Eylül Esintisi - Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim

Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim

Günümüzde “On İki Hayvanlı takvim” icadının Türklere mi yoksa Çinlilere mi ait olduğu tartışmalı bir konudur. Bazı araştırmacılar bu eski takvimin kökenini Türklere, bazı araştırmacılar da Çinlilere bağlamaktadır.

On iki hayvanlı takvimin Türk asıllı olduğunu savunan araştırmacıların başında Fransız Sinolog Edouard Chavannes gelir. E. Chavannes 1906 yılında yayımlanan “On İki Hayvanlı Türk Takvimi (Le Cycle Turc des Douze Animaux) adlı çalışmasında sadece eski Çin metinlerini değil aynı zamanda arkeolojik bulguları ve Budist metinleri de büyük bir titizlikle inceleyerek oniki hayvanlı takvimin Türk kültürünün bir ürünü olduğu sonucuna varmıştır.

Chavannes bu takvimin Hunlardan beri kullanıldığını, Gök-Türkler, Uygur Türkleri, Tuna-Bulgar Türkleri, İtil-Bulgar Türkleri tarafından da kullanılarak geniş bir sahaya yayıldığını belirtir. E. Chavannes, On İki Hayvanlı Türk takvimi ile ilgili şu tespitte bulunur;

“Bu on ikilik seri Çin’e özgü değildir. Bunun ne zaman, nasıl oluştuğunun ve halktan halka nasıl ve hangi dönemde nakledildiğinin bilinmesi uygarlık tarihi için çok büyük fayda sağlayacaktır. Bu konuyu tamamen çözümleme iddiası taşımaksızın, konuyu aydınlatmak için en azından Çince literatürün bize sağladığı verileri burada toplamayı kendime iş edindim”

Chavannes bu takvimin kökeninin kuzey uygarlıkları olduğunu belirtir ve Çinlilerin arasına karışan Türk nüfusunun bu takvimin Çinliler arasında yayılmasına yol açtığını belirtir.

Eski Türklerde on iki hayvanlı takvim döngüsü eş zamanlı olarak hem yıllara hem de aylara uygulanır. Güneşin burçlar kuşağındaki 12 burcu dolanarak geçirdiği süreye “bir yıl” denir.  24 ay tam olarak 365,2436 güne karşılık gelir.

Ay ve Güneş kavuşumunun yani yeniay fazından başlayıp tekrar yeniay fazına kadar geçen süreye ise “bir ay” denir. Ay hesabına (kameri) göre 12 ayın toplamı 354,4672 gün eder. Bu ay isimleri şu şekilde adlandırılır;

1) Aram ay, 2) İkindi (İkinci) ay, 3) Üçünç ay, 4) Törtinç ay, 5) Beşinç ay, 6) Altınç ay, 7) Yitinç ay, 8) Sekizinç ay, 9) Tokuzınç ay, 10) Onınç ay, 11) Bir yiğirmiç (On birinci) ay, 12) Çakşaput ay

Eski Türk takviminde yer alan 12 hayvan adları şu şekilde tanzim edilmiştir (1)

Türkçe                               Moğolca                          Çince   

1) Sıçgan (Sıçan)                Khuluguna                      Chou  Tseu

2) Ud (Öküz)                      Uker                               Niou Tch’eou

3) Bars (Pars)                     Bars                               Hou    Yin

4) Tavışgan (Tavşan)           Toolai                             Tou Mao

5) Lu (Ejder)                       Loo                                 Long Tch’en

6) Yılan,                              Makkoi                            Chö  Sseu

7) Yond (At),                       Morin                              Ma Wou

8) Koy (Koyun)                    Khoin                              Yang  Wei

9) Biçin (Maymun)                Meçin                              Heou  Chen

10) Taguk (Tavuk)                Takıya                             Ki yeou

11) İt (Köpek)                       Mokkai                            K’iuan Sin

12) Tonguz (Domuz)              Khokai                            Tchou Hai

Eski Türklerde bir gün 12 eşit dilime bölünür ve her birine “çağ” adı verilir yani bir çağ 12 saate karşılık gelir ve bu çağlara da yine 12 hayvanın adı verilir.  Her hayvan 2 saat boyunca etki eder ve gün gece yarısı başlar.

