SINIRSIZLIĞIN EŞİĞİNDEKİ BURÇ KOVA
Zodyak'ın on burcunu geride bıraktık. Sırada Kova ve Balık burçları var. Son iki burca ait yüksek titreşimli enerjileri insanoğlunun yeryüzü ölçeğinde sağlıklı bir şekilde kullanabilmesi bir hayli zordur. Madde boyutunun ötesine ait bu yüksek titreşimli enerjiler bilimsel icat ve keşifler, reform ve devrimler, özgür düşünce akımı, emsalsiz sanatsal yetenek, orijinal yaratıcılık veya insanlığa adanmış hayatlar için idealken, sıradan ve vasat bir yaşam süren insanlar için tam bir karmaşa, çoğu kez de başa beladır!
Balık burcunu bir sonraki ay mercek altına almak üzere şimdi projektörü Kova burcuna tutalım. Kova burcunun geleneksel yöneticisi Satürn, modern yöneticisi ise Uranüs'tür. Satürn ve Uranüs adeta birbirinin antitezi gibi duran iki gezegendir. Satürn sınırlayan, ağırlaştıran, kristalize eden enerjisi ile madde dünyasına bağlanırken, Uranüs sınırları aşan, değiştiren, yenileyen ve özgürleştiren enerjisi ile uzayın derinliklerine açılır. Bu bağlamda Satürn'ü yer çekimi olarak, Uranüs'ü ise yer çekimsizlik olarak düşünebiliriz. Satürn takvimsel (kronolojik) zamanı, Uranüs ise uzaysal zamanı temsil eder. Sınırlı olandan sınırsız olana geçişi sağlayan bu hassas eşikte, Satürn bizi uğurlarken, Uranüs de karşılar. Ne var ki Satürn'ün dersini almayan ve sınavını vermeyen biri Uranüs dalga boyunu yakalayıp sınırsızlığa geçemez. Kazara geçse de savrulur, uçar, dağılıp gider...
Uranüs gergin, huzursuz enerjisi ile şimşek ve yıldırım etkisi yaratarak Satürn’ün kristalize ettiklerini parçalar, savurup atar. Bilinenle yetinmez, bilinmeyenin peşine düşer. Aykırıdır! Muhaliftir! Ne kural tanır ne sınır! Sıra dışı ve kural dışı ne varsa onun şemsiyesi altında toplanır. Uranüs yüksek voltaj, yüksek hertz, yüksek basınç demektir! Normalden sapmayı simgelediğinden anormal kavramı ona hiç yabancı değildir!
Uranüs frekansında “imkânsızlık” kavramı “Her an her şey olabilir” kavramıyla yer değiştirir. Tüm hücrelerin birbiriyle konuştukları “düşünen bir beden” e sahip olduğumuzu keşfederiz. Bedenimizin her köşesine dağılan zeki kimyasallar “Know-how” (nasıl yapıldığını bilme) sırrını taşır. Bilinen beş duyumuz yalan olur! Çok sayıda duyumuz olduğunu hayretle fark ederiz. Hatta bu duyuların her biri, bilinen anlamda bir organ ile sınırlanmaz, bir kısmı organsız duyu işlevi görür. Uranüs sınırların ötesini temsil ettiğinden beş duyu şartlanmasını yerle bir ettiği gibi zaman kavramını da alt-üst eder. Dün- bugün-yarın anlayışı maziye karışır! Yeryüzündeki insan sayısı kadar uzay ve zaman olduğu gerçeğiyle tanışır, şaşırıp kalırız...
Kısacası Uranüs dalga boyuna girmeyi başardığımızda beynin en zeki katmanı olan "Neo-Cortex" den fışkıran ışık huzmesi bizi bulunduğumuz seviyenin üstüne çıkarır ve "Çiçeksel bilinç evresi" ne yükseliriz. Uranüs yüksek farkındalık, yüksek bilinç, yüksek sezgi ve de yüksek heyecan demektir! Ne var ki kişi bu yüksek gerilim hattını kaldıramadığında, bu yüksek voltajı sağlıklı yollardan deşarj edemediğinde en ağır nörolojik rahatsızlıklara tutulur...
Size "Alice Harikalar Diyarında" bir bilim-kurgusu yaşatacak olan Kova burcu/Uranüs yolculuğuna hazırsanız, önce tekrar hatırlama hakkınızı saklı tutarak eskiye dair ne biliyorsanız unutun. Hemen akabinde beklenmeyeni bekleyin! Çünkü bu olağanüstü süreçte hiç bir şey sizin bildiğiniz ya da beklediğiniz şekilde gelişmez!
Yorum Yazın