir ve kontrol edilemeyen duygulara da "Lunacy" denir. Dolunay ve yeniay fazında doğanlar Ay’ın çekim gücünü çok yoğun hissederler, ağır transitler de eşlik ediyorsa bu dönemde suç işleme olasılığı artar. Kadınlarda dolunay adet öncesi (PMS) dönemlerine denk gelmişse vücutta su tutulması, gerginlik, geçici bir hafıza karışıklığı ve çılgınlık yapabilir. Tabii burada Ay’ı sadece kadınlarla ilişkilendirmek eksik olur, erkekler de Ay’dan nasibini alır. Gündüz gayet normal bir ruh hali içinde dolaşan bir erkek, gecenin kör zembereğinde Kurt Adam kesilebilir!!! Dolunay gökyüzünde Ay'ın en muhteşem göründüğü fazdır, aşık, şair ve yazarlara ilham kaynağıdır ama işte onun bir de karanlık yüzü vardır ki... şimdilik o alana girmiyorum, belki ilerleyen süreçte...

(*) Dr.Jekyll ve Mr.Hyde, R.L.Stevenson'un kişilik bölünmesini konu olan kısa ve çok çarpıcı psikolojik bir hikaye kitabıdır.