Chavannes’in on iki hayvanlı takvimin kökeni Türklerdir tezine itirazlar gelir. Bazı araştırmacılar bu takvimin kökeninin Hindistan, Mısır veya Kalde olabileceği hipotezini öne sürünce Chavannes bu iddialara cevap verir;

“Herhangi bir karışıklığın önüne geçmek için, Hinduların Zodyak burçlarını daha öncesinden bildiklerini belirtmek önemlidir. Nitekim Hindistan’dan gelip Çinceye tercüme edilmiş metinlerde bu burçlar şöyledir;

1) Meşa= Koç burcu, 2) Vrsa= Boğa burcu, 3) Mithuna=İkizler burcu,

4) Karkata= Yengeç burcu, 5) Simha= Aslan burcu, 6) Kauya= Başak burcu,

7) Tula= Terazi burcu, 8) Vrçcika= Akrep burcu, 9) Dhanvin= Yay burcu,

10) Makata= Oğlak burcu, 11) Kumha= Kova burcu, 12) Mina= Balık burcu

Bu isim dizisinin on iki hayvanlı listeyle hiçbir ortak yanı olmadığı açıktır”

Ayrıca Cavannes Hint sisteminde Ay’ın 28 günün her birinde aldığı şekil ve konum için de şu eklemede bulunur;

“Bu on iki hayvanlı döngüden, Nakşatraları simgeleyen 28 hayvan listesi sadeleştirme yoluyla türetildiyse sıralamadaki bu değişikliğin mantığı anlaşılmaz hale gelecektir. Buna karşın eğer on iki hayvanlı döngü (takvim) ana kaynak ise şüphesiz ilk işlevi gece-gündüz ve çift on iki saati ifade etmek olur ve bu nedenle güneşin günlük hareketiyle biten sıralamayla düzenlenmesi gerekirdi”

On iki hayvanlı takvim döngüsünün Mısır kökenli olduğunun ilk savunucusu Joseph Hal’evy’ in iddiasına da şu şekilde karşılık verir;

“O, on iki hayvanı Hristiyanlar tarafından on iki havarinin sembolü olarak seçilen Mısır’ın eski hayvan tanrıları olarak görüyordu. Bu ifadelerde sunulan hipotez günümüzde kabul edilebilir değildir… / Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında Türk boyları arasına onları Hristiyanlaştırmak için yerleşen Kıpti misyonerlerin dönüştürdükleri on iki hayvanın adını, Hristiyan dininin on iki havarisinin temsilcileri gibi nakletmelerinde şaşılacak ne vardır?

Chavannes, Franz Boll’un “Sphaera” adlı eserinde aydınlığa kavuşturduğu yeni olgulara değinerek şu iki listeyi paylaşır;

“MS 1.yüzyılda yazabilmiş olan yazar, Babylonlu Teukros’un Antik Yunanca bir eseri olan, on iki saati oluşturan yani gece-gündüzlü çift on ikili saat serisi adı verilen on iki hayvanlı bir listeyi içermektedir. Bu liste şöyledir;

1) Kedi, 2) Köpek, 3) Yılan, 4) Bokböceği, 5) Eşek, 6) Arslan, 7) Teke, 8) Boğa, 9) Atmaca, 10) Maymun, 11) İbis, 12) Timsah

Vatikan’daki bir el yazmasında yer alan çok benzer bir listede on iki ülkeyle on iki hayvanın ilişkilendirilmiş şekline tekrardan yine rastlıyoruz;

1) Pers-Kedi, 2) Babilon-Köpek, 3) Kapadokya- Yılan, 4) Ermenistan-Bokböceği, 5) Asya-Eşek, 6) İonya-Aslan, 7) Libya- Teke, 8) İtalya-Boğa, 9) Girit-Atmaca, 10) Suriye-Maymun, 11) Mısır- İblis, 12) Hindistan- Timsah

Chavannes, Franz Boll’un kitabında örnek olarak verdiği bu listelerde yer alan bazı hayvanların ana vatanının Mısır olduğunu doğrular ancak bu listenin Mısır’da çok geç bir dönemde ortaya çıkması nedeniyle bu takvimin kökeninin Mısır’a dayandırılamayacağını söyler.

