Lucifer
Netflix'in popüler dizisi Lucifer'ın baş kahramanı Lucifer Morningstar
Yakasına yapıştığı insanları gözleriyle sorgular.
"Bana en derin arzunu söyle..."
Bilinçaltının kilidi açılınca insanların dili çözülür...
Fantastik-polisiye ağırlıklı Amerikan yapımı dizide
Tom Ellis başarılı oyunculuğuyla Lucifer karakterini,
Lauren German da ciddi ve serin duruşuyla,
Güzel dedektif Chloe Decker'ı canlandırır.
Başrolü paylaşan karakterlerin haricinde,
Benim ilgimi çeken bir önemli karakter de
Dr. Linda Martin rolündeki Racheal Harris oldu.
Şeytanı bile terapi koltuğuna oturtmayı başaran,
Oldukça hünerli ve hoş bir kadın...
Dizide dikkat çeken iki karakterden biri
Kötücül enerjileri ağır basan hırçın Mazikeen (Lesley Ann Brandt),
Diğeri de Lucifer'i cehenneme geri döndürmekle görevli,
Melek Amenadiel'dır (D.B.Woodside)
Yazar Neil Gaiman'ın "The Sandman" adlı çizgi romanında,
Lucifer karakterini David Bowie'den esinlenerek yarattığı söylenir.
Hikayenin dizeye uyarlanışına gelince
Işık Taşıyan, Karanlıklar Prensi, Cehennem Lordu, Bay Lux,
Cennetin Vekili, İblis, Şeytan gibi ünvanlara sahip Lucifer (1)
Cehennemde sıkılır ve bir isyan başlatarak Dünya'ya kaçar.
Los Angeles şehrine yerleşip Lux adını verdiği bir bar işletir.
Dizi de onu sıkça elinde içki bardağı ile barda uykusuz dolaşırken
Ya da piyano çalıp şeytanı anlatan şarkılar söylerken görürsünüz.
Bir gün işlettiği barın önünde bir cinayet işlenince Lucifer'ın yolu
Los Angeles polis teşkilatından dedektif Chole Decker ile kesişir.
O günden sonra Lucifer dedektif Chole'nun yardımcısı olur.
Şeytani tekniklerle suçluların kolayca suçunu itiraf etmesini sağlar.
Sevimli şeytanın sesini ahenkle uzatarak "De-dek-tiiif!" deyişi
Bir kalıp buzu anında eritebilecek kadar sıcakken,
Mermer heykel Chloe bana mısın demez!
İstediği her kadını kolaylıkla baştan çıkaran Lucifer'ın,
Bu işkolik ve vakur kadın fena halde kafasını kurcalamaya başlar.
Süper güçlere sahip Lucifer son derece karizmatik, zeki ve espirilidir.
Sırtından kanatları çıkar, gözlerinden ateşler saçar.
Uykusuzluğa dayanıklı ve kendisini onarabilen bir bünyeye sahiptir.
Neticede o bir ölümsüzdür...
Ancak burada ince bir mesaj gizlidir.
Aşk insanı aciz kılar ya!
Lucifer de aşık olduğu kadın yanındayken güç kaybına uğrar.
Yaralanabilir, ölebilir bir duruma düşer...
Chloe ile de karşılaşmasının da bir tesadüf olmadığını,
Bu işte babasının bir parmağı olduğunu anlar.
Lucifer'ın en zayıf yanı yaradılışından kaynaklanan kibridir.
Özgür iradeye sahip olduğundan Tanrı buyruklarına karşı çıkar.
Ancak son derece ilkelidir.
Kendine özgü ahlak kuralları vardır ve bunlardan asla taviz vermez.
Başlıca Lucifer yasaları şunlardır;
- Lucifer asla yalan söylemez,
- Daima verdiği sözü tutar,
- Hatasını düzeltmek için zamanda geri gitmek yerine yüzleşmek ister.
- Genelde kaba kuvvet yerine zekasını ve iradesini kullanmayı tercih eder,
- Her olaya anında müdahale etmez işlerin nasıl yürüdüğünü izlemeyi sever.
