Sokak Kızı İrma'nın Yağmur Dansı
Adalet beldesinde seçim sonrası alınan kararlar hemen uygulamaya koyulur. Ancak Adalet Tanrıçasının başkanlığındaki yeni yönetime itirazlar sürer. Geçici görev değişimi ise herkesi birbirine düşürür ve tüm işleri sekteye uğratır. Ayrıca bir hayalet gibi ortalıkta dolanan yarı saydam ışık huzmesi için Göklerin kızı Asterea yardıma çağrılır. Herkes toplantı salonunda bir araya gelince Müneccim Başı tahta tokmağı kürsüye vurarak oturumu açar.
Majesteleri; görev değişimine verdiğiniz aşırı tepki doğrusu beni şaşırttı. Nedir yolunda gitmeyen bilmek isterim, önce hanginiz...
Majesteleri daha sözünü tamamlamadan Ev kızı Sırma ağlamaklı bir ses tonuyla hemen söze girer; gene olan bana oldu! Perişan ettiniz, mahvettiniz beni... Bu Sokak Kızının elinden hiç bir iş gelmiyor. Hem içeri hem dışarı koşturmaktan öldüm bittim.
Sokak kızı karşılık vermek ister ama öksürük nöbetine tutulunca konuşamaz.
Majesteleri; Sırma, İrma'ya haksızlık etmiyor musun, bir haftadır yatak döşek yatıyor.
Ev Kızı Sırma; geceleri yağmur altında ter ter tepinirse hasta olur tabi, sanki az işim vardı bir de hastabakıcı oldum. Gündüzleri küp gibi uyuyor geceleri sabahlara kadar gülüp eğleniyor. Nasıl hastaysa artık...
Sokak Kızı çatallaşmış sesiyle güçlükle cevap verir; bire bin katıp anlatmakta üstüne yok vasat neşriyat seni...
Ev Kızı Sırma; bu mutfağa girdiğinden beri sağlam tabak çanak kalmadı, bardaklar yarıya indi. Çatal kaşığı koyduğun yerde ara ki bulasın! Her yer yağ bağladı, kir tuttu, el sürmeye tiksiniyorum. Bu gidişle ya mikrop kapacağız ya da böcek istilasına uğrayacağız. Hep bunun yüzünden.
Majesteleri; bu ne demek Sırma?
Kitap Kurdu bilgiçlik taslayarak araya girer; işaret zamiri efendim.
Toplantı salonunda gülüşmeler başlar ve Kitap Kurdu alaya alınır. Müneccim Başı tahta tokmağını sert bir şekilde kürsüye vurup, kararlı ve tok sesiyle müdahale eder; kesin şamatayı
Majesteleri; ben size kaç kez birbirinize "bu" demek yok demedim mi!
Ev Kızı Sırma; ne var, bu işte bu Sokak Kızı ne pazar biliyor ne çarşı, gidip en lüks yerlerden alış veriş yapıyor, bütçe şimdiden tam takır. Ya yaptığı yemekler! Doğru söyleyin hanginiz bunun pişirdiklerini yiyebiliyorsunuz. Tencere dolusu yemekler çöpe gidiyor, herkes gizlice peynir ekmeğe saldırıyor, hepinizin beti benzi soldu, bu gidişle açlıktan öleceksiniz.
Adalet Tanrıçası; programımızda birbirinize bildiklerinizi öğretmek vardı. Sen acaba bu konuda İrma'ya faydalı olabildin mi Sırma?
Ev kızı Sırma; hıh nerde bunda o kabiliyet! En ufak işi bile yapmaya ne niyet ne de gayret ediyor. Bu sokak sürtüğü ancak gezip tozsun, partilerde dans etsin...
Majesteleri; yani bu durumda sen elinden geleni yaptın, İrma almayı bilemedi, bunu mu demek istiyorsun?
Ev Kızı Sırma; aynen öyle hatta dahası da var.. Beyaz ve renkli çamaşırları bir arada yıkıyor. Ne deterjan çeşidi biliyor ne ölçü. Pamuklular çekti, yünlüler büzüştü, hepsinin rengi attı. Ne sökük dikmeyi biliyor ne de yama yapmayı. Temizlik ve tertip desen hak getire, tasarruftansa bir haber. Açık söyleyeyim bu işin sonu zarar ziyan...