Dolayısıyla on iki saat teorisiyle çok yakından bağlantılı olan on iki hayvanlı takvim teorisinin Mısır’a yabancı olduğunu, ancak Mısır’a sonradan adapte edilmiş olacağını ısrarla belirtir.

Bunun üzerine Kalde kökenini ileri süren Franz Boll’un hipotezini de lüzumsuz görerek eksik halkanın Kalde kökenli de olamayacağının altını çizer;

“On iki hayvanlı döngünün gerçek mucitlerinin Türk halkları olduğunu savunacağım. Hristiyanlık çağının başlangıcında Çinlilere bu döngüyü gösteren ve Orhun yazıtlarının kanıtladığı gibi yılları sırasıyla adlandırmak için ilk defa bu döngüyü kullanan Türklerdir. Bu döngü, Türklerin ülkesinden, Mısır’ın Roma eyaleti haline geldiği dönemde Nil vadisine dahil edilmiş ve burada önceden var olan kutsal hayvanlara atfedilen inançlarla uyumlu bir hale getirmek için büyük oranda değiştirildi”

Chavannes kendisine Türklerin günlük hayatında yer almayan “Maymun” simgesini gösteren araştırmacılara ise şu cevabı verir;

“Hristiyanlığın ilk yüzyılında Türk kral Kanişka, laguların (Hint maymunu) yaşadığı Keşmir ve Gandhara’ya hükmediyordu. Üstelik Hint-İskit prenslerinden önce çok muhtemeldir ki başka Türk hükümdarlar da egemenliklerini adı geçen aynı bölgeye yayabilmişlerdir. (2)

Chavannes on iki hayvanlı takvim tartışmalarına şu sözleriyle nokta koyar;

“Şu hâlde bana öyle geliyor ki on iki hayvanlı döngünün Türkler tarafından düşünülmüş olduğuna karşı çıkacak hiçbir şey “Yok” tur. Daha fazla veri elde edilinceye kadar, bu icadın Türklere atfedilmesinin uygun olacağına inanıyorum”

Chavannes dışında Thomsen de bu hususta Orhon yazıtlarında geçen on iki hayvanlı takvim hakkında kısa ve öz bilgiler vermiştir. Gerçekten de Orhun Yazıtları bize on iki hayvanın adları kullanılarak ifade edilen 692’den 735’e yılı arasında yer alan bir dizi tarih sunar.

Samoiloviç bu takvimle ilgili olarak muhtelif Türk kavimlerinin inançları ve ata sözleriyle ilgili bilgi ve belgeleri Rusça bir risale şeklinde çıkarmış, P. Pelliot’un yazısı bu takvimin Gök Türklerde ve ondan önce diğer Orta Asya kavimlerinde mevcudiyetini ispatlarken, Mikkola’nın makalesi de hanlara ait vesikalarda bu takvimin Bulgarlarda mevcudiyetini ortaya koyar.

On iki hayvanlı Türk takvimiyle ilgili Türk-İslam kaynakları kronolojik sıralamasında Biruni’ nin “El Ahtar ül Bakiye” adlı eseri başta gelir. İkinci önemli kaynağımız ise Kaşarlı Mahmud’un “Divan-ü Lügat it Türk” adlı eseridir.

