Eylül Esintisi - Kahvenin Yararları ve Zararları

Kahvenin Yararları ve Zararları

Kahve keşfedildiği günden bugüne besleyici ve tok tutucu özelliğinden ötürü günlük yaşamda yerini almıştır. Her şeyden önce kahvenin uyarıcı ve canlandırıcı etkisi bulunmaktadır.

Türk Kahvesi antioksidan açısından zengin olduğundan güçlü bir şifa kaynağıdır.  Vücudu bir arada tutan dört unsuru; kan, safra, salya, dalak işlevlerini dengeler. Kan dolaşımını hızlandırır, vücut ısısını artırır, balgam ve idrar söktürür 

Türk usulüyle pişirilen kahve birçok rahatsızlığa iyi geldiğinden en doğru tercih iyi kalite kahveyi sade içmektir. Ölçülü içilen kahvenin felç geçirme ihtimalini düşürdüğü gözlemlenmiştir.

  

Kahveyi kahve yapan en önemli özelliği içindeki kafein maddesidir. Bu nedenle kafeinin en yaygın psikoaktif ilaç olduğu söylenir. Kafein merkezi sinir sistemini uyarır, dikkat, uyku, yakın hafıza gibi işlevleri etkiler.

Son araştırmalara göre kafein kullanımı yaşlanmanın neden olduğu zihinsel yavaşlamayı geciktirmektedir. Çeşitli araştırmalar kafeinin akciğerlerdeki damarları gevşetip akciğer kan akışını artırdığı ve oksijen alımını kolaylaştırdığını ortaya koymuştur. Aynı zamanda kahvenin sigara içen kişilerde sigaranın zararlı etkilerini hafiflettiği de belirtilmektedir.

Genellikle kahve ve çay gibi kafeinli içeceklerin Parkinson hastalığında yararlı olduğu da toplumsal çalışmalarda açığa çıkmıştır. Triod hastalarının da kahve içmesinde bir sakınca yok sadece ilaçlarını alma ile kahve içme zamanı birbirine yakın olmamalıdır.

Dozunda içilen kahvenin içindeki kafein maddesi bazı bünyelere zindelik ve zihin açıklığı verirken, kafeine duyarlı bünyelerde çarpıntı, uykusuzluk, ellerde titreme, karın ağrısı, bulantı, sinirlilik, ishal ve fazla idrara çıkma gibi yan etkilere neden olabilmektedir.

Ciddi uyku sorunu olan kişilerin kahveyi gündüz kullanmalarında yarar vardır. Kahve içme alışkanlığı olan kişilerde bir süre sonra kafeine karşı duyarsızlık (tolerans) geliştiği görülmektedir. Kafein kesildiğinde iş gücü kaybı, sosyal uyumsuzluk gibi sorunlar da açığa çıkabilmektedir.

Özellikle aşırı kahve içenlerde kahve kesildiğinde sinirlilik, depresyon, baş ağrısı, yorgunluk, odaklanma güçlüğü ve nezle benzeri şikayetler gözlemlenmektedir.

Ancak 10 gr ve üstü gibi çok yüksek dozda alınan kafein kişiyi ölüme kadar götürebilir (kafein zehirlenmesi) Yüksek dozda alınan kafein bulguları; ajitasyon, deliryum, kasılmalar, nefes darlığı, kalpte ritim bozuklukları, bulantı, kusma, kan şekeri yüksekliğidir.

Kahvenin şişmanlatıp şişmanlatmadığı en merak edilen konulardan biridir. Kahve kendi başına kalorisiz ve yağsız bir içecektir. Sade içilen kahve şişmanlatmazken, kahvenin içine katılan krema, süt, şeker ve benzeri maddeler şişmanlatmaktadır.

Bir fincan Türk kahvesi veya espresso kahvesi toplam 2 kaloriden azdır. Günde 10-15 fincan içseniz bile kilo almazsınız zaten kahve vücut yağını azalttığı için diyet listelerinde yer almaktadır.

Kahve konusunda en çok kafaları karıştıran husus asidite oranıdır. Kahvenin kalitesini doğrudan etkileyen ve aromasını belirleyen önemli etkenlerden biri asidite oranıdır (1) Bunlar içinde kahvenin asidetisinden büyük ölçüde sorumlu olan klorojenik asittir.

