Kuiper Kuşağı ve Ötesi...
Neptün-Pluto yörüngeleri ile Pluto ötesinde yer alan bölgeye "Kuiper Kuşağı" adı verilir. 1951 yılında astronom Gerard Kuiper, Güneş sistemi içine giren kuyruklu yıldızların Pluto ötesinden geldiğini açıklayınca bu uzak bölgeye onun adı verilir. Kuiper kuşağı da ana asteroit kuşağı gibi halka şeklindedir. Bu bölgedeki gök cisimlerine verilen ortak ad "Neptün Ötesi Cisimler" dir (1) Kuiper kuşağının belli bir başlangıcı ve sonu yoktur. Yaklaşık olarak Güneşten 5 ile 15 milyar km arası uzaklığı kapsar. Burada yer alan gök cisimlerinin hemen hepsi buzla kaplıdır. Kuiper kuşağının dışına saçılan çok sayıda gök cismi olduğu tahmin edilmektedir.
Uluslararası Astronomlar Birliğinin (IAU) cüce gezegenler olarak tanımladığı 6 gök cisminden Ceres ana asteroit kuşağında, Plüton, Eris, Haumea ve Makamake Kuiper kuşağında, Sedna ise Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu arasındaki bölgede yer alır. Kuiper kuşağında henüz keşfedilmeyi bekleyen yüzlerce gök cisminin bulunduğu tahmin edilmektedir. Resmileşen 6 cüce gezegenden ana asteroit kuşağı dışında kalan 5 cüce gezen bulunmaktadır;
Pluto; 1930 yılında Clyde Tombaugh Plüton'u keşfetti. Plüton'un yörüngesi Kuiper Kuşağı içinden geçer. En büyük uydusu Charon 1978 yılında keşfedilmiştir. Evrenin ortalama sıcaklığı -270 santigrat derece iken cüce gezegen Plüton'un sıcaklığı -229 santigrat derecedir. Bir tam dönüşü yaklaşık 248 yıldır. Pluto'nun 5 uydusu bulunmaktadır. En büyüğü Charon'dur (2) diğerleri ise uzayda taklalar atan Nix ve Hydra ile yörüngeleri tam olarak izlenemediği için dışlanan Kerberos ve Styx'tir. Plüton'un kalın atmosfer tabakası neredeyse 19 bin km uzaklıktaki Charon'a kadar uzanır. Güneş sisteminde diğer gezegenler Güneş ekvatoruna paralel olarak hemen hemen dairesel yörüngelerde dönerken, Plüton çok eğik açılı ve eliptik bir yörüngede döner. 2006 yılına kadar Plüton, Güneş sisteminin en dışındaki gezegen olarak kabul görürken, bu tarihten sonra İAU Plüton'u cüce gezegen olarak sınıflandırmıştır ancak bu konuda gökbilimciler arasında bir fikir birliği sağlanamamıştır. Plüton'un en büyük uydusu Charon'un uydu olarak mı kalacağı yoksa cüce gezegen olarak mı sınıflandıracağı bile henüz kesinlik kazanmamıştır. Plüton ve Charon yüzeylerinin ötesinde bir kütle merkezi etrafındaki yörüngede döndüğünden ikili sistem oluşturmaktadırlar. Öyle ki iki küçük doğal uydu Nix ve Hydra sadece Plüton'un değil aynı zamanda Charon'un da etrafında dönmektedir. Yıldızları parlaklığı ve renklerine göre sınıflandırmak mümkünken gezegenleri sınıflandırmak daha müşküldür ve hala tartışmalar sürmektedir.
