Eylül Esintisi - Plüton Kova Burcunda

Plüton Kova Burcunda

Son bir aydır Plüton’un Oğlak burcundan çıkış ve Kova burcuna geçiş etkileri üzerinde düşünüp yazarken henüz yayınlamadan yazdıklarım hayatta bir karşılık bulmaya başladı. Biraz gecikmeli de olsa bu önemli döngünün ilk bölümü ile başlayalım.

Plüton’un Kova burcunda yaklaşık 20 yıl sürecek yolculuğunun çarpıcı etkilerinden söz etmeden önce Plüton’un Oğlak burcundan çıkış etkilerine değinmekte yarar var. 2008 yılında Oğlak burcuna geçen Plüton’un yolculuğu ortalama 15 yıl sürdü ve bu yılın mart ayında Plüton, Kova burcuna geçecek.

Plüton en son 1778-1798 yılları arasında Kova burcundaydı. Yeniden Kova burcuna geçmeye hazırlanan Plüton radikal değişim ve yenilemeleri de beraberinde getirecek. 2045 yılına kadar sürecek bu etkilere biz belirgin olarak 2025 yılından itibaren tanıklık edeceğiz.

Güneş’in etrafındaki turunu yaklaşık 248 yılda tamamlayan Plüton’un bir tam turunu görmeye insan ömrü yetmeyeceğinden, bugün ileri yaştakilerin çoğunun ve orta yaştakilerin de bir kısmının Plüton Kova burcu etkilerini deneyimlemeye ömrü vefa etmeyecektir.

Plüton’un Oğlak burcundan Kova Burcuna geçiş tarihleri:

23.3.2023 Plüton’un Kova burcuna ilk geçişi,

11.6.2023 Plüton ‘un Oğlak burcuna ilk dönüşü,

21.1.2024 Plüton Kova burcuna ikinci geçişi,

1.9.2024 Plüton’un Oğlak burcuna ikinci dönüşü

19.11.2024 Plüton Kova burcuna geçecek ve 2044 yılına kadar kalacak.

Kritik Geçiş (29 derece Oğlak- 0 derece Kova):

Yeraltı tanrısı Plüton toprak elementi ve öncü bir burç Oğlakta iken yerçekimine karşı koymakta bir hayli zorlandık, karşı konulmaz bir kuvvetle aşağıya doğru çekildiğimizi hissettik. Hayatın hemen her alanında muazzam bir daralma ve bir çökme hissi yaşadık. Küresel bir buhran geçirdik ve mali krizlerle sarsıldık. Yerin dibine indik, battık çıktık… (1)

Şu günlerde Oğlak burcunun son derecelerinde ilerleyen Plüton, çürüyen yapıların tepeden tırnağa yenilenmesi, yozlaşan kadroların tasfiyesi, aşırı dünyevi hırslardan kurtulmak ve duygusal felce yol açan korkularla yüzleşmek için adeta son bir dönemeç vazifesi görecek.

Yüksek ölçekteki sarsıntılar sadece depremlerle sınırlı kalmayıp tüm yaşam alanlarımızda kuvvetle hissedilecektir. Köhnemiş zihniyet ve yapıların (Plüton Oğlak) üzerine yeni bir dünya (Plüton Kova) inşa etmemiz mümkün değil. Bu travmatik geçiş ülkemizdeki müteahhit imparatorluğu ve beton ekonomisinin de çöküşüne neden olabileceği gibi akıl ve bilimi rehber edinmeyen toplumların da yıkımına yol açabilir. 

Her burcun 29 derecesi anaretic olduğundan Plüton’un Oğlak burcunun son derecesinden çıkışı fazla gürültülü olabilir. Genelde bir gezegen bulunduğu burcun son derecesinden çıkarken güçlü bir süpernova patlamasına yol açar. Ki bu Plüton gibi galaksimizin en sınırdaki gezegense yaratacağı etki atom bombası şiddetinde olabilir (2)

Açıkçası fiziksel Dünyadan (Plüton Oğlak), Sanal Dünyaya (Plüton Kova) geçiş fazlasıyla sancılı olacağından bizi evrensel düzeyde bir imtihana tabi tutabilir.

