Eylül Esintisi - Harika Bir Talihsizlik (XI)

Harika Bir Talihsizlik (XI)

Yazı dizimizin artık sonuna yaklaştık. Venüs -Satürn majör ve minör açılarını tamamladık. Bu bölümde Venüs- Satürn konumlarına yer vereceğiz. Ağırlık merkezimiz Satürn Terazi konumu olmak üzere Satürn 7.ev konumu ile birlikte Alçalan (DSC) Oğlak konumuna da değineceğiz.

Satürn Terazi konumu;

Temel asaletler bağlamında ele aldığımızda Satürn Terazi burcunda yücelir. Dolayısıyla Satürn’ün burada konumlanması Terazinin hak, adalet, eşitlik arayışını kuvvetlendirir. Güzellik, estetik, zarafet, nezaket, denge ve uyum arzusunu vurgular. Birliktelik ve ortaklık ihtiyacını yoğunlaştırır.

Satürn’ün genel prensibi kişiyi doğasının esas yönleriyle karşılaştırmasıdır. Bununla birlikte kişinin dış dünyaya karşı kuşandığı zırhı da gösterir. Satürn’ü Terazi’de olan kişi başlangıçta Terazi burcunun temel kavramlarına biraz korku, kaygı, suçluluk duygusu ve biraz da küçümsemeyle yaklaşabilir. Ancak zamanla bu temel kavramları idrak ettikçe aşama kaydeder.

Kuşkusuz gezegenlerin bir değil birçok yüzü vardır. Satürn’ün en bildik yüzlerini bir kenara bırakırsak onun daha az bilinen bir yüzü de durulma ve sükûnettir. Aynı zamanda olgunlaşmadır. Zamanın geçmesiyle kazanılan bu olgunluk kişiyi bilgelik katına eriştirebilir.

Satürnyen deneyimler kişiye derin seviyede gelişme olanağı sunar. Kişiyi maddesel dünyanın sınırlarına kadar taşır. Sonrası zaten sınır ötesi deneyimlerdir ve Satürnyen deneyimleri başarıyla tamamlayamayan kişinin sınır ötesi deneyimleri gerçekleştirebilmesi pek olası değildir.

Satürn kendini kandırmaya ve gerçeklerle yüzleşmekten kaçmaya izin vermez. Genellikle bir doğum haritasındaki konumu içsel korkularımızın nerede yattığını gösterir. Satürn Terazi konumu için bu korku alanı eş ve ortaklık seçimidir.

Eş seçimi zaten insanın en nörotik seçimi olup çoğunlukla kişinin acemi olduğu gençlik çağına denk düşer. Ancak Satürn Terazi konumu bu genellemenin biraz dışında kalır zira ne eş ne de ortak seçiminde aceleci davranmaz. Hatta fazlasıyla seçici ve müşkülpesent olduğu söylenebilir.

Bu tavrının altında karşı cinse duyulan yakınlık korkusu ve ömür boyu bir kişiye bağlanma, taahhütte bulunma kaygısı yatar. “Henüz vakit erken, daha gönül dengimi bulamadım, şartlar hele bir olgunlaşsın” gibi mazeretler öne sürse de esas olan sevme, bağlanma ve yakınlaşma becerisinden mahrum oluşudur.

Bu nedenle evlenmeyi erteler ya da ömür boyu bekar kalmayı yeğler. Hasbel kader evlendiğinde ise fiziken ilişkisini sürdürür fakat ruhen orada değildir. Bu daha ziyade maddi menfaatler esas alınarak yapılan, mantık koşulları çerçevesinde şekillenen iş sözleşmesi gibi kuru bir birlikteliktir.

Çoğunlukta bu konumda kişinin hissettiği yoğun korku sessizce belirleyici rol oynar. Satürn Terazi'nin sosyal onay ihtiyacı yüksektir. Statüye düşkündür. Saygın bir eş arayışındadır.

 “Yetersiz kalma korkusu Satürn’ün gölgesinin en yoğun halidir” (1)

Satürn Terazi konumunu açılar şekillendirir. Olumlu açılarda destekleyici etkiler ön plandayken, olumsuz açılarda engellenme, baskı altında kalma ve kısıtlanma görülür. Olumlu açılarda ortak kültüre ve geleneğe dayanan uzun ömürlü sağlam birliktelikler vücuda gelebilir.  

