Eylül Esintisi - İstanbul Sözleşmesi

İstanbul Sözleşmesi

Mayıs 2011 tarihinde İstanbul'da imzalandığı için "İstanbul Sözleşmesi" adını alan uluslararası sözleşme 20 Mart gecesi saat 02.00 sularında Cumhurbaşkanı kararnamesi ile anayasaya aykırı bir şekilde feshedildi.

 

 

 

"Kadınlara Yönelik Şiddet ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadaleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi"ni ilk imzalayıp onaylayan ülke Türkiye'dir. 1.8.2014 tarihinde yürürlüğe giren İstanbul Sözleşmesi "toplumsal cinsiyet eşitliği" ilkesine dayanır.

Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu temsilcisi Gülsüm Kav, BBC Türkçe'ye yaptığı açıklamada İstanbul Sözleşmesinin 4 temel kaidesi olduğunu belirtmiştir;

"Sözleşme ilk olarak önleyici tedbirlerden söz ediyor. Şiddetin çıkmaya cesaret bulamayacağı bir toplum yaratın. Bu da eşitlikçi toplumdur. Toplumsal cinsiyet eşitliğini bütün topluma, eğitimler de dahil olmak üzere her türlü yolla yayın.

"İkincisi, hemen böyle bir toplum yaratamayabilirsiniz, şiddet eski ve köklü bir sorun diyerek anlayışlı davranıyor sözleşme imzacı devletlere. Hemen böyle bir toplum yaratamazsan, tehdit söz konusuysa, kadınları etkin, aktif koru diyor. Yani bizim için 6284 sayılı kanunu tam uygula diyor.

"Üçüncü adımda da diyor ki, önleyici bir toplum yaratamadın, kadını korumak istedin ama koruyamadın, ola ki bir kadın zarar gördüyse, o zaman en azından etkin kovuşturma yap ve etkin ceza sitemi olsun, adaleti sağla.

"En son olarak da, sözleşme artık anlayışlı değil, talepkâr. Bunları yapıyorsan bile yetmez, bana kadınları geleceğe dönük nasıl güçlendireceksin, onu göster diyor."

İstanbul Sözleşmesinin tam içeriğini merak edenler bulup okuyabilirler. Burada asıl üzerinde durmak istediğimiz şey ülkemiz kadınlarının hak ve hukukunu gözeten Atamızın kurduğu Laik Türkiye Cumhuriyeti'nin hedef alınmasıdır.

Kural olarak bir uluslararası sözleşme nasıl yürürlüğe girdiyse yine aynı usulle feshedilmelidir. Dolayısıyla İstanbul Sözleşmesi nasıl TBMM onayı ile yürürlüğe girdiyse, yine TBMM onayı ile iptal edilmelidir, bir kişinin iki dudağı arasından çıkacak sözle değil. Meclis bunun için vardır.

Muhalefet yetersiz olunca böyle "ben yaptım oldu" dayatması alıp başını gidiyor. Görünen o ki kadını celladının eline teslim eden ortaçağ zihniyeti yine kadınların bilinci ile aşılacak ve bu kangren olan sorun yine kadınların demokratik hak ve hukuk mücadelesiyle çözülecek.

Laik Türkiye Cumhuriyetinin fikri hür, irfanı hür, vicdanı hür aydın kadınları olarak bu anti demokratik kararı kınıyoruz. Kadın cinayetleri meşrulaştırılamaz, kadın katillerinin sırtı sıvazlanamaz. Aksi takdirde kadına verilen kıymetin ve kadına tanınan ayrıcalığın bir simgesi olan "Mor Cepken" i giyip eşitlik ve özgürlük hakkı için meydanları doldurur kadınlar... 

"İstanbul Sözleşmesi cinsiyet temelli şiddete maruz kalan herkesin güvencesidir"

"İSTANBUL SÖZLEŞMESİ YAŞATIR"

 

Kaynakça

1) www.bbc.com.türkçe- İstanbul Sözleşmesinden Türkiye'nin Cumhurbaşkanlığı kararı ile çekildiği açıklandı.

2) Çağdaş Yaşamı Destekleme Derneği- İstanbul Sözleşmesi Yaşatır.

 

 

ÖNCEKİ YAZI Dünya Serçe Günü SONRAKİ YAZI Mor Cepken
Üç Temel Müessese
Üç Temel Müessese
07.11.2024 11:43:29
Bu Küfür Diline İtirazım Var
Bu Küfür Diline İtirazım Var
17.10.2024 11:25:28
Uçtu Uçtu Ne Uçtu?
Uçtu Uçtu Ne Uçtu?
03.10.2024 16:30:06
Yorum Yazın