Plüton’un Kova burcunda ifade ettikleri:

Plüton Kova burcuna geçtiğinde ne kadar sıra dışı, ütopik, distopik, bilim-kurgu yani akla hayale sığmayan, beyin devrelerinizi yakacak konu varsa birer birer önümüze gelecek…

Deneyim sahamız yerden (maddi) göğe (zihinsel) alana kayacak. Bir anda kendimizi insanlığın kolektif bilincinde büyük değişimlerin yaşanacağı bir çağın kıyısında bulabiliriz. Bir asır öncesinde Winston Churchill’in işaret ettiği gibi;

“Gelecekteki imparatorluklar zihin imparatorlukları olacaktır. “

Şakası yok! Plüton ölüm tanrısı. Yeraltı dünyasının efendisi. Temsil ettikleri ağır, yoğun ve derin konular. Bir o kadar da insanın içine korku salan, şiddet dolu ve dehşet verici tekinsiz konular. Bu nedenle “insanlığın geleceği” geri dönüşü mümkün olmayacak bir şekilde dönüşebilir…

Gölgelerin Efendisi Plüton hangi burçta seyrediyorsa bizi o burcun aydınlık taraflarından çok karanlık tarafları ile yani gölgeleri ile yüzleşmeye zorlar. Ne kaçacak bir yer ne de saklanacak bir köşe bırakmaz, yedi kat yerin dibine de girseniz bulur çıkarır…

Plüton Kova konumunu, “Plüton-Uranüs kavuşumu” gibi düşünürsek “Nükleer Güç” olarak tanımlamamız yanlış olmaz. Kullanıcısının niyetine ve ehliyetine bağlı olarak insanlığın hayrına da şerrine de kullanılabilir…

Önce bu güçlü bileşimin astrolojik kodlarına bir göz gezdirelim;

Plüton- Kova’nın astrolojik kodları:

İnsanlık-Hümanizm (Kova)- Trans Hümanizm, İnsan Ötesi-Posthuman (Plüton)

Homo Sapiens (Kova) - Homo Sapiens’i bekleyen akıbet (Pluto)

İnsanlığın geleceği (Kova) -Kitlesel imha tehdidi (Plüton)

Ütopya (Kova)- Distopya (Plüton)

Küresel gelecek (Kova)- Küresel felaketler (Plüton)

Dijital devrim (Kova)- Dijital diktatörlük, dijital casusluk (Plüton)

Dijital rönesans (Kova) – Dijital dönüşüm (Plüton)

Dijital vatandaşlık (Kova) - Dijital kölelik (Plüton)

Metaverse projesi (Kova) Küresel hapishane (Plüton)

Organik insan (Kova)- İnorganik insan (Plüton)

Neo-cortex /Çiçeksel beyin (Kova) – R-cortex /Sürüngen beyin (Plüton)

Özgür irade (Kova) – Özgür iradenin iflası (Plüton)

Gelişmiş bilgisayar ağları (Kova) – Bilgisayar algoritmalarının hükümranlığı (Plüton)

Medeniyetler buluşması (Kova)- Medeniyetler çatışması (Plüton)

Küresel iş birliği (Kova)- Küresel siyaset, küresel hükümet (Plüton)

Bilişim teknolojileri (Kova) – Nükleer teknoloji, nükleer kirlilik (Pluto)

Kozmik plan (Kova) – Kozmik felaketler, kozmik çöplük (Pluto)

Yapay zeka (Kova) – Frankenstein örnekleri (Plüton)

Ekoloji çalışmaları (Kova)- Küresel ısınma- ekolojik tahribat (Pluto)

Uzay araçları (Kova)- Öte gezegenlere yolculuğu sağlayacak anahtar yakıt (Plüton)

Yıldızlar arası yolculuk (Kova) Gök madenciliği-Asteroit madenciliği (Pluton)

Örnekleri daha da çoğaltmak olası ancak şimdilik bu kadarıyla yetinip bu kod açılımlarına hem teleskop (Kova) hem de mikroskop (Plüton) aracılığıyla bakıp, bize “beyin fırtınası” yaptıracak sorulara geçelim…

Aklımıza üşüşecek delice sorular:

-Nereye Doğru Gidiyoruz,

-Yönümüzü belirleyen ne?