Olumsuz açılarda ise sürtüşme ve anlaşmazlıklar ön plandadır. Kişi karşısındakine kendini ifade etmekte ve uyum sağlamakta zorlanır. Yakınlaşmayı ve ortaklaşa hareket etmeyi beceremez. Eşin ihtiyaçlarına duyarlı olmayı bilmez. Katı ve kaba davranır.

Satürn Terazi konumunda terazinin sanat ve bilim kefesi daima ilişkiler kefesinden daha ağır çeker. Adaleti, barışı ve huzuru tesis edenlerin doğum haritasında Satürn Terazi konumu önemli rol oynar. Her hâlükârda bu konum meseleleri büyük bir ciddiyet, sorumluluk ve vakarla çözmeye yardımcı olur. Çoğunlukla Satürn Terazi ailenin ilk çocuğu olarak dünyaya gelir. Ailede çekip çeviren bir abla yada ağbey rolünü üstlenir.

Aynı zamanda bu konumdan tarihte iz bırakmış sanatçı, müzisyen, yazar, modacı, hukukçu, elçi, diplomat ve danışmanlar çıkar. Ancak mutlu birliktelikler parmakla gösterilecek kadar azdır. Çoğunlukla trajik veya dramatik ilişkiler ağırlıktadır.

İmkânsız aşklar veya araya farklı şehir ya da farklı kıtaların girdiği uzak ilişkiler söz konusudur. Satürn, Terazilerin güzelliğine/yakışıklılığına bolca hüzün katar. Ciddiyet katar. Vakar katar. Serinlik katar. Mermer heykel duruşu, ciddi, serin, mesefali tavırları onu çevresinde çekinilen ama aynı zamanda itimat edilen biri yapar. 

İlişkide yaş farklılıkları da sıkça görülen bir durumdur. Nedenine gelince Satürn Terazi’nin sınav konuları bunlardır ve kişi dönüp geçmişine baktığında bütünlemeye kalan aile fertlerini görmekte zorlanmaz. Haliyle kendisi de bu karmanın bir parçasıdır.

Satürn enerji akışını kısıtladığından ilişki ve ortaklığa kanalize olamayan enerjiler genellikle iş alanına kayar. Satürn Terazi konumuna sahip kişiler ilişkilerdeki noksanlığı çok çalışarak ve bir eser vücuda getirerk telafi yoluna gider.

Satürn Terazi konumun alt açılımı Venüs- Satürn kavuşum açısına benzer. Buradaki en belirgin fark Venüs-Satürn kavuşum açısı hangi burçtaysa ağırlık merkezini o burcun konularının belirlemesidir.

Terazi yaşama kültürel bir yaklaşım sergiler. Hayatın güzel, estetik ve hoş yanlarından zevk alır. Satürn ise statüyü ve kuralları temsil eder. Sorumluluk, görev ve disiplin anlayışıyla hareket eder. Dolayısıyla Terazinin temsilindeki konular Satürn'ün dokuma tezgahında sabırla ilmek ilmek dokunur…

Satürn Terazi konumundaki ünlüler:

Leonardo da Vinci (15.4.1452-2.5.1519) Boğa burcu olup Venüs'ü Boğa’da, Satürn'ü Terazi’dedir. Lokomotif tipi haritanın çekici gücü Mars (Kova)dır. Venüs ve Jüpiter harita yöneticisi, Satürn yücelimdedir. Güneş (Boğa) Plüton (Aslan) karesi en yakın orbdaki açıdır. Venüs, Neptün ve Şans noktası arasında büyük üçgen, Mars, Chiron, Satürn arasında büyük hava üçgeni vardır. Şans noktası, Güneş ve Plüton arasında ise T-Kare açı kalıbı mevcuttur. Gad (Yengeç) Sirius ve Canopus ile kavuşumda, Kad (Oğlak) Vega ile kavuşumdadır. Uranüs Acturus ve Alcyone ile paralel, Güneş Ras Alhague ile, Plüton Alpheratz ile paralel açıdadır.

Dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehalarından biri olarak kabul edilen Leonardo da Vinci’nin Satürn Terazi konumunun haricinde, Venüs-Satürn arasında bir buçuk karelik açısı mevcuttur. Mc Terazi ve Satürn MC ile kavuşumdadır. Ayrıca büyük sanatçı Satürn günü (cumartesi) doğmuştur (2) Rönesans döneminin en parlak sanatçılarından biri olan Leonardo da Vinci aynı zamanda filozof, astronom, mimar, mühendis, matematikçi, anatomist, müzisyen, heykeltıraş, botanikçi, jeolog, kartografi yazarı, ressam ve mucittir.