Başından beri şeytan olduğunu saklamaz ama kimseyi de inandıramaz.
Sevdiği kadın onun saçmaladığını sanırken,
Terapisti de bir tür şizofreni vakası olduğunu düşünür.
Bana göre dizinin en çarpıcı sahnesi şeytanın terapi koltuğuna oturmasıdır.
Bu müthiş bir ironidir!
Çünkü;
Akıl, vicdan ve irade sahibi olan insan her eyleminden sorumludur.
Ancak insan kendi sorumluluğunu tanrıya havale ederken,
Bütün hata ve günahlarını da tutup şeytana yükler;
"Beni şeytan baştan çıkardı! Beni şeytan ayarttı"
Böylece şeytan üzerinden kendisini temize çekmeye kalkışır
Şeytan insanın bu ahlaksız tavrına şiddetle karşı çıkar
Ve hararetle kendini savunur;
"Hayır! Gerçek suçlu ben değilim, kendileri!
Ben sadece onların içlerinde ne varsa onu dışarı çıkarıyorum."
Şeytan yerden göğe haklıdır.
O insanı en zayıf noktasından yakalar, ters yüz edip bırakır...
Tanrıyla da, şeytanla da pazarlığa tutuşan mayası bozuk insandır!
Bir Netflix izleyicisi olarak pek çok dizi izledim.
Bazılarını beğendim bazılarını beğenmedim.
Bazılarını da yarım bıraktım...
Bir tek Lucifer'ı baştan sona ilgiyle izledim.
Hafif bir polisiye ve metafor seven biri olarak,
Bu dizi bende "köpüklü şampanya ve çilekli pasta" etkisi yaptı.
Öyle ki beş sezondan sonra 6. sezonu iple çekiyorum.
Lucifer dizisinde şeytanın karanlık yanına nazaran,
Sevimli ve çekici yanının daha fazla parlatıldığı bir gerçek
Ancak inceden inceye verilen mesajları kaçırmamak gerekiyor.
Hayatta başarılması en zor olan şeylerden birisi;
"Kendimiz olabilmektir"
En derindeki özümüze ulaşabilmek için,
Taktığımız sayısız maskeleri çıkarmak,
İçimizin katmalarına gizlenen sayısız benlikle yüzleşmek gerekir
Ardından da sadeleşmek ...
Bilirsiniz
Karşı konulmaz cazibesi olanlar için kullanılan bir tabir vardır.
"Şeytan tüyü var bunda..."
İşte Tom Ellis de öyle biri...
Hani insana "böyle şeytana can feda..." dedirtecek cinsten.
Haliyle ona bakınca insanın içinden
Şeytan taşlayanlara kızıp
"Hay eliniz kırılsın..." diyesi geliyor....
Dipnot;
(1) Mitolojik sıfatlarının yanısıra astrolojik olarak Lucifer, Venüs'ün Sabah Yıldızı konumu ile ilişkilendirilir. Venüs'ün sevgiyi temsil eden Akşam Yıldızı sıfatının tersine Sabah Yıldızı savaşçı yönünü temsil eder. Hatta doğrudan sabah yıldızı Venüs'ün ışığına maruz kalmak lanete uğramak olarak görülür.
Kaynakça;
1) Netfilix- Lucifer dizisi
2) Nazan Öngiden- Yıldızlardaki Malzemedir Harcımızda Varolan
1 adet yorum
Bir güzel yanı daha var cehennem konusu. lucifer cehennemi kişilerin kendilerinin yarattığını , bunda bilinçaltı ve eğlence olsun diye biraz zarafet katıldığını söyler. kişiler buradan çıkmak istediğini söylese bile bunun imkansız olduğunu ve hakettiğini düşünmeyi bırakana kadar çıkamayacaklarını söyler. 2. sezon 13. bölüm 24 üncü dakikadan sonrası oldukça ilginç bir cehennem tanımı içeriyor. Aslında en büyük cehennemin vicdanlarımızla yüzleşmek olduğunu anlatıyor bence
Yorum Yazın