Ah bu kedi öldürecek beni!

Aramız hala şeker renk!

Hiç bitmeyen mevzusu;

"Nasıl yabancı bir kediyi kucağına alırsın..."

Üzerinden bir buçuk yıl geçti hala unutmadı.

Barın loş ışıkları altında,

Çok sevdiği Onur ağabeyi ile bir yandan içip,

Bir yandan uzun uzun dertleşmişler...

Efe'mi efkar basınca serzenişe başlamış;

"Senin Sinem'in var gülersin tabii...

Söyle hadi ya benim kimim var?

 Annem bile gidip başka kedileri kucaklıyor...

Kediler Bayramında herkes gülüp eğlenirken,

Benim bir kavalyem bile olmadı.

Koskoca Mart ayını yapayalnız geçirdim..."

Sızım sızım sızlanıp, mırıl mırıl mırıldanmış...

Tatlı serserim, çılgın Efe'm benim...

Çaresi yok artık onu da baş göz edeceğiz...

Onur ağabeyi dün gece söz vermiş;

- Üzülme bu yıl da seni evlendiririz

Hemen gözleri fal taşı gibi açılmış

- Yemin et  "Beşiktaş Aşkına" de

- Oğlum manyak mısın ben Fenerbahçeliyim,

- Sana söz "Fener Aşkına"

Kafalar güzelleşip de...

Bir Beşiktaş aşkına,

Bir Fenerbahçe aşkına,

Bardaklar dolup boşalırken,

Olan bana oldu tabii...

Geçen yıl Onur,

Bu yıl Efe...

Kim bilir listeye daha başka kimler eklenir!

Bizim illerde düğün-dernek işleri biteceğe benzemiyor.

Gelin adaylarını gözden geçirmeye başladım bile...

Efe'min bahtına hangi güzel düşecek bilemem!

Görünen o ki benim başıma çok iş düşecek...