Moğol istilası ile Türk kültürünün geniş bir sahaya yayılması neticesinde on iki hayvanlı takvimin kullanılması İran dahil pek çok bölgede yaygınlaştığından bu konuda eserler kaleme alınmıştır. Bunlar arasında Hulagü döneminde Meraga rasathanesini kuran Naşir üd Din Tusi’nin “Ziyc-i İlhani” adlı eserini ve  Ulug Bey’in “Ziyc-i Gürgani’ adlı eserini sayabiliriz (3)

Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz, “Marifetname adlı eserinde on iki hayvanlı takvimin manzum olarak geçtiği bölüm oldukça bilgilendiricidir. Yine 1300’de Kazan’da yazan Khalid Oğlu’na ait “Tevarikh-i Khamase-i Şarki” adlı eser bu takvimle ilgili olarak Kazaklar arasında yaşayan halk takvimlerinden bahseder.

İsmail Taş, “Türk Düşüncesinde Kozmogoni Kozmoloji” adlı kitabında bilinen en eski on iki hayvanlı takvimin İslam kaynaklarında “Tarih-i Türki”, Tarih-i Türkistan, “Tarih-i Khıta”, “Uygur” veya “Sal-i Türkan” gibi adlarla geçtiğini belirtir.

Cumhuriyet döneminde Atatürk’ün kurduğu “Türk Tarih Kurumu” eski Türklere ait bilgileri araştırma görevi üstlendiğinden öne çıkan araştırmalardan biri Türk Dil bilimcisi Reşit Rahmetli Arat’ın 1937 yılında tarih kurultayında okuduğu “Türklerde Tarih Zaptı” adlı risalesi olup ağırlıklı olarak Uygur metinlerindeki tarih atma mevzuna yer almaktadır.

Türk tarih kurultayında bahsi geçen bir diğer araştırma ise astronom ve Kandilli Gözlem evinin kurucusu Mehmet Fatin Gökmen tarafından takdim edilen “Türklerde Hey’et ve Takvim” risalesi olup ağırlıklı olarak Tusi’nin eserlerine dayanmaktadır.

Tüm bunlar değerli katkılar olmakla birlikte bu hususu bütünüyle ele almaktan uzaktır. Genellikle araştırmalar ya konunun bir cephesiyle sınırlı kalmış ya da yüzeysel olarak ve de çoğunlukla yanlışlarla dolu olarak aktarılmıştır.

On iki hayvanlı takvimi etraflıca ele alan, belge ve bulgularıyla okuyucuya sunan en önemli isim Fuad Köprülü’ nün talebesi olan Prf. Dr. Osman Turan olup bu konuda ciddi eksiklikleri tamamlamıştır.

On İki Hayvanlı Takvimin günümüzde köken sorunu kesin bir sonuca bağlamamış olmakla birlikte Türk kökeni tezi ağırlığını korumaktadır. Benim araştırmalarım neticesinde en öne çıkan tespitlerden biri Güneşin bir yıllık döngüsüne göre düzenlenen bu takvimin, eski Türklerin Güneşe gösterdiği olağanüstü saygıyla örtüşmesidir.

Güneş ve Güneşe dair her şey- ki on iki hayvanlı takvim de buna dahildir- eski Türklerin hayatında bir kılavuz görevi üstenmiştir. Diğer yandan takvime konu olan hayvan simgeleri Türklerin yaşamına dahildir.  Bunların bir kısmı ehli bir kısmı ise vahşi hayvanlardır.

Bunlar içinde bir tek “Ejderha” simgesi doğrudan ele alındığında sanki efsaneymiş izlenimi bıraksa da tam tersine Türklerin yaşamının merkezinde yer alır. Eski Türklerde ejderha simgesi hem “Kök Lu takımyıldızı” ile hem de evren anlayışı ile sıkı sıkıya bağlantılıdır. Çünkü Türkler evrene Ejder der (4)

Burada Türk takvimi tezine en çok yapılan itirazlardan biri de eski Türklerin kullandıkları alfabede (L) harfinin olmayışıdır. Dolayısıyla Ejderha anlamına gelen Lu’nun Çinçe Lung’dan geldiği için bu takvimin menşeini Çine bağlamaya çalışmışlardır.

