Rüzgar Tanrısı Merkür (Hermes)
Roma mitolojisinde Merkür (Mercurius), Yunan Mitolojisinde Hermes (Hermeias) olarak geçer. Merkür, Tanrılar kralı Zeus ile bir yağmur perisi (Nymphe) olan Maia'nın oğludur. Zeus geceleri gizlice gelip Arkadia'da bulunan Kylleni dağının mağarasında Maia ile buluşur ve sevişirler. Maia, Merkür'ü bir şafak vakti bu derin mağarada doğurur. Maia, Titanlar soyundan olan Atlas'ın kızıdır ve kendisine Mayıs ayı adanmıştır. Zeus ile Maia'nın oğlu Merkür'ü asıl efsaneleştiren bebeklik serüvenleridir. Son derece zeki, çevik, ele avuca sığmaz afacan bir bebek olan Merkür doğar doğmaz boyundan büyük işlere kalkışır. Gündüz beşiğinde mışıl mışıl uyuyan masum bir bebek, gece ise kundağını çözüp, beşiğinden fırlayarak yollara düşen ve ortalığı karıştıran bir büyümüşte küçülmüş gibidir. Birgün yol üstünde rastladığı bir kaplumbağayı öldürüp kabuğuna, koyun bağırsağından 7 tel gererek bir kithara yapar, ondan güzel sesler çıkararak eğlenir. Sonra kaşla göz arasında Güneş Tanrısı Apollon'un elli büyük baş hayvanını çalar, izi belli olmasın diye ayağına çalı çırpıdan tuhaf sandallar örer ve çaldığı kutsal inekleri bir mağaraya kapatır. Sanki hiç bir şey olmamış gibi gider beşiğine girer ve uykuya dalar. Sabahleyin Apollon günle birlikte doğunca sürüsündeki eksilmenin farkına varır, gerçeği araştırınca bu işte Merkür'ün parmağı olduğunu öğrenir. Doğruca Merkür'ün beşiğinin başına gelir ve eğer çaldığı inekleri geri vermezse onu Tartaros'a atmakla tehdit eder. Merkür onu inandırmak için diller döker, babası Zeus'un başına yeminler eder ancak Apollon ona kanmaz. Hırsızlık vakası Zeus'un yargıçlığına kalınca Merkür gene o masum bebek maskesini takınarak kendini savunur;
"Ben asla suçlu değilim, ben dün doğdum. Sen her şeyi bilirsin, ben beşiğimden çıkmadım. Benim şu minicik ellerim ve dermansız bacaklarıma bakınız, ben nasıl olur da bu halimle bir öküz sürüsünü çalıp, kaçırabilirim?" (1)
Zeus, Merkür'ün çaldığı inekleri Apollon'a iade etmesi gerektiği kararını verir. Apollon ineklerini teslim almak için Mağaraya vardığında Merkür'ün yaptığı kitarayı görür ve çıkardığı seslerden çok etkilenir. Eğer bu çalgıyı kendisine verirse çaldığı inekleri ona bırakacağını söyler ve anlaşırlar (2) Bir süre sonra Merkür, Pan kavalını icat eder, Müziğe çok düşkün olan Apollon syrinks denilen bu güzel kavalı da çok beğenir ve Merkür'den ister. Karşılığında da ona Kerykeion denilen sihirli altın değneği verir. Bu sihirli altın değnekle Merkür habercilerin ve hırsızların kralı olur. Zeus oğulları içinde en keskin zekalı, en kurnaz ve en çevik olan Merkür'ü kendisine ulak olarak seçer. Böylece Merkür nam-ı değer Hermes, Olympos'ta "Tanrıların elçisi" ünvanını kazanır. Bundan böyle baş tanrı Zeus'un tüm buyruklarını diğer tanrılara ve de insanlara o iletecektir. Kanatlı sandalları ve sihirli değneği ile Merkür Olympos'ta bir aşağı bir yukarı yel gibi esip durur. Homeros'un Odysseia destanında Merkür'ü bu görevleri icra ederken görürüz.
" ... Güzelim sandallarını bağladı ayaklarına,
o altın kakmalı tanrısal sandallar
taşırlardı onu denizin üstünde,
ya da sınırsız topraklar üstünde yel gibi hızlı.
Aldı eline değneğini,
isterse büyülerdi onunla gözünü insanların,
isterse uyandırırdı onları derin uykudan.
Aldı onu eline güçlü tanrı, uçtu gitti.