Leonardo Da Vinci babasının gayri resmi çocuğu olduğundan ve yaşadığı dönemde bu tür çocuklar üniversiteye kabul edilmediğinden üniversite tahsili göremez. Ancak yüksek yeteneklerinin farkına varan babası onu dönemin ünlü sanatçısı Andrea del Verrocchio’nun atölyesine çırak olarak verir.

Leonardo çok meraklı ve yaratıcıdır. Sürekli yeni şeyler öğrenme ve keşfetme tutkusuyla hareket eder. Detaycı ve titizdir. Gördüğü, gözlemlediği her şeyi çizer, yeni teknikler dener ve özgün eserler vücuda getirir. Yaşadığı dönemin çok ilerisinde olduğundan eserleri çığır açıcı niteliktedir. Heykeltıraşlık, mimarlık, ressamlık alanı haricinde uçan makineler, paraşüt ve silah tasarımları yapar.

İnsan vücudunun parçalarını kesitler halinde çizen ilk kişidir. Beynin ve kalbin odacıklarının görünümünü ilk ortaya koyan da odur. Ayrıca modern botanik bilimine öncülük eder. Bir ağacın yaşının gövdesinin kesitindeki halkaların sayısına eşit olduğunu tespit eder. Bitkilerin yaprak düzeni sistemini ilk tarif eden kişi de yine odur. Sanat ve bilimi birleştirici bir yol izler, farklı disiplinler arasında bir bağ kurar. Onun araştırmaları Kopernik, Galileo, Newton ve Darwin’in bilimsel keşiflerine öncülük eder.

Leonardo solaktır, notlarını tersten, aynadan okunacak şekilde yazar ancak iki elini de ustaca kullanır. Lir çalar ve not defterini hep yanında taşır. Çalışma alanı çok geniş olduğundan çoğunlukla başladığı işleri zamanında bitiremez. Tartışmasız bir dâhidir. 1472 yılında henüz yirmi yaşındayken Floransalı Ressamlar ve Heykeltıraşlar Loncasına kabul edilir. Michelangelo, Buonarroti ve Rafaello onun çağdaşlarıdır. (Satürn ve Neptün’ün Terazi burcunda bulunması ile birlikte Güneş ve Venüs’ün Boğa burcunda olması onun sanatçı doğasının önemli işaretleridir)

Leonardo bir dönem İtalya’nın meşhur Medici ailesi için çalışır. Daha sonra Fransa kralı I.François’in davetiyle saray ressamı, mühendisi ve mimarı olarak Fransa’ya gider ve hayatının son yıllarını Cloux Şatosunda geçirir. Hiç evlenmez (Satürn Terazi konumunun tipik bir göstergesi) Eşcinsel olduğu ileri sürülse de bu konuda net bir bilgi yoktur. 1518 yılında hastalanarak yatağa düşer. 2 Mayıs 1519 yılında 67 yaşında iken vefat eder.

Sanat ve bilim disiplinleri arasında güçlü bir bağ kuran (Satürn Terazi) ve özgün eserler yaratan (Lokomatif tipi doğum haritasının çekici gücü Kova burcundaki Mars) Vinci’nin en meşhur eserleri “Mona Lisa” ve “Son Akşam yemeği” dir. Son Akşam Yemeği tablosunda Hz. İsa’nın etrafında toplanan havarilere;

“İçinizden biri bana ihanet edecek” diyen bir bakış gizlidir (Güçlü sezgilerini ve gizli mesajlarını Balık burcunda bulunan Ay ve Jüpiter’den alır)

Türkiye Cumhuriyeti/TC (29.10.1923- ): Ülkemizin burcu Akrep’tir. Venüs, Jüpiter ve Şans noktası da Akreptir. Satürn Terazi burcundadır. Merkür’de Terazi burcundadır. Ay 29 derece İkizler'de ve 12. evdedir.

Toprak elementinde hiç gezegen yoktur sadece Kad (Başak)dır. Aslan burcundaki Neptün tek ateş elementidir. Kova tipi haritanın çekici gücü Balık burcundaki retro Uranüs’tür. Venüs (Akrep) ve Mars (Terazi) zararlı konumda aynı zamanda karşılıklı ağırlamadadır. Satürn (Terazi) yücelimdedir. Merkür ve Satürn kavuşumu en yakın orbdaki açıdır. Güneş, Şans Noktası, Gad, Mc, Plüton ve As arasında büyük su üçgeni ile birlikte Venüs, Şans Noktası, Uranüs, Mc, Plüton ve As arasında da büyük su üçgeni mevcuttur. Ayrıca Uranüs, Gad, Mc Balık burcunda 3 point stellium açı kalıbındadır.

