Bir Buruk Tıp Bayramı
Ülkemizin en köklü kuruluşlarından biridir Tıbbiye
Çanakkale şehitliğinde bir fakülte dolusu tıp öğrencisi yatar.
Kurtuluş mücadelesinde tıbbiyelilerin ilk kez kutladıkları,
Tıp bayramı bir yurt savunmasına dönüşmüştür.
Çok üzücüdür ki o günlerden bugünlere gelindiğinde,
Hastaneler ticarethaneye, hastalar müşteriye indirgenmiştir.
Hekimlik mesleğinin layıkıyla yapılması ve Hipokrat yeminine sadık kalınması kadar,
Hastaların da düzgün bir sağlık hizmeti alması oldukça zorlaşmıştır.
Durum her iki taraf için de son derece rahatsız edicidir.
Oysa hekimlerin insani şartlarda çalıştırılması,
Hastaların da insani düzeyde hizmet görmesi lüks değil temel bir ihtiyaçtır.
Ne demektir!
"Giderlerse gitsinler...."
Hayır efendim gitmesinler.
Çünkü bu ülkede onlar hancı,
Sizler ise yolcusunuz...
Sağlık sistemini kangren eden sorunlar,
Onlar giderse çözülmez
Ama sizler giderseniz pekala çözülebilir.
Bu ülkenin hekimleri kıymetlidir, yeri yurdudur.
"Yeni mezunlarla yola devam ederiz..."
Hayır efendim devam edemezsiniz
Hiç şüphesiz sizler gene en ala hizmeti alırsınız, olan bizlere olur...
Yeni mezunların acemi ellerine,
Orta-doğudan ithal toplama takımın insafına kalırız.
"Medeniyet hitabetle başlar"
Biz yüce Atamızdan böyle gördük
Türkiye Cumhuriyeti "külhanbeyi ağzıyla" yönetilemez.
Fedakarca çalışan hekimlerimize hiç kimsenin kapıyı gösterme hakkı yoktur.
Bugün 14 Mart Tıp Bayramı
Oldukça buruk bir bayram!
Çıkın kürsüye hakaret ettiğiniz hekimlerimizden özür dileyin
Onlara insanca çalışma koşulları, bizlere de insanca hizmet almayı sağlayın.
Bir kez olsun şaşırtın bizi.
Unutmayın
Gerçek devlet adamı hatasından dönmeyi bilendir.
Büyük bir coşkuyla kutlayacağımız günlere,
Tez zamanda kavuşabilmek umuduyla,
Canla başla çalışan hekimlerimiz ve sağlık çalışanlarının,
Tıp bayramı kutlu olsun.
Yorum Yazın