Sedna; 2003 yılında Mike Brown tarafından Güneş sistemindeki en uzak cüce gezegen olarak keşfedildi. Plüton'un yaklaşık dörtte üçü büyüklüğündeki Sedna, Kuiper kuşağı ve Oort Bulutu arasındaki bölgede yer alır. Uzayın -240 santigrat derecesinde konumlanan Sedna'nın yüzeyi metan ve su buzu tabakası ile kaplıdır. Sedna'nın çapı yaklaşık 1750 km olup, yörüngesi aşırı eliptik ve basıktır. Sedna uzun ve ince, yüksek dış merkezli yörüngesi nedeniyle "Kuiper Uçurumu" olarak da tanımlanır. Güneş etrafındaki turunu 11.300 yılda tamamlar. Sedna'nın bulunduğu noktadan Güneş bir topluiğne başı kadar gözükmektedir. Güneş sisteminde Mars'tan sonra en parlak kızıl renge sahiptir ve kalıcı bir atmosferi yoktur. Güneş sisteminin sınırlarında yer alan Sedna Eskimo mitolojisinde "Okyanus Tanrıçası" anlamına gelir (3)
Eris; 2005 yılında astronom Mike Brown tarafından keşfedilmiştir. Kuiper kuşağının ötesinde "Seyrek Disk" bölgesinde bulunan Eris, Plüton'un gezegen olarak sorgulanmasına neden olmuştur. Plüton'dan %28 büyük olan Eris, onu yerinden ederek en büyük cüce gezegen olarak kayıtlara geçmiştir. Eris'in çapı 2326 km. olup, yörüngesindeki turunu 580 yılda tamamlar. Kendi etrafında dönüş süresi 25 saat olup, Dünyamızın kendi ekseninde dönüş süresine yakındır. Eris ilginç yörüngesel özelliklerinden ötürü ayrı bir Trans-Neptün cismi olarak sınıflandırılır.Yüzey sıcaklığı -238 c. derecedir. Güneş sisteminin buz kütleleriyle kaplı bu uzak cüce gezegeninin Dysnomia adında bir uydusu vardır. Adının esin kaynağı Yunan mitolojisindeki kavga ve anlaşmazlık tanrıçasıdır (4)
Haumea; 2005 yılında Amerikalı astronom Michael E.Brown tarafından Kuiper kuşağı içinde cüce gezegen Haumea keşfedildi. Uzayın -240 santigrat derecesinde yer alan Haumea soğuk ve karanlık bir dünyadır. Haumea kendi etrafında çok hızlı dönse de boyuna göre küçük kütleli bir gezegendir. Haumea'nın bir günü dünya ölçeğinde yaklaşık 4 saattir. Yumurta gibi oval şekli ile diğer yuvarlak gezegenler içinde aykırı bir duruşa sahiptir. Ekvatorda Haumea neredeyse Plüton ile eşitlenirken, karşısına geçtiğinde ondan 2 kat daha küçülür. Neptün'ün çekimi Haumea'nın hareketlerini etkiler. Çapı 1400 km. olup, bir tam turu 283 yıldır. Haumea'nın yüzeyi mineral, hidrokarbon katkılarıyla kalın bir su buz tabakası ile kaplıdır. Atmosferi yoktur. Kuiper Kuşağındaki en yassı cüce gezegen Haumea'nın Hi'iaka ve Namaka adında 2 küçük uydusu bulunmaktadır. Kuiper kuşağında Haumea gibi başka oval gezegenler de vardır. Haumea adının esin kaynağı Hawaii mitolojisinde yer alan "Doğum Tanrıçası"dır.
Makemake; 2005 yılında Michael E.Brown ve ekibi tarafından keşfedildi ve 2008 yılında IAU tarafından cüce gezegen olarak sınıflandırıldı. Uzayın -239 santigrat derece sıcaklığında konumlanmış olup, yaklaşık çapı 1460 km.dir. Güneş etrafındaki bir tam dönüşünü 310 yılda tamamlar. Makemake'nin yüzeyi metan buzu ve polimer hidrokarbonlarla kaplıdır. Sürekli bir atmosferi yoktur. S/2015 (136472)1 adında bir uydusu vardır. Adını Paskalya adası Rapa Nui uygarlığının yaratıcı tanrısından almıştır (5)
Bunların haricinde Neptün ile birlikte dans eden Orcus, Quoar gibi cüce gezegenlerin yanı sıra numaralandırılmış olup henüz bir isim almamış olan "2007 OR10", "2012 VP113, "2015TG387" gibi gök cisimleri de mevcuttur. Gökbilimcilerin Cin (The Goblin) adını verdiği 2015TG387 adlı cüce gezegenin yörüngesi oldukça eliptiktir. Güneş etrafındaki bir tam turu 40.000 dünya yılıdır.
