Eylül Esintisi - Türk Kahvesi İkramları

Türk Kahvesi İkramları

Geleneksel Türk Kahvesinin yanında sunulan ikramlar kişinin görgüsüne, bilgisine ve maddi durumuna göre değişiklik gösterir. Bu nedenle burada belli başlı ikram çeşitlerine değineceğiz;

Su: kahvenin olmazsa olmazıdır. İster zengin ister yoksul evi olsun su tüm ikramlar içinde değişmeden kalan tek şey olup kahve fincanın yanına mutlaka eşlik eder. Kahve ve su ayrılmaz bir ikilidir.

javascript:void(0)    

Genellikle kahve için kullanılan su bardağı normal su bardağından biraz daha küçük olur. Fincan gibi su bardağının da incesi makbuldür. Bazı sunumlarda su bardağının içine bir kuru gül goncası atılır. Gül goncası iç ferahlığı verir.

Gül Reçeli: eski Türk geleneğinde kahve yanına gül reçeli ikram edilir. Özellikle bu gelenek Balkan Türklerinde uygulanır. Bir Türk kahvesi klasiği olan gül reçeli benim kahve yanına tercih ettiğim en sevdiğim ikramdır. Eski İstanbul yaşamına yakından tanıklık edenler hatırlayacaktır Rum geleneğinde gül reçelinin yerini sakız reçeli alır.

Çocukluğum kozmopolit bir çevrede geçtiğinden komşularımızın çoğu Rum’du ve ziyarete gittiğimizde kahvenin yanına sakız reçeli ikram edilirdi.

  

Leon Scıaky’in “Elveda Selanik” adlı kitabında çocukken babası ile birlikte ziyaret ettikleri bir Türk köyünde ağırlanışlarını anlatan cümlesi;

“Atlarımızı ahıra alan esmer, kahverengi gözlü çocuk, az sonra geniş bir bakır leğen ve bir ibrikle içeri girdi. O suyu dökerken, dedem ve ben elimizi yüzümüzü yıkadık. Uzanıp dinlenmek üzere bir süre yalnız bırakıldık. Sonra aynı çocuk üzerinde geleneksel gül reçeli ve Türk kahvesi fincanlarının bulunduğu bir tepsiyle geri geldi”

Lokum: geleneksel Türk Kahvesi yanına ikram edilen ağız tatlandırıcıların başında lokum gelir. Sade, fıstıklı ve fındıklı lokum çeşitleri yanı sıra güllü, limonlu, damla sakızlı vb. çeşitleri de bulunur.

  

Eski İstanbul yaşamında kahve deyince “Kuru Kahveci Mehmed Efendi”, lokum ve şekerleme deyince “Hacı Bekir” ve badem ezmesi deyince” Bebek Badem Ezmesi” gibi en meşhur markalar akla gelir. Bu markalar bir dönemin simgesi olup herşeyin bozulmaya yüz tuttuğu günümüzde de varlıklarını sürdürme çabasındadır.

Çikolata: günümüzde en sık ikram edilen çeşitlerin başında çikolata gelir. Çikolata ile birlikte badem ezmesi, badem şekeri veya çeşitli şekerlemeler de ikram edilmektedir.

Kahvenin iyi hissettirici özelliği çikolatanın mutluluk verici özelliği ile birleştiğinde kahve ikramı şölene dönüşür.

  

Kurabiye, bisküvi veya pasta: Ev veya kafe ikramlarında küçük kurabiye ve bisküviler sunulduğu gibi bazen kutlamalara pasta da eşlik eder.

  

Dondurma: yaz sıcağında meyve karışımlarının yer aldığı serin dondurma farklı bir seçenek olarak kahve üstüne ikram edilebilir.

  

Ev Likörü: Türk kahvesinin yanına en çok yakışan içeceklerden biri likördür. Özellikle ev yapımı likörler makbuldür. Yazın hararetinizi dindiren soğuk vişne likörü, kış mevsiminde ise kanınızı ısıtan katran likörü Türk kahvesi yanına tercih edilebilecek iki önemli seçenektir.