-Otorite insanlardan algoritmalara mı geçecek?

-Dünya’yı sapiens mi yoksa siborglar mı yönetecek? (3)

-İnsan ırkı bir tür kobay olarak mı kalacak?

-Dehşet verici bir dönüşümün kıyısında mıyız?

-Hayatın doğası ölümlülük mü yoksa ölümsüzlük mü?

-Özgür İrade bir mit mi yoksa yaldızlı kafeslerde tutsak mıyız?

-Evren bir bilgisayar programı, insan yaşamı da sanal evrende kurgulanan bir simülasyon mu? (4)

-Bugün beyazperdede izlediğimiz Avatarlar yarın bizim yansıtılmış kişiliğimizi mi temsil edecek?

-Siborglar aramızda cirit mi atacak?

-Ortalık Frankenstein örnekleri ile mi dolup taşacak?

-İnsangiller familyasının akıbeti ne olacak?

-Organik yaşamdan inorganik yaşama mı savrulacağız?

-Alternatif evrenlere geçiş için kalkışa hazır mısınız?

-Bu büyük kozmik planda sizin yeriniz neresi?

- Gizliden gizliye biyolojik silah olarak kullanılan mikroorganizma sürüsü dikkate alındığında yeni bir virüs akını ile karşılaşabilir miyiz?

-Beyin elektriksel bir yapı olduğundan, Plüton Kova birleşimi bir yandan ağır beyin tahribatlarına yol açarken diğer yandan beyin rahatsızlıkların tedavisinde Nöroteknolojik bir çığır açabilir mi?

- Yoksa bir asteroid çarpması mı Dünyamızın sonunu getirecek?

Evet, sorular çalışmadığınız yerden mi geldi? O zaman çalışmadığınız yerlere en azından bir göz gezdirmenizde yarar var zira hazırlıksız yakalandığınız her şey bir tehdittir. Kaos, felaketler, buhranlar, krizler gibi…

NASA, dünyamız için tehdit oluşturan ve sayısı 2 bini aşan asteroid bulunduğunu ve bunlar içinde  “Apophis” adlı asteroidinin önce 2029 yılı, ardından 2036 yılında Dünyaya yaklaşacağını ve tehlike yaratacağını hesapladı sonra 2068 yılında Dünyamıza çarpacağını duyurdu.

Ardından yapılan gözlemler neticesinde Apophis’in en az 100 yıl daha Dünyamıza çarpmayacağını bildirerek onu “riskli asteroitler” listesinden çıkardı. Ancak insanlar arasında panik yaratmamak için gerçeklerin saklandığını düşünenlerin sayısı da azımsanmayacak kadar çok (5)

Asteroit çarpması, asteroitlerde maden sondajı, asteroitlerde yaşam kurma bir yana şu bir gerçek ki Plüton Kova bizi bambaşka bir evren tasarımı ile yüz yüze getirecek.

Öyle görünüyor ki teknolojik gelişmeler başımızı döndürecek. Hayatımıza egemen olan sıra dışı yenilik ve değişimler her geçen gün bizi fiziksel dünyadan (Oğlak) biraz daha uzaklaştırıp dijital bir dünyaya (Kova) yaklaştıracak.

Çipler, ekran ve sensor teknolojileri, 4G, Wi Max, Clou hıd sistemi derken bir anda kendimiz üç boyutlu dünyadan iki boyutlu ekranlara sığışırken ve belki de bir “dijital vatandaşlık” aşamasında bulacağız. Fiziksel dünyada yapamadığımız pek çok şeyi bizim için tasarlanan bir evrende bireysel avatarlarımız vasıtasıyla yapacağız.

