AY' IN DİŞİSEL ETKİLERİ
Yengeç burcunu yöneten Ay insanın duyguları, içgüdüleri, mazisi ve bilinçaltı gibi öznel boyutunu temsil eder. Ay aynı zamanda kadınlık ve annelik gibi dişi ilkelere karşılık gelir. Bir çocuğun ilk temas ettiği dişi enerji annesidir.Çocuk da potansiyel olarak bulunan "anne imgesi" her zaman annenin doğru bir yansıması olmayabilir. Anne ile çocuk arasındaki girift ilişkide, annenin çocuğu etkileyiş biçimi kadar, çocuğun annesini algılayış biçimi de aynı derecede önemlidir. Bu iki unsur bir arada değerlendirilmelidir zira aynı anneden doğduğu halde ayrı anne tanımlaması yapan kardeşlerin sayısı oldukça kabarıktır. Bir kadının doğum haritasındaki Ay ve açıları hem annesi hem de kendi kadınlık ve annelik potansiyeli hakkında bilgi verir. Bir erkeğin haritasındaki Ay ise hem annesi hem de çekim duyduğu kadınlar ve onlarla kuracağı ilişki hakkında önemli ip uçları verir.
Psikiyatr C. Jung’ un tespitine göre;
"Bir erkeğin bilinçdışı, bütünleyici bir dişi öğeyi, bir kadının bilinçdışı ise bütünleyici bir erkek öğeyi barındırmaktadır.”
Buradan hareketle Jung, erkeğin içselleştirdiği kadın imgesine “Anima”, kadının içselleştirdiği erkek imgesine de “Animus” adını verir. Bu psikolojik imgenin biyolojik karşılığı ise her erkekte bulunan bir parça dişilik hormonu (östrojen) ve her kadında bulunan bir parça erkeklik hormonu (testosteron) dur. Farkı yaratan elbetteki iki cinste de bulunan hormonların düzeyidir. Aksi durum cinsel kimlik kargaşasına yol açar. Ne var ki yaratıcı zekanın muzip bir şakası olarak menopoz döneminde kadınlarda östrojen hormonu düşerken, testosteron hormonu yükselişe geçer. Erkeklerin andropoz döneminde de testosteron hormonu düşerken, östrojen hormonu yükselişe geçer. Bunun sonucunda gençlikte birbirini yiyen çiftler,orta yaş krizini aştıktan sonra birbirini daha iyi anlamaya, en azından daha tatlı,tatlı didişmeye başlar. Arkadaşlık etme ve yardımlaşma duygusu güç kazanır. Elbette yaşamı boyunca kendisine hiç el sürmemiş, kendisiyle hiç yüzleşmemiş, kısacası psikolojik gelişimini tamamlamış bireyler hayatın ilerleyen dönemlerinin getirileriyle baş etmekte biraz daha fazla zorlanabilirler.
Yorum Yazın