Boğucu sıcaklar (Eyyam-ı Bahur)
Güneş her yıl 21 haziranda 0 derece Yengeç burcuna geçtiğinde yaz gündönümü başlar ve hava sıcaklığı artar. Yaklaşık 6 -7 temmuz günlerinde ise Güneş 14 derece Yengeç burcunda yer alan Sirius yıldızı ile birleşir ve boğucu sıcaklar bastırır. Genelde aşırı sıcaklar 31 temmuz ile 8 ağustos tarihleri arasında zirve yapar. İşte "eyyam-ı bahur" sözü yaz mevsiminin bu en sıcak en boğucu günlerini tanımlar. Günümüzde bu deyiş yerini daha çok "çöl sıcakları -Afrika sıcakları- cehennem sıcakları" gibi ifadelere bırakmıştır. Eyyam-ı bahur kuzey yarımkürede temmuz ve eylül ayları arasında görülür fakat coğrafi konuma göre her bölgede farklı günlere denk düşebilir. Genelde 40 dereceyi aşan ve nemle birleştiğinden daha ağır hissedilen eyyam-ı bahur en başta kalp ve göğüs hastalıkları olan kişileri zorlar. Tüm canlılarda bir gerginlik, halsizlik, bitkinlik, aşırı terleme, baş dönmesi ve sersemlik hissi ile birlikte sıcak çarpması görülür. İnce pamuklu giysiler, şapka, sık duş alma, bol su içme, az ve hafif beslenme ve de yorucu işlerden uzak durma bu süreci daha kolay geçirmeyi sağlar. Bu kavurucu sıcak dalgasının karşılığı dondurucu soğuk dalgası olup ocak ve mart aylarını kapsar. Doğa kış uykusu moduna geçerek yaşamı koruma altına alır. Aynı şekilde yaz şekerlemesi diyebileceğimiz -sıcak iklimlerde siesta- hafif uyku modu ile beden dinlenme ritmine girer. Mevsimsel ritme uygun hareket edilmediğinde insan ve hayvan ölümlerinde artış olur. Eyyam-ı bahurun doğada en sık görülen etkileri bitkilerde büyüme durgunluğu veya kuruma, ırmak ve nehir sularında azalma ya da çekilme, büyük çapta orman yangınlarıdır. Günlük hayatımıza olan başlıca yansımaları ısı artışına bağlı elektrik arızaları (kabloların erimesi, trafo patlaması, kontaktan çıkan yangınlar) demiryolu rayların genleşmesine bağlı tren kazaları ve motorlu araçların hararetinden kaynaklanan mekanik kazalardır.
Eyyam-ı bahurun oluşumunda Güneş ön planda görünse de arkasındaki asıl güç Sirius yıldızıdır. Büyük Köpek (Canis Majör) takımyıldızında yer alan Sirius bir çift yıldız sistemidir. Daha parlak olanı alfa (Sirius A) görünür kadri -1.47 olup, kütle ve çap bakımından Güneş'ten büyüktür. Sirius yıldızı yaklaşık 250 milyon yaşındayken Güneşimiz 5 milyar yaşındadır. Sirius 9 bin santigrat dereceyi aşan yüzey sıcaklığıyla Güneş'ten 25 kat daha fazla enerji yayar. Daha sönük olanı beta (Sirius B) görünür kadri 8.44 olup ölü bir beyaz cücedir. Sirius'un üçüncü bir bileşeni olduğu (Sirius C !?) ileri sürülse de henüz kesinlik kazanmamıştır. Güney yarım kürede konumlanan ve geceleri sürekli göz kırpan Sirius "Ak yıldız" olarak da bilinir (1) Gökyüzünde Güneş ve Sirius gibi iki parlak ve sıcak yıldızın birlikte doğması yeryüzünü kasıp kavurduğundan antik Yunan ve antik Roma'da yazın bu en sıcak dönemi "Dies Caniculares" olarak adlandırılır. Anlamı Köpek günleridir. İngilizce dogday, Almanca hundstage olan köpek günleri (2) Türkçe'ye eyyam-ı bahur olarak geçmiştir. Bir çok uygarlığın tarihinde önemli bir rol oynayan Sirius yıldızının 70 gün kaybolup ardından tekrar ortaya çıkışı yeryüzünde bazı doğa olaylarına sebep olur. Eski Mısır'da Nil nehrinin taşma tarihi ona göre tespit edildiğinden, Güneş yerine Sirius takvimi kullanılmıştır. Denizciler de kılavuz yıldız olarak onu taçlandırmıştır. Ezoterik bilgilerde Sirius "Güneş'in arkasındaki Güneş" veya "Spiritüel Güneş" olarak geçer. Kadim Türk uygarlığında evrenin direği olarak büyük saygı görür ve "Temir Kazık" adını alır. "Göğün göbeği- Göğün Kapısı" olarak kutsanır. Astrolojik çerçevede Sirius'un Güneş ile heliak doğuşu (3) boğucu sıcaklar, hızla yayılan ısı dalgaları, ateş, yangın, köpek ısırması, kuduz, salgın hastalıklar, fırtına, sel ve nehir taşmaları ile ilişkilendirilir.
