Yılın ilk Ay tutulması 10 Ocakta 20 derece Yengeç burcunda gerçekleşecek. Tutulma ekseni içinde kalan Satürn-Pluto'nun iki gün sonra (12 Ocak) en yakın (00.00) orbdaki kavuşumu gerçekleşecek. Aynı zamanda tutulma esnasında Uranüs durağan ve gene o da 12 Ocakta ileri harekete geçecek. Dolayısıyla hem Satürn-Pluto kavuşumu hem de durağan halden ileri harekete geçecek Uranüs enerjilerinin hızlı ve keskin bir şekilde açığa çıkmasında Ay tutulması öncü bir rol üstlenebilir. İstanbul koordinatlarına göre 22.21 de oluşacak Ay tutulması esnasındaki gökyüzüne kısaca bir göz gezdirecek olursak;

- Ay Yengeç burcunda (kendi burcunda güçlü konumda) hızlı seyirde (fast) ve Castor sabit yıldızı ile kavuşumda.

- Merkür, Güneş, Satürn ve Pluto dörtlü ittifak halinde ve ittifaka geniş bir açıda Jüpiter-Gad kavuşumu da ilave olunca 5 gök cismi tutulma düzleminde hizalanacak.

- Uranüs durağan. Aynı zamanda kraliyet yıldızı Regulus ile paralel açıda ve düşüşte.

- Venüs açısız aynı zamanda günün yöneticisi pozisyonunda. Kova burcundaki Venüs tek hava elementindeki gezegen. Venüs'ün, Kova burcunun iki yöneticisi Uranüs ve Satürn ile dolaylı bağlantısı kritik. 

- Satürn kendi burcunda aynı şekilde kendi burcunda yer alan Ay ile birlikte haritanın yöneticisi konumunda. İkisi de birbirine meydan okuyan, rest çeken karşıt açı ilişkisi içinde. Aslında Ay'ın karşısında hatırı sayılır bir ittifak ordusunun dizildiğini söylemek hatalı olmaz.

- Jüpiter Oğlak'ta düşüşte. Jüpiter, Gad ve sabit yıldız Facies ile yakın kavuşumda. Gad abartı ve olumsuzluklar, Facies de kötücül etkileri ile bilindiğinden Jüpiter her ne kadar büyük yararlı olarak kabul görse de kavuşum yaptığı bu tekinsiz ikilinin olumsuzluk ve kötücül etkilerini büyütebilir.

- Merkür- Ay (00A06) karşıt açısı tutulma haritasında en yakın orbdaki açı, onu Merkür-Güneş (00S06) kavuşum açısı takip ediyor. Merkür aynı zamanda saatin yöneticisi. Ayrıca Merkür sabit yıldız Facies ile paralel açıda.

- Kad ve Gad durağan konumda. Yengeç burcundaki Kad kesin açı yapmasa da Ay'a destek verirken, Oğlak ittifak kuvvetleri arasında yer alan Gad, Ay'a muhalif bir konumda.

- Tutulma haritasında öncü nitelik başı çekiyor. Tutulmanın baş oyuncuları Ay, Güneş ve Ay Düğümleri olmak üzere önemli gök cisimleri ve spesifik noktalar öncü nitelikte toplanacak.

- Tutulma haritasında baskın olan element toprak ve negatif (-) polarite hakim.

- Tutulma harita modeli lokomotif ve Yay burcundaki Mars çekici güç pozisyonunda. Ancak Mars'ın hiç bir gezegen ile majör açısı yok. Dolayısıyla lokomatif vagonları çok hızlı çekemeyebilir...

Tutulma haritasında öne çıkan unsurları belirledikten ve 2019 yılından bu yana süre gelen yoğun dişil enerjileri dikkate aldığımızda bu Ay tutulması ile ilgili çok şey söylemek mümkün... Ancak ağırlıklı olarak bir etkiye dikkat çekmek istiyoruz. O da kadınların özgürlük ve eşit haklar mücadelesi. Tutulmanın baş rol oyuncusu Ay dişi enerjinin en güçlü olduğu Yengeç burcunda. Anne ve kadın figürleri ile birlikte aile, yuva, aidiyet, bağlılık, güvence duyguları öne çıkıyor. Duygusal krizler, duygusal yüzleşmeler hatta regresyona girmeler çok olası. İstanbul koordinatlarına göre baktığımızda Ay Kova burcunun doğal yönetimindeki 11 evde, onun biraz ötesinde 10.evde fakat 11.ev sınırına yakın Yengeç burcunda Kad yer alıyor. Aralarında kesin bir açı bulunmasa da aynı burçta ve aynı eve yakın konumda oluşları bir dayanışma içinde olduklarını gösteriyor. Özgürlüğü ve geleceği temsil eden 11. evdeki Ay ve kad tüm kadınları kader birliği etmeye çağırıyor.