Kitap Kurdu; bu konuda Sırma haklı. Beyaz çoraplarım rengarenk oldu, gömleklerim kırışık, pantolonum da çift ütü izi var. Üstelik fazla deterjandan hart hart kaşınıyorum
Ev Kızı Sırma kendisine arka çıkan Kitap Kurdu'na dönerek; toplantıdan sonra bana çaya gel, kek ve börek ayırdım senin için, merak etme takım elbiselerini de jilet gibi ütülerim.
Amazon; ben de aynı fikirdeyim herkes bildiği işi yapsın. Ne giysem kardeşimin emaneti gibi duruyor üzerimde. En beteri de ben açım aaaç... etler çiğ, sabah akşam ot dayıyor önümüze İrma, böyle giderse bütün kaslarım eriyecek...
Ev Kızı Sırma; üzülme Amazon ben senin mideni bayram ettiririm, yeter ki mutfağımı bu sokak sürtüğün elinden geri alıyım
Majesteleri; bu şikayetlere ne diyeceksin İrma,
Ev Kızı Sırma; hayır efendim buna sonra gelirsiniz daha benim anlatacaklarım bitmedi madem ki bu beldede demokrasi var o halde beni dinlemek zorundasınız. Bunun başıma açtığı işler saymakla biter mi! Beldede ne kadar çiçek varsa hepsi kurudu, bir damla bile su vermemiş. Dahası ne kuşları, ne de kedi ve köpekleri beslemiş. Hayvancıklar bir deri bir kemik... Keseli sıçanlar bile artık ölü taklidi yapamıyor çünkü gerçekten öldüler.
Sokak Kızı İrma; ay içime hafakanlar bastı, bu vasat imalatın kapatma düğmesi yok mu!
Ev Kızı Sırma; Hafakan ruhu şişesini haklamasaydın, şimdi derin derin içine çeker, ferah ferah otururdun...
Göklerin Kızı Asterea; ay inanılır gibi değil, film gibi bunlar ya, geldiğimden beri gülme krizine soktular beni
Müneccim Başı; Sırma hadi kızım toparla artık, diğerlerine de sıra gelsin.
Ev Kızı Sırma; merak etmeyin daha fazla uzatacak değilim. Herkesi kendi asli görevine iade edin bitsin bu zulüm.
Majesteleri; şimdi sen anlat bakalım İrma
Sokak Kızı İrma;hangi birini anlatayım, bu sersem bütün itibarımız iki paralık etti. En nezih toplantılarda olmadık gaflar yapmış, nerden buldunuz bu Kezban'ı diye tiye aldılar beni. Yakaladığına ya yemek tarifi ya da temizlik dersi vermiş. İnsanların eleştirilmedik ne saçı kalmış, ne başı! Vasat aklı kendine yetmezken sağa sola vecizeler dağıtmış. Ayrıca bütün resmi dairelerdeki işlemler hatalı, banka hesapları ha keza!
Sokak Kızı İrma peşpeşe öksürdükten sonra çatallaşan sesiyle güçlükle davam eder; off off.. şu halime bakın saçıma bir tarak süremez oldum, tırnaklarım çatır çutur kırıldı, kuaförün yolunu unuttum, stresten kilo aldım, partilere katılamaz oldum, dans etmeye hasret kaldım. İçeriye tıkılıp kaldım ve kafayı yemek üzereyim. Yeter artık beni azat edin bu mutfak sıçanını da deliğine tıkın, dışarı salmayın zira her gittiği yerde bir çam deviriyor, arkasını toplamaktan bıktım usandım. En fenası ne biliyor musunuz dün önümüzde yerlere kadar eğilenler şimdi arkamızdan kıs kıs gülüyor. Hep bu avam yüzünden, bizi temsil etmek bu paspal Ev Kızının harcı mı !
Majesteleri; peki sen bildiklerinin ne kadarını öğrettin Sırma'ya
Sokak Kızı İrma; ben onun öğretmeni miyim ki ona bir şey öğreteyim! Hem boşa çaba, benim bildiklerime kafası basmaz bunun.
Majesteleri; yani peşin hüküm verip öğretme gereği duymadın, öyle mi!
Sokak Kızı İrma cevap vermek yerine omuzlarını silkip saçlarını savurur.
Ev Kızı Sırma; gördünüz ya efendim kendine ve sosyetik arkadaşlarına benzemediğim için hep aşağılıyor beni...
Sokak Kızı İrma; yukarılanır bir yanını bulsam aşağılamayacağım ama nafile sen umutsuz bir vakasın.
Majesteleri; Evet, Amazon şimdi seni dinleyelim.
Amazon; bu saçma sapan uygulamaya derhal bir son verin.
Majesteleri müstehzi bir şekilde gülümser; baş üstüne efem..
