Bu Küfür Diline İtirazım Var
Soruyorum
Bu ülkede neden bütün küfürlerin öznesi kadın?
Tüm küfürler “ananı, avradını…” diye başlayıp, "Bacını, kızını..." diye dallanıp budaklanıyor.
Sözüm ona analar;
"Cennettin anahtarı analarımızın ayağı altında." mertebesinde kutsal...
Avratlar deseniz;
"Yarin yanağından gayri her yerde her şeyde bir..." ayrıcalığında...
Bacılar ve kızlar da yan gözle bakılması yasak kertesinde namus ve himaye altında.
Duyun da inanmayın, hepsi boş laf, gerçekler ise bambaşka. Bütün küfürler dişi cinsiyet üzerine inşa edilmiş. Küfür, erkek egemen düzenin olmazsa olmazı.
Siz hiç “kocanı, babanı…” diye başlayan bir küfür duydunuz mu?
Dillere sakız olmuş bir küfür de yine “ananın…” diye başlıyor, terbiyem müsaade etmediğinden gerisini getiremiyorum ama siz anladınız onu…
Şimdi onu kısaltıp üç harfe indirmişler. Üç harfliler alıp götürsün onları. Sanki büyük bir marifetmiş gibi her cümleye bu üç harfle başlayıp üç harfle bitiriyorlar.
“O… Ç…” bile en hafifi kalıyor. Kesmiyor bu erkekli kadınlı külhanbeylerini. Pervasızca en sinkaflı küfürleri savuruyorlar hiç utanıp sıkılmadan.
Tamamen bir küfür dili icat etmişler asla küfürsüz bir cümle kuramıyorlar. Zaten Türkçe de konuşmuyorlar. Ana dillerini yitirmişler. Tam bir amnezi hali!
En fenası kadınlar bu küfür dilini erkeklerle yarışırcasına kullanıyorlar. Hatta skoru eşitlemekle de kalmıyor, fark atma histerisine tutuluyorlar. Erkeklerden aşağı kalmamak için adeta kendilerini yırtıyorlar. Battıkça batıyorlar...
Beyinleri dumura uğradığından durup da bir düşünemiyorlar ben niye bu eril dilin kölesi olup kadınları aşağılayan bu iğrenç küfür diline alet oluyorum diye! Erkeklerin kadınlara uyguladıkları şiddetten şikayetçi olurken hiç farkına varmadan kendi kendilerine erkek zulmü uyguluyorlar.
Açıkçası ben bu küfür dilinden son derece rahatsızım. İki düzgün cümle kurmaktan aciz bu küfür- kıyamet konuşanlara tahammül edemiyorum. Evet, en çok da erkek taklidi yapan, ağzı bozuk kadınlardan tiksiniyorum. Çünkü en çok onlar obsede olmuşçasına bu “erkek egemen düzenin” ateşine odun taşıyorlar ve bu ateşi söndürmek yerine durmadan harlıyorlar…
Kimse ülke koşullarına ya da dünyanın gidişatına bakıp “küfürsüz yaşanmaz” diye kendini kandırmasın. Can simidi gibi Neyzen Tevfik veya Can Yücel örneklerine de sarılmasın. Onlar bile küfrü bu kadar fütursuzca kullanmadılar.
İsveçli psikiyatr Carl Gustav Jung küfür hakkında şunları yazıyor;
“Sövüp sayabilirsen ne ala! Küfrün hayat kurtarıcı olduğunu göreceksin…” (1)
Evet, bazen çaresizlikten bazen öfkeden, bazen de yoğun stres altındayken rahatlatmak açısından belki küfür kurtarıcı olabilir. Bu son derece insani olduğundan anlaşılabilir bir şey ancak hiç gerekmediği halde her söze küfürle başlayıp küfürle bitirmenin savunulacak bir tarafı yok.
Eğer ille de küfür edilme ihtiyacı duyuluyorsa bunun bile bir edebi bir adabı olmalı. Bu da hatırı sayılır bir kültürel alt yapı gerektirir. Maalesef o da bu toplumda yok denecek kadar az. Genel seviye yerlerde.
Argo ve küfür neyin dili olabilir? Bu soruyu Victor Hugo gayet isabetli yanıtlamış;
"Argo, sefaletin dilidir"
"Argo karanlıktakilerin dilidir... / Toplumsal veremin adı sefalettir" (2)
Maalesef kopkoyu bir sefalet içinde debelenip duruyoruz. İnsani değerler erozyona uğradığından o naif dil yozlaştı. Tam anlamıyla bir kültür şoku yaşıyoruz. Sevgi, saygı, görgü, nezaket unutuldu. Bir varoşluk, bir paçozluk, bir çirkeflik ve rezillik yaşam biçimi haline geldi.
Emperyalist sistem dünyanın hemen her köşesini ele geçirdiğinden bu çirkin küfür dili Hollywood filmleri ve yabancı dizilerle de hanemize nüfuz etmiş durumda. Hepsi de küfrü normalleştirme gayretinde, yozlaşma had safhada. Küfür küfür olalı bu kadar itibar görmedi!
Sosyal mecra derseniz zaten çığırından çıkmış. Hele ki Twitter- kusura bakmayın ben o garabet “W” yi hiç benimseyemedim- şirazesi kaymış durumda. O mecranın dili tamamen küfür ve bütün küfürbazlar da orada çeteleşmiş durumda.
Oysa önceden ne güzel insanlar usturuplu bir dille fikirlerini paylaşırlardı. Şimdi çöp yığınları içinde o fikir insanları da boğulmuş vaziyette. Maalesef orası artık fikir sahibi insanların cehennemi, troller ve küfürbazların ise cenneti konumunda. Bot hesapların da orayı ele geçirmesi cabası...
Geldiğimiz içler acısı durumda küfrü ana dili belleyenler karşısında tekdirden köteğe varma faslındayız. Çok yakında bizi, siz misiniz küfür etmeyen deyip bir temiz dövebilirler! Durum bu denli vahim olsa da ben bu pespaye gidişata uyumlanmayı kesinlikle reddediyorum.
Hayır,
Benim bu yoz, bu çirkin küfür diline itirazım var.
TÜRKÇE gibi zengin deyimleri olan bir dile yapılan bu ihaneti hoş göremem.
"Yaratılanı severiz yaratandan ötürü" kafasında değilim.
Ben bu; “Ananı-avradını…” diyerek ana dilinin anasını ağlatan ucubeleri sevemem.
Dipnot:
(1) Carl Gustav Jung- Kırmızı Kitap
(2) Victor Hugo-Sefiller II.Cilt
Yorum Yazın