Ancak bize mutluluk ülkesi olarak sunulan bu sanal evreni küresel sermayenin ürettiğini de unutmamak gerekir. Peki, böyle bir evren tasarımında bireyin özgür ve mutlu olması söz konusu olabilir mi? Ayrıca böyle bir evrende dijital kölelik riski bulunmaz mı? Bize “mutluluk evreni” olarak pazarlanan şey yoksa bir “yalancı cennet” mi? (6)

Eğer insanlık bilim ve teknolojiyi insanlığın hayrına kullanırsa “Plüton-Kova” birleşimi en üst düzeyde vazifesini gerçekleştirebilir. Aksi durumda insanlığın elindeki son derece gelişmiş teknolojiler hümanist Kova’nın en temel değerleri olan özgürlük ve eşitliği tehdit eden ve son aşamada insanlığı yok eden tehlikeli bir silaha dönüşebilir.

Milenyum olarak tanımlanan 2000’li yılların süper teknolojik gelişimini hatırlarsak;

2000’li yıllarda hayatımıza hızlı bir şekilde giren internet iş yerlerimizden evlerimize kadar baş köşeye kuruldu.

2010’lu yıllarda ön plana geçen mobil teknolojileriyle hayatımız hızla mobilize olmaya başladı

2020’li yıllarda ise “Metaverse Evren” ve “Avatar Kimlikler” den söz edilmeye başlandı.

Metaverse önce bilgisayar oyunları olarak karşımıza çıktı sonra alternatif evren seçeneğine evrilmeye başladı. Dünün fütürist ve bilim kurgu yazarlarının hayal ettikleri alternatif evren tasarımı fiziksel yaşamlarımızı ele geçirmek üzere... (7)

Malum Plüton iki ucu keskin kılıç gibi hem acizliğimizin hem de gücümüzün sembolü. Hem ölümün hem de yeniden doğuşun simgesi. Karanlığın, derinliğin, ıssızlığın ve her şeyin ötesinin temsilcisi…

Kova burcu ise hem dehanın hem de deliliğin simgesi. Her şeyden önce insanlığı temsil eden bir enerji. İlerlemenin, değişimin ve yenilenmenin sembolü. Elektriksel dalgaların, ışık patlamalarının, yüksek frekansın ve göz kamaştıran aydınlığın temsilcisi…

Bir anlamda ikisinin birlikteliği “Elektro (Kova)-Manyetizma (Plüton)” çağının enerjisi ile yüklü. Dolayısıyla bu yüksek oktavlı enerjinin oku daima “bilgeliği” göstermelidir.

Çünkü;

“Geleceğin anahtarı bilgeliktir”

Hiç şüphesiz Plüton Kova bizi ufkumuzun ötesini görmeye ve dünyamızın ötesindeki kaderimizi idrak etmeye hazırlayacaktır. Burada değindiğimiz şeyler konu hakkında yeterli bir fikri bulunmayanlara absürt ya da deli saçması gibi gözükebilir ancak hepsi de insanlığı bekleyen geleceğinin sadece fragmanıdır.

Üstüne basa basa söylemekte yarar var Plüton Kova bileşimin ana teması;

“İnsanın geleceği” ve “İnsanlığın dönüşümü” dür.

Homo Sapiense türüne vermek istediği temel mesaj belki de Yuval Noah Harari’nin cümlelerinde saklıdır;

“İnsanların bir arada yaşayabileceği bir dünya mı yoksa hep beraber karanlığa boğulacağımız bir dünya mı kuracağız?”

Şu çok açık eğer Homo Sapiens bu süper teknolojileri sağduyuyla geliştirmeyi başarabilirse;

Bu süper teknolojiler insanın hizmetkarı olacaktır,

Başaramadığı taktirde ise insanın celladı olacaktır.