Venüs olumsuz etkileri ile bilinen Zuben Elschemali ile kavuşumda, Mars Diadem ile, Uranüs Achernar ile, Kad olumsuz etkili Zosma ile, Şans Noktası Zuben Elgenaubi ile, Asc da Alhena ile kavuşumdadır. Neptün Denebola ile, Asc Hamal ile paralel açıdadır. TC’nin Plüton’u (Yengeç) ise gökyüzünün en parlak yıldızı SİRİUS ile kavuşumdadır. Dolayısıyla Kadim Türklerin tespiti doğrudur; Türklerin kökeni Sirius’dur.

Sirius ile kavuşum yapan Plüton’un, Uranüs ile yakın orbdaki üçgen açısı ve ayrıca büyük su üçgeni içinde yer alması kesintisiz güçlü enerji akışını gösterir. Bu büyük su üçgeni Türk Ulusunun omurgasını teşkil eder. Doğum haritasının en travmatik yanı Ay’ın konumudur. Ay hem anaretic hem boşlukta hem de 12 evdedir. Bu da ülkemizdeki kadınların yaşadıkları zorlukları ve çektikleri sıkıntıları açıklamaktadır. Kadınlar zeki ve becerikli olmasına rağmen ciddi engellenmiş ve bir nevi tecrit edilmiş durumdadır. İkinci travmatik nokta ise Venüs’ün zararlı konumudur. Dolayısıyla kız çocukları ve genç kızların durumu da endişe vericidir. Ay ve Venüs (dişi enerjiler) birlikte ele aldığımızda ülkemizde kadın-erkek ilişkilerinin hala “kanayan yaramız” olması, sevmeyi bilmeyişimiz, adil ve eşit ilişkiler kurmayışımız, sorumluluk yüklenme ve istikrarlı çalışma eksikliğimiz bu konuda sınavı bir türlü başarıyla veremediğimizin inkâr edilemez kanıtıdır. Dolayısıyla bizim ülkenin Venüs’ü tebessüm eden değil gözyaşı döken bir Venüs’tür. Acilen geliştirmemiz gereken Başak burcu enerjisidir. TC’nin 4.evini kesen Başak burcunda hiç gezegen yoktur. Bu nedenle rotamızı Kad Başak’a çevirmemiz zaruridir. Bunun ilk adımı da meslek okullarının ve zanaat kollarının hızla yaygınlaştırılması, eski köy enstitülerinin yeniden açılmasıdır (3)

Diğerleri:

Alois Alzheimer, Jose Saramago, Prens William, Hans Cristian Andersen®, Franco Francisco, Herman Goering, Richard Strauss®, Müslüm Gürses, Henry Ford, Mao Zedong

Satürn 7.ev de/DSC Oğlak Konumu;

Astrolojik olarak 7.evin kapsamına ikili ilişkiler, dostluklar ve ortaklıklar girer.  Bu ev sübjektif yaklaşımdan sıyrılıp objektif yaklaşım edinilen hayat alanıdır. Ben merkezcilikten uzaklaşıp, diğerinin farkına varmayı ve ihtiyaçlarına karşı duyarlı olmayı gerektirir. Burada esas olan iş birliği ve karşılıklı dayanışma anlayışıdır.

Bu evin başarılı uygulaması istikrarlı ve kalıcı bir ilişki tesis etmeye dayanır. Eşit sorumluluk paylaşımı ve görev dağılımını gerekli kılar. Başarısız uygulaması sevgi ve güven eksikliği, bağlanma zorluğu, katı rol dağılımı ve istismardır.

Satürn’ün 7 evde yer alması kişinin diğerleriyle olan ilişkisinin sınava tabi tutulması demektir. Kişinin bir diğerine nasıl davrandığı ve aralarında nasıl bir denge kurduğuyla ilgilidir. Bazen kendine yardım etmenin en iyi yolu başkalarına yardım etmekten geçer. Dolayısıyla bu evde “sen”, “ben” den bir adım öne çıkar. Haliyle bu beraberinde “sen-ben” çatışmasını da getirir…

Özellikle Satürn’ü 7.evde retro olan bir kişinin soyağacını dikkatlice incelemesinde büyük yarar vardır. Çünkü Satürn “Karmanın Lordu” dur. Bu konumdaki kişi evlenmeye karar vermekte zorlandığı gibi ortaklık kurmakta ve grup çalışmalarına iştirak etmekte de ciddi sıkıntıya düşer.