Bu yılki eyyam-ı bahura 2 tutulma eşlik etti. Ardından 1 ağustosta Aslan burcunda yeniay oldu. Venüs ve Mars'ın Aslan burcunda, Jüpiter'in de Yay burcunda oluşu gökyüzünde ateş elementi vurgusunu güçlendirdi. Yengeç burcunda ileri harekete geçmek üzere durağanlaşan Merkür ve gene Yengeç burcundaki kuzey ay düğümü bu tabloya eklenince kavurucu sıcaklar (ateş elementi) + yoğun nem (su elementi) birleşti. Uzun bir süredir gökyüzünde -Ay'ın hava elementi burçlardan geçişi dışında- hiç bir gezegen hava elementi burçlarda bulunmadığı için soluduğumuz hava iyice boğucu hale getirdi. Bu durum hem biyolojik ritmi hava elementine uyarlı olan hava burçlarını hem de hava elementi az ya da hiç olmayan kişileri zorlayabilir. Önümüzdeki 15 ağustosta Kova burcunda gerçekleşecek dolunay ve 1-2 gün öncesinde ileri harekete geçmek üzere durağanlaşacak olan Jüpiter dikkate değerdir. Aynı şekilde dolunayın Sirius gezegeni ile paralel açısı da... Dünya'nın her köşesi zaten tutuşmuş vaziyette, orman yangınlarının önü alınamıyor bir türlü! Kova burcundaki dolunay etkisi ile elektriksel boşalımlar yerkürenin üzerine şimşek ve yıldırımlar yağdırabilir, fırtına ve kasırga koparabilir, hortum, tsunami ve seller yeniden ivme kazanabilir. Öyle anlaşılıyor ki temmuz ayı gibi ağustos ayı da bir hayli hararetli ve hareketli geçecek, gezegenimizin asabiyeti artacaktır...
Dip notlar;
(1) Sirius sabit yıldızlar bahsinde ayrıca inceleneceğinden burada kısaca değindik.
(2) Sirius yıldızı kurt, köpek, çakal şeklinde simgelendiğinden bazı eski toplumlarda köpek günleri adını alır ve bu günler için köpek kurban edildiği de vakidir.
(3) Sirius yıldızının heliak doğuşu Güneş ile aynı esnada 0 derece kavuşum ve deklinasyon açısı içinde doğmasıdır.
Kaynakça;
1) Bernadette Brady - The Fixed Stars
2) Kozan Demircan - Dünyada Olmayan Elementler İçeren Yıldız
3) Bahattin Ögel - Türk Mitolojisi/2.cilt/13.bölüm; Göğün Direği
4) Fuzuli Bayat - Türk Mitoloji Sistemi 1.cilt/Sayfa 290;Evrenin Direği Temir Kazık
5) Alparslan Salt & Cem Çobanlı - Dharma Ansiklopedisi/Sirius bölümü
6) Takvim Gazetesi - Eyyam-ı bahur
Yorum Yazın