Kahvenin bileşenlerinde kan şekerine etki eden kafein, klorojenik asit ve magnezyum gibi etken maddeler bulunur. Bu nedenle kahvenin kan şekeri üzerindeki etkisi oldukça karmaşıktır.

Klorojenik asit hem kan şekerini düşürücü etkiye hem de kahvenin antioksidan özelliğini artırıcı özelliğe sahiptir. Finlandiya da yapılan araştırmalar kahvenin Tip II diyabet riskini azalttığını göstermektedir.

Günde 3 fincan ya da daha fazla kahve içen C hepatiti hastalarında hastalık seyrinin belirgin bir derecede azaldığı gözlemlenmiştir. Bu da kronik karaciğer hastalarında karaciğeri koruyucu etkisi olduğunu göstermektedir.

Özellikle Japonya’da yapılan bazı çalışmalarda kahve içiminin karaciğer kanseri riskini azalttığı belirtilmiştir. Mide ve yemek borumuzun kahveyle arası iyi değilken karaciğer ve bağırsakların kahveyle arası iyidir.

Kahve gastrin adlı hormonu artırdığından mide salgısını da artırır. Bu nedenle kahve içenlerde bağırsak hareketleri de artar. Kahve asitli olduğundan reflüsü olana iyi gelmeyebilir. Fazla kahve demir emilimini azaltmaktadır. Aynı şekilde çinko eksikliğine de yol açabilmektedir.

Kafein kalsiyumun bağırsaklardan emilimini engelleyebileceğinden kahve içenlerin kalsiyum emiliminde hafif bir azalma olabileceği göz ardı edilmemeli ancak kafeinin sebep olduğu kalsiyum kaybı günde 1-2 yemek kaşığı sütle giderilebileceği de unutulmamalıdır.

Böbrek taşlarını oluşturan kristaller genellikle kalsiyum oksalat yapısındadır. Beslenme sırasında aldığımız oksalatın büyük bir kısmı kahve ve çaydadır. Bu nedenle oksalat taşı olanların aşırı kahve içmesi önerilmez.

Ölçülü kahve tüketiminin meme kanseri riskini azalttığı belirtilmektedir. Kahve kadınlarda hamile kalma riskini azaltmasa da geciktirebildiğinden hamilelikte fazla kahve içilmemesi önerilmektedir. Aşırı kahve tüketimi erkeklerde sperm işlevinde bozukluğa neden olabilmektedir.

Sonuç olarak aşırıya kaçılmadığı müddetçe kahvenin psikososyal ve nörolojik etkileri olumlu ve koruyucu yöndedir. Kişinin yaptıracağı yıllık kan tahlilleri bedenindeki etken maddelerin eksikliğini ve fazlalığını belirleyeceğinden kahve içme miktarını ayarlamada yardımcı olabilir.

Günümüzde asıl sıkıntı içtiğimiz kahvenin içine karıştırılan yabancı maddelerden ötürü saf olmayışıdır. Eğer içtiğimiz kahve kaliteliyse yararı ağır basacağından zararını konuşmaya gerek bile yoktur.

Önümüzdeki bölümde “Kahve ve Tütün Tiryakiliği” konusuna yer vereceğiz.

Dipnot:

(1) Kahvenin asidite hususuna “Diğer Kahveler” başlıklı yazımızda yer vereceğiz.

Kaynakça;

1) Tanede Saklı Keyif Kahve- Yapı Kredi Yayınları (Muhtelif Yazarlar)

2) Türk Kahvesi- Kemalettin Kuzucu- M.Sabri Köz

3) Kahve ve Sağlık – Prf.Dr.Hamdi Akan

ÖNCEKİ YAZI Niye mi Audrey Hepburn? SONRAKİ YAZI Herkül (Hercules) Takımyıldız Ailesi
Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
24.11.2024 18:54:25
Ölümsüz Atatürk
Ölümsüz Atatürk
09.11.2024 20:23:49
Kore Dizilerinden Örnekler
Kore Dizilerinden Örnekler
27.10.2024 10:52:40
Yorum Yazın