Satürn yapılandırmanın ve biçim vermenin gezegenidir. İnşa etmeyi ve elle tutulur somut hale getirmeyi simgeler. Satürn’ün 7.evde yer alması çoğunlukla geçmişte yanlış kullanılmış bir yetenek ve gücü işaret eder. Dolayısıyla geçmişte tekrarlanan hataları getirip önümüze koyar ve düzeltmemizi ister. Haliyle 7.evdeki Satürn kişiyi birliktelik ve ortaklıklar konusunda köklü dönüşümlere sokar ve doğru ayarlamalar yapmaya zorlar.

Satürn Terazi konumu gibi Satürn 7. Ev konumu da geç evlenmeyi veya hiç evlenmemeyi gösterir. Ya kişiyi aşan faktörler devreye girerek evlenmeye mâni oluyordur ya da kişi karmik açıdan evliliğe sıcak bakmıyordur. Bu nedenle bu konumdan da hatırı sayılır müzmin bekarlar çıkar. Kişinin ızdırabını dindirecek bir yol varsa o da kendinden geriye bir eser bırakmasıdır. Çünkü eserler kişiyi ölümsüz kılar.

Alçalanı (DSC) Oğlak burcunun kesmesi kurulacak yakın ilişki ve ortaklığın çerçevesini çizer. Oğlak burcu sağlam ve uzun ömürlü ilişkileri gösterebileceği gibi bazen de ilişkisiz bir hayatı işaret edebilir. Olumlu açılarla da ciddi, mantıklı, kararlı, istikrarlı ve sorumlu bir ilişki biçimi, olumsuz açılarda katı kurallı, soğuk, kuru, kontrollü, güvensiz bir ilişki devreye girer. DSC Oğlak statüye fazla önem verir. Çıtayı düşürmemeye gayret eder. Satürn 7 ev konumu veya Alçalan Oğlak konumunun kaptan pilotu Satürn’dür. Dolayısıyla yükselme veya alçalma Satürn’ün doğru kullanımına bağlıdır. Medeni ilişkiler onun doğru kullanımıyla gelişir çünkü Satürn doğru uygulanmadan medeniyet gelişmez.

Satürn 7. Ev konumuna sahip ünlüler;

Michelangelo di Lodovico Buonarroti (6.3.1475- 18.2.1564) Balık burcudur. Yengeç'teki retro Satürn’ü 7. evdedir. Tek toprak elementi Başak burcundaki retro Plüton’dur. Venüs ve Satürn zararlı konumda, Uranüs yücelimdedir Güneş-Neptün üçgeni en yakın orbdaki açıdır. Satürn-Kad ve Şans noktası T-Kare kalıbında, Mars-Satürn ve Neptün büyük su üçgeni, Mars, Satürn ve Uranüs arasında da büyük su üçgeni mevcuttur. Satürn Pollux ile, Chiron Fomalhaut ile, Merkür Deneb Adige ile, Neptün, Toliman ile kavuşumdadır.

İtalyan heykeltıraş, ressam, mimar ve şair olan büyük sanatçı ikonik eserleriyle Rönesans döneminin en önemli sanatçılarından biridir. Dönemin ünlü ressamı Domenico Ghirlandoi’nin yanında çıraklık yaparak sanat hayatına başlayan Michelangelo, ünlü Medicine ailesi tarafından Platonik Akademiye davet edilince eğitimini orada sürdürür.

Vatikan’daki Sistine Şapelinin benzersiz tavan freskleri onun eseridir. 6 yılda tamamlan ve İncil’deki sıralamaya göre 9 farklı sahnenin resmedildiği tavan freskleri sanatçının ustalık eseri olarak görülür. 21 yaşındayken meydana getirdiği ve Rönesans döneminin ikonik eseri olarak kabul gören bu eserin aynı zamanda mükemmel bir kompozisyon örneği olduğu belirtilir.