Dipnot:

(1) Ülke olarak biz deprem, yangın, sel, heyelan gibi ne kadar felaket varsa hepsi ile boğuşmak zorunda kaldık ama maalesef gerekli dersleri çıkarmayı bir türlü başaramadık çünkü akıl ve bilim yolunda ilerleyemedik

(2) Ki bizim için bu ülkemizin büyük bir bölümünü enkaz altında bırakan atom bombası şiddetindeki deprem oldu. Bir öncesinde de zaten ekonomik depremlerle sarsılmıştık…

(3) Siborg (Cyborg); biyolojik ve yapay bölümlerden oluşan organizmalara verilen ad olup “sibernetik organizma” teriminin kısaltılmış halidir. Sibernetik yapılar yarı insan yarı robot varlıklardır. İnsan, makine, devre, çip ve transistörün iç içe geçmesiyle oluşur. İnsanı güçlendirme çerçevesinde tasarlanan bu sibernetik yapıları destekleyenler olduğu gibi karşı çıkanlar da bulunmaktadır. Tıptan bilgisayar etkileşimine kadar her yerde yer alacak şekilde tasarlanan Siborglar yani insanların birer sibernetik organizmaya dönüştürülerek çiplerin vücudumuza yerleştirilmesi bilim kurgu filmlerinden aşina olduğumuz bir teknoloji.

(4) Matrix filmini izleyenler hatırlayacaktır çok ileri bir tarihte son derece gelişmiş bir teknolojiye sahip yapay zeka makinelerin yaratılmış olduğu bir dünya konu edilir. Bu dünyada makineler tarafından yaratılan bir evren vardır ve insanlar bir simülasyon olduklarını bilmeden burada yaşamaktadır.

(5) Apophis; Aapep-Apep- Apepi olarak da geçer. Antik Mısır’ın kötülük ve hile tanrısıdır. Mitolojik olarak Nil nehrinde yaşayan yılan veya timsah benzeri karanlık, kaos ve iblisin simgesi olarak görülen devasa bir yaratıktır. Adını bu mitolojik yaratıktan alan asteroit Apohis’in yörüngesi dünyaya yakın olduğundan geçişleri endişe vermektedir.

(6) Neredeyse bir asır öncesinden bu konu ele alınmış ancak bir “bilim-kurgu” olarak görülmüş. Aldous Huxley (Cesur Yeni Dünya), Yevgeni Zamyatin (Biz), George Orwell (1984), Cengiz Aytmatov (Kassandra Damgası) eserleriyle insanlığın geleceğine dair var sayımlarda bulunmuştur.

(7) Şu an Metaverse öncesi (Pre-Metaverse) Dünya aşamasındayız yani henüz bu proje test aşamasında. Sinema ve dizilerde işlenerek hızla insan yaşamına dahil edilme çabasında. Hatta Covid 19 salgını sırasında evlere kapanan insanlar üzerinde bu projenin bir provası yapıldı.

Kaynakça;

1) Michio Kaku- İnsanlığın Geleceği

2) Michıo Kaku- Zihnin geleceği

3) Michio Kaku- Geleceğin Fiziği

4) Michio Kaku- Paralel Dünyalar

5) Yuval Noah Harari- 21.Yüzyıl İçin 21 Ders

6) John Gribbin- Çoklu Evrenler

7) https://www.ensonhaber.com- Yarı insan yarı robot varlıkların dönemi Cyborg Çağı nedir?

8) https://www.dünyahalleri.com- Siborg Irkı İçin İlk Adımalar

9) https://www.bilimseldünya.com- Siborglar

10) Blac Mirror Dizisi – Netflix

 

 

 

 

 

 

ÖNCEKİ YAZI Yüksek Evde Oturanın Türküsü SONRAKİ YAZI Güney Üçgeni (Triangulum Australe) ve Güney Haçı (Crux) Takımyıldızları
Güneş Androjendir
Güneş Androjendir
13.11.2024 12:24:30
Tutulma Etkileriyle Yüklü Koç Dolunayı
Tutulma Etkileriyle Yüklü Koç Dolunayı
12.10.2024 11:04:08
Venüs'ün Sekiz Yıllık Döngüsü
Venüs'ün Sekiz Yıllık Döngüsü
15.09.2024 14:25:16
Yorum Yazın