Müneccim Başı; büyüklerinle emir kipi ile konuşmazsın, sözlerine itina et biraz
Amazon; Kitap Kurdu ile beni eşleştirmeniz affedilmez bir hata! Benim görevimi bu süklüm püklüm, çelimsize vermekle büyük bir güvenlik zafiyeti yarattınız. Okumaktan başka bir şey bilmeyen bu entel bozuntusu ne anlar savunma ve korumadan
Kitap Kurdu; senin gibi kafasının dikine giden biriyle eşleşmek benim için de çekilir çile değil ama mecburiyetten katlanıyorum yoksa seni muhatap bile almam.
Amazon;istesen de alamazsın zaten, ben bildim bileli sen hep kendin çalıp kendin oynuyorsun şaşkın!
Göklerin Kızı Asterea ikisine doğru eğilip fısıldar; yapmayın arkadaşlar, ayıp oluyor, hem böyle karşılıklı atışarak bir yere varamazsınız.
Amazon; biliyorum sizin nazarınızda ben ilkel bir yaratığım. Elbirliğiyle beni ehlileştirmeye çalışıyorsunuz. Hiç düşündünüz mü siz yataklarınızda mışıl mışıl uyurken kim uyanık! Kim nöbette! Şimdi kalkmış üstüne titrediğiniz Adalet Beldesini bir mıymıya teslim ediyorsunuz. Güvende değil tehlikedesiniz. Bu daha kendini korumayı beceremiyor koskoca beldeyi nasıl koruyacak! Sizi uyarıyorum vazgeçin bu uygulamadan
Adalet Tanrıçası; meseleyi fazla büyütmüyor musun Amazon? Geçici bir süreliğine birbirinizin yerini almanızın nesi bu kadar kötü!
Amazon;rahat bırakın bizi doğamıza uygun davranalım, niye bizi birbirimize benzetmek için didinip duruyorsunuz ki!
Majesteleri; sizi birbirinize benzetmek gibi bir niyetimiz yok. Geçici görev değişikliğinin amacı ön yargılarınızı kırarak birbirinizin halinden anlamınızı ve empati geliştirmenizi sağlamaktı. Ancak her zamanki alışkanlığınızla gene suçlama ve şikayete bağladınız.
Kitap Kurdu; bunun kafası başka çalışıyor, inceliği, nezaketi zaaf olarak algılıyor. Beni kendine benzetemediği için sinir küpüne döndü.
Majesteleri; "bu" demek yok. Anlamanız için kaç kez söylememiz gerekecek acaba?
Kitap Kurdu; çok affedersiniz efendim ağzımdan kaçtı.
Amazon; bana benzemediğin için değil, kitaplara dalıp güvenliği tehlikeye attığın için kızıyorum sana. Öyle havada sallanan saçma sapan fikirlerine de tahammül edemiyorum. Adalet beldesi heyeti sizi son kez uyarıyorum. Bu laf ebesi Kitap Kurdunu küflü kütüphanesine geri yollayın beni de kendi görevime iade edin. Aksi taktirde olacaklardan ben mesul değilim.
Majesteleri; umarım bizi tehdit etmiyorsundur Amazon...
Amazon; ne münasebet ben sadece gerçekleri görmeniz için uğraşıyorum. Bilmediğiniz çok şey var. Kitap Kurdu arkanızdan ne dolaplar çeviriyor haberiniz var mı?
Adalet Tanrıçası; o halde anlat biz de bilelim. Burada bunun için topladık.
Amazon; Sokak Kızı bir haftadır geceleri firarda. Kitap Kurdunu kafalamış, el ayak çekilince sessizce kaçıp dans partilerine gidiyor. İçiyor, tepiniyor ve gündüzleri de küp gibi uyuyor. Hiç bir işe el sürmediğinden hepimizi perişan ediyor. Kitap Kurdu ona çanak tutuyor, hepsinden önemlisi beldede güvenlik diye bir şey kalmadı.
Sokak Kızı İrma; işiniz gücünüz abartmak. "Kırmızı giy gel yağmurda çılgınca dans et" festivaline bile sizin yüzünüzden katılamadım, bütün arkadaşlarım çılgınca eğlendi ben uzaktan bakıp iç çektim.
Amazon; bana bak Sokak Kızı sen bu yalanlarınla ancak onları kandırırsın beni değil. İçimizde verilen görevi yapmayıp kaytaran tek sensin. Zavallı Ev Kızı senin yüzünden iki misli çalışıyor, hepimizden çok yoruluyor. Canı çıkıyor sen bir de hasta numarası yapıp onun üzerine yıkılıyorsun.