Michelangelo’nun baş yapıtı olarak kabul edilen ilk ve en önemli eseri “Davut” heykelidir. Davut heykelini tek parça mermeri yontarak 3 yılda tamamlar. Davut heykeli mitolojideki Golyat’a saldırıya geçme anını tasvir eder. Bir diğer sanat harikası olarak gösterilen eseri de insanların tanrının yolundan şaşmasına sinirlenen ve elindeki levhayı yere atmak üzere betimlenen Musa heykelidir. Heykel o kadar canlıdır ki! Rivayete göre sanatçı eserini bitirdiğinde yontu aletlerini yere atıp heykele dönerek “konuş” diye seslenir.

Michelangelo’nun İtalya haricinde sergilenen tek eseri, “Bruggeli Madonna”dır. O da Leonardo da Vinci gibi insan kadavrası üzerinde çalıştığından anatomiye hakimdir ve bu yeteneğini tablo ve heykellerine yansıttığı kusursuz insan vücudu tasvirleriyle gösterir. Sanatçının ince detaylara önem verdiğinden çok titiz ve agresif olduğu bu nedenle de çoğunlukla çırak yardımı almadan tek başına çalıştığı söylenir.

Michelangelo, Leonardo Da Vinci ve Raffaello ile birlikte İtalyan Rönesans’ının en önemli üç ustasından biri olarak kabul edilir. Papa tarafından Vatikan’ın baş mimarı, ressamı ve heykeltıraşı olarak görevlendirilir. Sistin Kilisesinin sunak duvarına Kıyamet Günü, Ademin Yaratılışı, Meryem’in Göğe Yükselişi, İsa’nın Vaftizi ve Musa’nın Hükmü kompozisyonlarından oluşan freskler çizer.

Michelangelo dehası yaşarken takdir edilen nadir sanatçılardan biridir. 31 yaşındayken İtalya’nın en iyi sanatçısı olarak kabul edilir ve 89 yaşına kadar yaşar. Onu sevmeyenler kibirli, görgüsüz, cimri ve üç kağıtçı olarak tanımlansa da dünyanın gelmiş geçmiş en büyük ressamı ve heykeltıraşı olarak saygı görür. O da Leonardo Vinci gibi hiç evlenmez hatta ömrü boyunca tek başına yaşar (Satürn Yengeç’te 7.evindedir/geniş ölçekte Koç’taki Venüs ile Yengeç’teki Satürn arasında kare açı vardır) Bir papaz arkadaşı evlenmemesi ve eserlerini bırakacak çocukları olmamasına çok üzüldüğünü söyleyince Güneş, Ay ve Mars'ı Balık burcunda olan sanatçı ona şu cevabı verir;

“Sanat bana fazlasıyla eş oldu. Beni daima çalıştırdı, çabalattı. Geride bıraktığım eserlerim ise çocuklarımdır. Hiçbir değeri olmasa bile ben onlarda yaşarım”

Diğerleri;

Satürn 7.Ev konumu;

Florance Nihtgale, Benito Mussolini, Giorgio Armani, Claudia Shiffer, Dianna Ross, Emile Durkheim,

Alçalan (DSC) Oğlak Konumu;

Lord Byron, Salvador Dali, Vincent VanGouh, Albert Einstein, Alaxander Fleming

Dipnot;

(1) James Hollis/Satürn’ün Gölgesinde

2) Leonardo da Vinci 15 Nisan 1452 günü saat 22.30 da İtalya’nın Vinci kasabasında doğmuştur (Kaynak; Micheal J.Gablin- Leonardo da Vinci Gibi Düşünmek)

(3) Burada yaptığımız şey TC haritasının tam bir analizi değildir. Sadece konumuz çerçevesinde bir iki ana noktanın tespitidir.

Kaynakça;

1)Hajo Banzhaft&Anna Haebler -Astrolojinin Anahtar Sözcükleri

2)Steven&Jodie Forrest- Gökyüzü Ortaklılkları

3) Pivada.com.  Leonarda da Vinci

4) Micheal J.Gablin- Leonardo da Vinci Gibi Düşünmek

5) www.agusto.com- Michelangelo

6) Solar Fire Datebase

7) Nazan Öngiden- Özel Harita Arşivi

 

 

ÖNCEKİ YAZI İlk Göz Ağrısı SONRAKİ YAZI Kuşlar ve Baharlar
Harika Bir Talihsizlik (XII)
Harika Bir Talihsizlik (XII)
12.06.2024 10:52:57
Harika Bir Talihsizlik (XI)
Harika Bir Talihsizlik (XI)
06.06.2024 13:47:20
Harika Bir Talihsizlik (X)
Harika Bir Talihsizlik (X)
29.05.2024 11:37:23
Yorum Yazın