Oysa Türkler tek bir topluluk olmayıp farklı devirlerde farklı boy adları altında varlıklarını sürdürdüklerinden takvimde yer alan hayvanların farklı söylenişleri bulunmaktadır. Örneğin Lu aynı zamanda Timsah veya Balık olarak karşımıza çıkabilmektedir. Keza Tonguz da bazı boylarda Lağzın olarak geçmektedir.

Sonuçta on iki hayvanlı takvim Türkler lehine pek çok delil bulunmasına rağmen ısrarla Çinlilere mal edilmeye çalışılmıştır. Bunun en temel nedeni emperyalist güçlerin "barbar" yaftası vurdukları Türklerin yarattığı uygarlığı kabul etmeye yanaşmamalarıdır. Bir diğer nedeni Çinlilerin yazılı kayıtlara verdiği büyük önem ve geleneklerine olan sıkı bağlılıklarıdır.

Günümüzde Türkler on iki hayvanlı takvim geleneğini unuttukları halde Çinliler bu takvim döngüsünü her yıl şenlikler düzenleyerek kutlamaktadır. Bu da tüm dünyada bu eski takvim sanki Çinlilere aitmiş gibi bir algı oluşmasına sebep olmaktadır.

Belki eski bir atasözümüz ihmalkarlığımızdan ders çıkarmamızı sağlayabilir;

“At binenin, kılıç kuşananındır…”

On iki hayvanlı takviminin astronomik yönü kadar astrolojik yönü de dikkate değer olduğundan önümüzdeki bölümde ağırlıklı olarak on iki hayvanlı takvimin Türk topluluklarında nasıl kullanıldığı ve astrolojik ifadelerine yer vereceğiz.

(Devam edecek)

Dipnot;

(1) Bu adlar on iki hayvanlı takvimde en sıklıkta kullanılan adlar olup muhtelif Türk kavimlerde bazı değişik adlar alabilmekte veya farklı ağızlarda söylenebilmektedir.

(2) Kanişka, Hindistan’da hüküm süren Kuşan Türk İmparatorluğunun yükselme dönemindeki ünlü hükümdarıdır.

(3) Uluğ Bey’in gerçek adı Muhammed Taragay olup Timurlu Hanedanlığının kurucusu Timur’un çok sevdiği torunudur. Tarihe adı Uluğ Bey olarak geçmiştir. Uluğ Bey astronomi çalışmalarıyla öne çıksa da o aynı zamanda bir devlet adamıdır. Batıda en çok Uluğ Beyin eserinin tercih edilme sebebi çok erken tercüme edilmesidir. Ayrıca Uluğ Bey’in oniki hayvanlı takvimle ilgili verdiği bilgilerin Tusi’den alıntılandığı tespit edilmiştir. Öyle ki Uluğ Bey eserinin pek çok yerinde Tusi’nin cümlelerini aynen naklettiği açığa çıkmıştır.

(4) Türklerde Evren Anlayışı bahsinde bu konuya tekrar döneceğiz.

Kaynakça;

1)Edouard Chavannes- On İki Hayvanlı Türk takvimi

2) Kaşgarlı Mahmud- Divanü Lugat-İt Türk (I.cilt)

3) Osman Turan – On İki Hayvanlı Türk Takvimi

4) Erzurumlu İbrahim Hakkı Hz- Marifetname

5) Emel Esin- Türk Kozmolojisine Giriş

5) İsmail Taş- Türk Düşüncesinde Kozmogoni Kozmoloji

6) Yavuz Unat- tarih Boyunca Türklerde Gökbilim

7) Glebe Golubev- Uluğ Bey

 

 

ÖNCEKİ YAZI Audrey Hepburn'un 32 Ölüm Yıldönümü SONRAKİ YAZI
Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim
Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim
26.01.2025 23:42:04
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (III)
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (III)
18.01.2025 20:36:25
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)
12.01.2025 17:51:41
Yorum Yazın