Kuiper kuşağındaki gök cisimlerinin uzaklarda bir yerlerde dev bir gezegenin yörüngesinde dönüyor olabileceği olasılığı gök bilimcilerin uzun yıllardır araştırdıkları bir konudur. Şu ana kadar keşfedilen gök cisimlerinin devasa ve bilinmeyen bir cisim tarafından etkilendiğini düşünen bazı gök bilimciler varlığı kesinleşmemiş dev gök cisminin X gezegen veya kuramsal 9. gezegen olarak tanımlamaya çalışsalar da henüz kesin verilere dayanan resmi bir açıklama yoktur.
Kuiper kuşağında bazı gök cisimleri buz devi gezegenlerin kütle çekimine kapılarak onların birer uydusu haline gelebilirler. Örneğin Neptün'ün uydusu Triton gibi. Güneş sisteminde gezegeninin tersi yönde dönen tek büyük uydu Neptün'ün uydusu Triton'dur. Bazen de aynı etki sebebi ile Güneşe doğru hızla yol alarak aşırı eliptik bir yörünge ile kısa periyotlu bir kuyrukluyıldıza da dönüşebilirler.
Kuiper kuşağının dışına taşan bölgeye "seyrek disk" ve bu bölge içinde yer alan gök cisimlerine de "seyrek disk nesneleri" adı verilir. Buranın ötesinde ise donmuş kuyruklu yıldızların deposu olarak görülen "Oort Bulutu" yer alır. Kuiper Kuşağı ile Oort Bulutu'nun üst üste bindiği gibi bir varsayımı ileri süren gök bilimciler de vardır. İlk olarak 1932 yılında Ernest Öpik Kuiper kuşağının ötesinde özel bir bölgeden kuyrukluyıldızların geldiği fikrini öne sürmüştür. 1950 yılında Hollandalı gökbilimci Jan Hendrik Oort, gökada ile ilgili yaptığı çalışmalar sonucu devasa kuyrukluyıldızların bulunduğu bu özel bulutsu kümeyi belirleyince onun adı verilir.
Güneş sisteminin sınırlarında yer alan Oort Bulutu varsayımsal (hipotetik) bir küre olma özelliğini sürdürmektedir. Bu zifiri karanlık ve dondurucu soğuk bölge gizemini korumaktadır. Henüz Kuiper kuşağı ve ötesi bir bilinmezler yumağı olarak gökbilimcilerin kafasını meşgul etmeyi sürdürmektedir.
Dipnot;
(1) Keşifler artıkça gökcisimlerinin tanımlanmaları ve statüleri değişebilmektedir.
(2) Yunan mitolojisinde Charon ölüleri yeraltı ve ölüm Tanrısı Hades’e taşıyan kayıkçının adıdır.
(3) Keşfedilen gökcisimlerine genellikle Yunan ve Roma mitolojisinden isimler verilir fakat mevcut mitolojik kaynaklar çok hızlı artan gökcismi keşiflerini artık karşılayamadığından sıra farklı ulusların mitolojilerinden yararlanma noktasına gelip dayanmıştır. Sedna da bunlardan biridir.
(4) Eris, Gece (Nyks)den doğma kavga tanrıçasıdır. Hesiodos ona "azgın yürekli" der. Eris "Üç güzeller" yarışmasında önemli rol oynar.Üzerinde "en güzeline" yazan altın elmayı tanrıların sofrasına atar ve ortalığı karıştırır.
(5) Paskalya adası Rapa Nui medeniyetinin kökeni henüz tam olarak açığa çıkarılamamıştır. Paskalya adasının antik medeniyet zamanında gözlemevleri ağının bir parçasını temsil ettiği düşünülmektedir. Kıyı şeridinde yer alan dev heykellerin ne amaçla yapıldığı henüz sırrını korumaktadır. Belki de sırlarla dolu bir bölgeden bize göz kırpan cüce gezegene Makemake adının verilmesi bu nedenledir!
Kaynakça;
1) Patrick Moore - Gezegenler Kılavuzu
2) Kozan Demircan- Güneş Sisteminin Yassı Cüce Gezeni Haumea
3) Kozan Demircan- Pluto bir Gezegen mi, Cüce Gezegen mi?
4) Wikipedia - Cüce Gezegenler- Neptün Ötesi Nesneler
Yorum Yazın