Eskiden Akdeniz bölgesinde yetişen Katran Ardıcı bitkisinin meyvelerinden yapılan katran likörünü artık günümüzde bulmak çok zordur. Onun yerine Almanların yaklaşık 56 çeşit bitkiden ürettikleri için otlar (krauter) dedikleri “Jagermeister” bizim eski Katran likörüne yakın gelmektedir. Çeşitli baharatlardan oluşan bu likörün bağışıklık sistemini destekleyici etkisi bulunur. Her ne kadar kelime anlamı “Avcıların İçkisi” olarak geçse de benim için o rahmetli babamın “her derde deva” diye tanımladığı meşhur “şnaps” dır (1)

   

Konyak: Türk kahvesi ile en iyi uyum sağlayan içeceklerden biri de Konyaktır. Özellikle soğuk kış günlerinde kanı kaynattığı için idealdir. Kahve ve konyak müthiş bir ikilidir. Türk kahvesinin yanına kışın benim ilk tercihim Konyaktır.

  

Fransızların “Cognac” kasabası civarındaki bağlarda yetişen üzümlerden yapılan Konyak, adını bu bölgeden alır. Fransızlar “Konyak bizimdir” anlayışından taviz vermedikleri için ülkemizde adı kan yakıcı özelliğinden ötürü “Kanyak” olarak kullanıla gelmiştir.

Ben başından beri konyak diyenlerden ve bulabildiğim sürece Hennesy markasının “VSOP=Very  Superior Old” yani uzun süre meşe fıçılarda eskitilenini tercih edenlerdenim. Bir de “XO” lar var; extra old yani çok eski… ki bu hayat pahalılığında buna erişmek hayal oldu…

       

Bir kır kahvehanesi ya da salaş bir yerde kahve içtiğinizde canınız konyak çekerse bir konyak matarası bu işi bir çırpıda halledebilir. Konyak matarasının küçük kadehleri ile konyağınızı yudumlayabileceğiniz gibi kahvenizin içine damlatarak da içebilirsiniz.

    

Şerbet veya ev yapımı meyve suları: şerbet bilinen en eski ikramlardan biridir. Günümüzde şerbet eskisi kadar rağbet görmese de bazı çevrelerde varlığını hala sürdürmektedir.

Mevsimine uygun ev yapımı meyve suları da kahve ikramında yer alabilmektedir. Her ne kadar eskiler kahvenin sade içilmesinde ısrar etseler de kahve kan şekeri dengesini etkilediğinden üstüne tatlı bir yiyecek ya da içecek ikram edilmesi adet olmuştur.

Eğer kan şekeriniz yükselme eğilimi taşıyorsa kahveyi sade içmeniz, şayet kan şekeriniz düşme eğilimi taşıyorsa kahve sonrası tatlı bir şeyler atıştırmanız kan şekerinizi dengelemenize yardımcı olabilir (2) 

Bir sonraki bölümde “Türk Kahvesine Eşlik Eden Keyif Vericileri” tanıtmaya çalışacağız.

Dipnot:

(1) Almanca yazılışı Schnapps

2) Kahvenin yararları ve zararları konusuna ayrı bir yazıda yer vereceğimizden bu hususa tekrar değineceğiz.

 

Kaynakça;

1) Tanede Saklı Keyif Kahve- Yapı Kredi Yayınları (Muhtelif Yazarlar)

2) Türk Kahvesi- Kemalettin Kuzucu- M.Sabri Köz

3) Kahve ve Sağlık – Prf.Dr.Hamdi Akan

 

 

ÖNCEKİ YAZI Domates Salçası SONRAKİ YAZI Bizi Zafere Taşıyan Tarih 26 Ağustos
Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
Öğretmenler Günü Kutlu Olsun
24.11.2024 18:54:25
Ölümsüz Atatürk
Ölümsüz Atatürk
09.11.2024 20:23:49
Kore Dizilerinden Örnekler
Kore Dizilerinden Örnekler
27.10.2024 10:52:40
Yorum Yazın