Karadeniz'de Eylül Esintisi (2)
İkinci Gün 22.9.2019
Sabah erkenden hafif yağışlı ve serin bir havada yola çıktık.
Maçahel yolu;
Maçahel vadisi en çok görmeyi istediğim yerlerden biriydi malum Karadeniz'in hırçın iklimi izin vermedi. Yollar karlı ve buzlu olduğundan yarı yoldan geri dönmek zorunda kaldık. Hem arabaların arazi koşullarına tam uygunluk göstermeyişi hem de grup çoğunluğunun bu yolu göze almakta duyduğu endişe nedeniyle Maçaheli görmek benim için bir başka bahara kaldı...
Ancak Maçahel'e gitmemizi engelleyen karın tadını çıkarmayı da ihmal etmedik. Çocuklar gibi şen bir ruh hali içinde kartopu oynadık. Sonra yükseklerden aşağıya doğru avazımız çıktığı kadar bağırıp nefes terapisi yaptık. Sesimiz dağlarda yankılandı.
Gurubumuzun en genç üyesi Gökçe çiçeğimiz ile de kar sevincini doyasıya yaşadıktan sonra geri dönüp Borçka yolu üzerindeki Emir'in Çay Evine uğradık.
Borçka Emir'in Çay Evi;
Sevgili Filiz'in Borçka-Karagöl yolu üzerindeki çay ve yemek servisi yaptığı bir yeri ayrıca bir de pansiyonu var. Çay evinin açık mekanından görülen manzara harika ve havası çok temiz.
Eğer yolunuz buraya düşerse maharetli Filiz'in birbirinden enfes yemeklerini yemeden geçmeyin. Karalahana dolması, mıhlaması ve turşu kavurması enfes. Sırtını yemyeşil ormanlarla kaplı dağlara yaslayan bu küçük ve şirin mekan benim gözümü ve gönlümü dinlendirmeden geçip gidemeyeceğim özel bir doğa köşesi. Borçka-Karagöl'e geçmeden önce Filiz'in enfes yemekleri yendi. Üzerine kahveler de büyük bir keyifle içildi.
Filiz'in demlediği çayları Bülent beyin elinden içmek de doğrusu ayrı bir keyifti.
Borçka Karagöl;
Borçka - Karagöl'ü nasıl anlatsam size... adeta bir doğa müzesi. Benim için tam bir mucize kaynağı. Bu ikinci ziyaretim ilkinde de büyülenmiştim ikincisinde de...
Tam 3,5 yıl önce olduğu gibi gene arka planda panaromik manzaranın yer aldığı tahta iskelede toplanıp objektiflere tebessüm ettik.
Borçka- Karagöl 1800'li yıllarda bugünkü Klaskur yaylasının yakınındaki tepenin heyalan sonucu Klaskur deresinin önünü kapatması ile oluşmuş. Toplam 368 hektarlık alanın göl ve çevresi 5 hektar kadar. 2002 yılında bakanlar kurulu tarafından bölge tabiat parkı olarak koruma altına alınmış. Türkiye'nin kuzey doğusunda yer alan Borçka-Karagöl milli parkı Artvin'in Borçka ilçesi Kaynarca köyüne bağlı. Manzaranın tadını gölde sandalla gezinerek çıkarmak da mümkün. Belki bir sonraki gelişimde bu eksikliği de tamamlarım zira burası bana çok iyi gelen ender yerlerden biri...
Bir önceki gelişimizde mevsim ilkbahardı. Orman boydan boya yeşilin her tonu ve tüm ihtişamı ile açan nadide çiçeklerle bezeliydi.
Bu kez mevsim sonbahardı. Orman sararıp dökülen kuru yapraklarla döşeliydi. İnsan boyundaki eğrelti otlarının üzeri ve dağların zirvesi ise karla kaplıydı. Aslında Borçka -Karagöl o kadar özel bir yer ki adeta dört mevsimi bir arada yaşatıyor size...
Bu köşe sonbahar köşesi... Bu köşe kış köşesi...
Bu köşe İlkbahar köşesi.... Bu köşe yaz köşesi...
Borçka-Karagöl zengin bitki örtüsü ve tertemiz havası ile tam bir oksijen kaynağı. Doğanın insana sunduğu muhteşem bir armağan fakat insan elinin değdiği hiç bir yerden hayır gelmediğinden dileğim bu bakir doğanın bozulmaması. Bir doğa harikası olan göl ve onu çepeçevre kuşatan ormanlık alan eşsiz sükuneti ile insana inanılmaz bir dinginlik veriyor, ruhunuzun huzur bulduğunu hissediyorsunuz veya bana öyle geliyor ne de olsa ağaçların soyundanım ya ben!
Gölün çevresini hakkını vererek dolaşanlar sanırım ben, Gülderen ve Bülent bey oldu. Biz grubun en arkasında kaldık zira ağır ağır tadını çıkararak yürüdük. Yeşilden sarıya, penbeden kızıla çalan renk atmosförü içinde doğa ile hemhal olduk. Temiz havayı derin derin içimize çekip, zengin bitki örtüsünü hayranlıkla izledik. Ben ağaçlarla kucaklaşıp sohbet ettim. İnanlımaz iyi geldi, tüm hücrelerimin yenilendiğini hissettim...
Borçka-Karagöl yolu virajlı ve engebeli. Her yerden çağlayan şeklinde sular fışkırıyor. Göl çevresinde kamp alanları da mevcut. Sessiz sedasız yapılanmaya açılan ve piknik yapılmasına izin verilen Karagöl umarım betona doymayan kara zihniyet tarafından istila edilmez. Aynı şekilde çevre bilincinden yoksun, çerini çöpünü toplamasını bilmeyen yığınlar tarafından da talan edilmez.
Büyüleyici Karagöl' den sonra günün son durağı olan Ortacalar- Çifte Köprülere doğru yola çıktık.
Ortacalar - Çifte Köprüler;
Çifte Köprüler Arhavi ilçesinin Ortacalar köyünde yer alıyor. Birbirine dik gelecek şekilde planlanan ve kesme taş kullanılarak yapılan iki kemer köprüden meydana gelmiş. Çifte Köprülerin 18.yüzyılda Osmanlı döneminde yapıldığı tahmin edilmekte. Çifte köprüler Kamilet deresi ve Soğucak deresinin, Ortacalar ve Küçük köy arasındaki birleşim noktasında kurulmuş. Sadece yaya geçişinde kullanılan iki kemer köprü 2003 yılında restorasyon geçirmiş. Etrafındaki çarpık yapılaşmanın artmasına rağmen görülmeye değer.
Akşam üzeri çay molası ve topladığım bir demet kır çiçeği eşliğinde aklım biraz Maçahel vadisinde kalarak ikinci günü de dolu dolu yaşayarak tamamladık.
(Devam edecek...)
(22.9.2019 Maçahel yolu- Borçka-Karagöl- Çifte Köprüler)
Yorum Yazın