Pierie'yi geçip indi havadan denize,
kaydı dalgaların üstünde bir martı gibi,
balık avlarken ağır kanatlarını köpüklere daldır hani
dipsiz kıvrımlarında ekin vermez denizin,
Hermeias da bin bir dalganın üstünde öyle gidiyordu..".
Merkür'ün hünerleri çoktur. Konuşma ve ikna gücü yüksek olduğundan hatiplerin piri olarak kabul edilir. Buyrukları hiç bir zorlama ve dayatmada bulunmadan büyük bir incelikle insanlara ulaştıran son derece hünerli bir tanrıdır. Olympos panteonun en genç, neşeli, sevimli ve muzip tanrısıdır. Her ne yaparsa yapsın iyi niyetle yaptığından "Eriounios" yani "Temiz Yürekli" sıfatını almıştır. Dryope ile olan aşk ilişkisinin dışında öne çıkan bir gönül macerası yoktur. Bu birliktelikten kırların coşkulu ve taşkın eril tanrısı Pan'ın doğduğu rivayet edilir (3) Aphrodite ile olan birleşmesinden ise adı Salmakis efsanesinde geçen Hermaphrodit (çift cinsiyetli) doğmuştur. Merkür'ün kendisi gibi aşırmakta usta olan diğer oğlu ise Autolykos'tır. Gök ile yer arasındaki alışverişte baş rol oynayan Merkür pek çok efsanede karşımıza çıkar. Üç güzeller yarışması için Hera, Athena ve Aphrodite'yi İda dağına o götürür. Zeus'un yarışmaya yargıçlık etme ve altın elmayı verme buyruğunu Paris'e o iletir. Phriksos ile Helle'yi, Yunanistan'dan Anadolu'ya geçiren ve altın postlu koçu Nephele'ye veren de odur. Odysseus'u Kalypso'nun elinden kurtarmak için araya giren ve Kirke'nin büyülerine karşı koyacak bitkiyi ona veren de Merkür'dür. Devler savaşında Hades'in görünmez kılan miğferini giyip dev Hippolytos'u öldüren, Zeus'un Typhon ile çarpışmasında ustaca bir düzenek kurarak tanrılar tanrısını kurtaran da odur... Ayrıca ölülerin ruhlarını Hades'e ulaştırmak da Merkür'ün görevleri arasındadır. Nam-ı değer Hermes'in üstlendiği bu göreve "psykhopompos" yani "ruhlar kılavuzu" adı verilir. Yolculuk yapanların baş koruyucusu olduğundan seyyahlara ve yolunu şaşıran yolculara yol gösterir. Yollara dikilen yuvarlak kaideli Hermes heykelleri mitolojik çağın çok kutsal kabul edilen kilometre taşlarıdır. Merkür çobanların bekçisi olması yanısıra tüccarların ve hırsızların da koruyucusudur. Oldukça karmaşık bir mitolojik arka planı olan Merkür şair ve yazarlara da konu olur;
"Şu Mercurius kurnazlıklarıyla, el çabukluklarıyla ne hareketler çekiyor" (4)
"Mercurius sana cin fikirlilik bağışlasın" (5)
"Tüccarla hırsızlara aynı tanrıyı veren eski çağ insanları ne kadar da haklıymış!" (6)
Dip notlar;
(1) Şefik Can- Klasik Yunan Mitolojisi (Hermes yahut Merkür bölümü sayfa no;76)
(2)Helen'lere göre bahsi geçen öküzler sürüler halinde gökyüzünde dolaşan bulutların sembolüdür. Hermes ise süratli esen rüzgardır. Rüzgar çıktığında herkes bunun Zeus'un buyruğunu taşıyan Merkür olduğunu bilir bu nedenle ona rüzgar tanrısı sıfatı yakıştırılır.
(3) Tanrı Pan'ın Merkür'ün oğlu olduğu bilgisi güvenilir bir kaynağa dayanmadığından tartışmalıdır.
(4) Erasmus-Deliliğe övgü,
(5) Wıllıam Shakespeare- On İkinci Gece
(6) A.Dumans Fils-Kamelyalı Kadın adlı romanından.
Kaynakça;
1) Azra Erhat -Mitoloji Sözlüğü
2) Şefik Can - Klasik Yunan Mitolojisi
3)Roza Agızza - Antik Yunanda Mitoloji
4)C.Canan Küçüeren - Karia Efsaneleri
Yorum Yazın