Kitap Kurdu konunun iyi bir yere gitmediğini sezdiğinden dikkat dağıtmak için araya girer; ya senin yaptıklarına ne demeli! Majesteleri kütüphanemizde ne kadar kitap varsa bu hepsini hedef tahtası yapıp ok atışıyla delik deşik etti. Havada uçuşan kitap sayfalarını toplayıp, kütüphaneyi eski haline sokana kadar belim büküldü. Bu kültür düşmanı ile eşleşmem hayatımda başıma gelebilecek en talihsiz durum. Çok rica ederim kurtarın beni bu vandalın elinden yoksa kitaplardan sonra mızrağın ucuna benim kafamı geçirecek.
Amazon; alt tarafı ensene bir şamar yedin. Bu sana ders olsun bir daha kafanı kitaba gömüp nöbette uykuya dalma. Görevini adam gibi yap, sen uyursan bu belde yok olur.
Ev Kızı Sırma; eyvahlar olsun hırsızlar, uğursuzlar basacak beldeyi hepimizi kıtır kıtır kesecekler biz hala bu saçma sapan uygulamayı tartışıyoruz.
Amazon; korkmayın ben buradayken kimse kılınıza bile dokunamaz.
Ev Kızı Sırma; iyi ki varsın Amazon. Söz ben seni hiç aç bırakmıycam en körpesinden bir kuzu çeviricem sana...
Majesteleri, Müneccim Başı ve Adalet tanrıçası kafa kafaya verip bir karar vermeye çalışırken, diğerleri de kendi aralarında yüksek sesle tartışırlar. Salonda uğultu yükseldiğinden Müneccim Başı sükuneti sağlamak ve alınan kararı bildirmek için tahta tokmağını almaya davranır fakat eli boşta kalır. Tahta tokmak yerinde yoktur. Müneccim Başı salona doğru bağırır,
-Bu münasebetsiz şakayı hanginiz yaptıysa hemen tokmağı getirip versin.
Salonda bir kahkaha tufanı kopar. Amazon küstah bir edayla; bu bunak ihtiyar bir tahta tokmağa sahip çıkamazken adalete nasıl sahip çıkacak!
Bu esnada salonun her köşesinde tahta tokmağın tok tokları yankılanır. Herkes şaşkınlık içinde birbirinin yüzüne bakar. İlk önce Sokak Kızı İrma'nın tiz çığlığı duyulur; iyi sıhhatte olsunlar bastı, kaçın...
Göklerin Kızı Asterea anında kalkıp duruma el koyar ve herkesi yatıştırarak tekrar yerlerine oturtur. Salonda sükunet sağlanınca Müneccim Başı konuşmaya başlar;
- Alınan kararı bildiriyorum. Bundan böyle geçici görev değişimi her gün yerine sadece haftada 1 gün olarak uygulanacak. Hafta başından itibaren de astroloji dersleri başlayacak.
-Sokak Kızı İrma; bir cendereden çıkıp diğerine girdik. Ne anladım ben bu işten, ne vakit sokağa çıkacağım ben!
Sokak Kızının memnuniyetsizliği diğerlerine de sirayet edince salonda tekrar homurdanmalar başlar sonra gitgide sesler yükselir ve itirazlar birbiri ardına sıralanır. Müneccim Başı bu sefer tahta tokmak yerine yumruğunu var gücüyle kürsüye indirir; oturun yerinize
Herkes yerine oturur oturmaz başlarının üzerinden bir cisim hızla geçerek Müneccim Başının tam önüne küt diye iner. Kürsüdekiler neye uğradıklarını şaşırıp yerinden sıçrarken, salonda oturanlar korkudan çil yavrusu gibi dağılır. Salonun tam orta yerinde bir tek Amazon kalır. Alaylı bir şekilde Müneccim Başına bakarak; gözün aydın ihtiyar keçi tahta çekicine tekrar kavuştun. Hedefi ıskaladığına göre acemi biri olmalı, ben olsaydım alnın çatından vururdum.
Müneccim Başı kızarak; yol yordam bilmez densiz, yıkıl karşımdan gözüm görmesin seni.
Amazon salondan dışarı çıkınca Müneccim Başı'nın bakışları sabit bir noktaya dikilir ve sanki karşısında biri varmış gibi yarı kızgın yarı muzip bir tebessümle başını iki yana sallar ve kendi kendine mırıldanır; ah seni gidi yaramaz seni...
(devam edecek...)
Yorum Yazın