TC  natal haritasında Ay'ın İkizler burcunun son derecesinde (anaretic) bulunması ve 12. evde yer alması ülkemiz kadınlarının genel olarak kayıplara açık, erkek egemen toplum tarafından horlanan, ezilen, sömürülen, dar alana kapatılan, ikinci sınıf muamelesi gören sıkıntılı durumuna işaret eder. Ülkemiz kadınları muazzam bir güce sahip fakat ataerkil güç bu anaerkil güçten ölesiye korktuğundan sürekli önünü kesiyor, kadınların verdiği mücadele onca emek, onca çabaya rağmen kolayına bir sonuca varamıyor. Zor da olsa 12.ev yazgılı kadınlarımız engin bilgi okyanusu Balık burcundaki Uranüs'ün yüksek bilinç frekansına girmeyi başardığında kısıtlayan koşulları aşacak ve özgürleşecektir...   

Bu hatırlatmadan sonra tekrar tutulma haritasına dönecek olursak Ay'dan sonra ikinci önemli dişil gezegen Venüs Kova burcunda ve açısız. Aynı zamanda sıkıntı ve sorunlar evi olan 6.evde tek başına kaldığından haritanın bütünüyle bağ kurmakta zorlanıyor. Haliyle desteksiz ama ironik bir biçimde de başına buyruk! Elinde sadece özgürlük bayrağı var. O bayrağı yere düşürmeden göndere çekmesi lazım. Burası aynı zamanda emek evi olduğundan Venüs'ün bir çıkış yolu bulabilmesi için Kova burcunun yüksek bilinç ve farkındalık dalgaları ile akması çok önemlidir. Şayet 6.evin gölgelerine sarılıp burada sıkışıp kaldığını düşünür ve kendini çaresiz hissederse kapana kısılır kalır. Oysa 11.evden Ay'ın süregelen alışkanlıklar ve bağımlılıklardan özgürleşme ve birey olma çağrısına Venüs'ün karşılık vermesi fazla uzun sürmeyecektir zira Uranüs, Venüs'ün yönettiği Boğa burcunda ileri harekete geçtiğinde 6.evde tek başına kalan ve yüksek voltajla yüklenen Venüs çıkış yolunu bulacaktır...

Tutulmanın hemen akabinde gökyüzünde uzun süredir biriken dişi enerji dalgaları ülkemiz dahil dünyanın geniş bir bölümünde ataerkil düzenin duvarlarını kuvvetle sarsacaktır. Kadınlar kendilerini ezen ataerkil düzene karşı daha bilinçli ve organize bir mücadele verecektir. Diğer yandan kolektif bilinç dışında kadın korkusunun travmatize ettiği bir kısım erkekler sahip oldukları ataerkil güçleri kadınlara kaptırmamak için baskı ve şiddetin dozunu artırabilir. Gene de tüm dünyada ivme kazanan kadın uyanışı önüne çekilen tüm bentleri yıkıp geçebilir. Bu dişi enerji dalgalarının yol açacağı toplumsal bir deprem olabileceği gibi denizlerden karalara doğru vuran şiddetli jeolojik bir deprem de olabilir... Su ve toprak elementinin bu çetin düellosunda Yengeç ve Oğlak burçları köklü bir dönüşüm geçirirken onların bir adım gerisinde Koç ve Teraziler'in de dönüşüm sancıları sürecektir...

Bol tutulmalı bu yılın bir sonraki tutulmaları haziran ayında olacaktır. Pek tabi Satürn ve Pluto kavuşumu da hep işin içinde olacaktır. Dünya bir daha geri dönüşü olmayacak bir değişim sürecine girmiştir. Devamında belki denizler kabaracak, okyanuslar taşacak, karalar sarsılacak, coğrafyalar değişecek, haritalar yeniden çizilecektir. Doğal afetlerin yanı sıra insan eliyle çıkarılan savaşlar, yangınlar ve bitip tükenmez kötülük senaryoları bu hızla devam ederse insanlık çok ağır bir bedel ödeyecektir. Önümüzdeki süreç çok fazla köklü değişimlere gebedir. Sadece biyolojik doğum ile yetinmeyip psikolojik doğumu da tamamlayanlar bu hırpalayıcı süreçle başa çıkmakta daha az zorlanacaklardır...