OCAK AYI
Ocak ayının ilk üç haftası Oğlak burcu/Satürn, son haftası da Kova burcu/Satürn enerjisiyle titreşir. Ocak ayı boyunca yoğun bir Satürn enerjisine maruz kalırız çünkü Satürn, Oğlak ve Kova burçlarının ortak yöneticisidir. Ancak Şubat ayında Kova burcunun modern yöneticisi Uranüs de devreye girer. Astronomik açıdan üç ve dört Ocak günleri "Günberi (perihel)" olarak adlandırılır. Bu günler Dünyamızın, Güneşe en yakın olduğu günlerdir fakat Güneş ışınları eğik açı ile geldiğinden dünyamızı ısıtmaz. Çünkü sıcaklık etkisi Güneş'in yakınlık veya uzaklığıyla değil, Güneş ışınlarının geliş açısı ile ilgili bir durumdur.
Ocak ayı doğada ve canlılarda kış uykusunun en ağır olduğu zamandır. Evet, 21 Aralık da gün ışığı yeniden doğmuştur ama henüz yeterince güçlenmediğinden karanlık hükmünü sürdürmektedir. Genelde doğa kar ve buzla kaplı olup, kristalize formdadır. Doğanın bir parçası olan canlıların enerjisi de kristalize haldedir. Metabolizma, kan akışı, göz kapakları ağırdır, hareket ritmi ağırdır. Kimse kendi kabuğundan dışarı çıkmak istemese de dışarıda harala-gürele akan bir hayat vardır. Mecburiyetler vardır, sorumluluklar vardır, zorunluluklar vardır. Mevsimsel ritme ayarlı organlarımız modern çağın bu pür telaş koşuşturmasına uyum sağlamakta zorlanır. Gece-gündüz (cırcadien) ritmimiz tepe-taklak olur. Pıtrak gibi hastalıklar çoğalır, ölüm pusuda bekler. Mart ayı sonuna kadar ölüm her yerde kol gezer.
Ocak ayı havası tıpkı Nazım Hikmet'in şiirinde dile getirdiği gibi;"kurşun gibi ağır"dır. Simyacıların bütün metallerin atası olarak kabul ettikleri kurşun Satürn'ün yönettiği metaldir. Yoğun bir şekilde vücutça emilen kurşun özellikle kemik yapısına girer, hemoglobin yapısını ve sinir dokusunu bozar! Tıp bu duruma çeşitli hastalık isimleri verse de astrolojik jargonda bunun adı;"Kurşun Zehirlenmesi (Saturnism)" dir. Ayrıca ruhun vebası olarak görülen depresyon da bir Satürn klasiğidir. Gene tüm Kronik rahatsızlıklarda Satürn'ün parmak izi vardır. Satürn, insan vücudunda iskelet sistemi, kemik, diş, tırnak gibi sert ve katı organlar ile saç ve tüm vücudu saran cildi temsil eder. Oğlak burcu enerjisinin sağlıksız kullanımına sert transitler de eşlik ediyorsa söz konusu organlarla ilgili çeşitli rahatsızlar açığa çıkabilir. Sertleşme, kireçlenme ve kemikleşme etkileri yanı sıra düşme ve travmalar artabileceğinden burkulma, çatlama ve kırılmalara dikkat! Dizler ise başlı başına bir dert kaynağıdır! Diz eklemi vücudun en büyük ve güçlü eklemlerinden biridir. Kapasitesinin sınırında taşıdığı ağır yükten ötürü gerilimin en yoğun yansıdığı hassas bir alandır ve negatif enerjiye son derece duyarlıdır. Bu ay negatif enerjilerden biraz uzak kalmaya ve hayatınızdaki gerilimi mümkün mertebe azaltmaya bakın. Oğlak burcunun elementi toprak, enerji kutbu negatiftir. Negatife fazla odaklandığınızda kristalize olup, ruhunuzda sıkışma ve darlık, bedeninizde yumrular (kist,ur,kum,taş vb) halinde toplanabilir.
Ne memleketin ne de dünyanın ahvali pek iyi değildir. Etrafımızı kuşatan bu kurşuni havada iyi olmak, sağlıklı kalmak hiç kolay değildir fakat ironi de şudur; eğer iyi olmayı ve sağlıklı kalmayı başaramazsak bu kötümser tabloyu düzeltebilmemiz de bir o kadar zordur! Ol sebepten bu ay hayat size biraz hoyrat davransa da siz kendinize hoyrat davranmayın. Kendinize iyi bakın, kendinizi sevin ve kendinizi şımartın...
Büyük şairimiz Şeyh Galib'in uyarısını dikkate alın;
"Hoşca bak zatına kim zübde-i alemsin sen,
Merdüm-i dide-i ekvan olan ademsin sen."
Yorum Yazın