Eylül Esintisi - Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)

Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)

“Gök olsun çadırımız, Güneş de bayrağımız…” (1)

Gök-Türkler adını ve inancını “sonsuz mavi gök” ten aldığından daima başı göğe çevrili yaşamayı düstur edinmiştir. Kağanların da gücünü ve yetkisini “Tengri” adını verdikleri bu kutsal sonsuz mavi gökten aldıklarına inanılırdı.

Gök-Tengri’ den “kut” alan Türk kağanı güneşe benzetilirdi. Tanrının yeryüzündeki temsilcisi ve görevlisi olarak saygı görürdü. Gök Türkler Güneş’e büyük bir önem atfettikleri için bütün yaşamlarını Güneş’in bir yıllık döngüsüne göre düzenlerlerdi.

Güneş’in bir yıl boyunca dolandığı burçlar kuşağı, ekinoks ve gün dönüm noktaları (dört ana yön) ve bu dört ana yöne karşılık gelen dört büyük takımyıldız Türk kozmolojisinin temelini oluştururdu (2)

Dört ana yönü temsil eden dört büyük takımyıldız ayrıca mevsimler, gün ve gece evreleri, elementler, renkler, gezegenler ve burçlarla bağlantılıydı. Türklerde beş element ateş, su, ağaç, maden ve topraktı. Toprak merkezde yer alırken, ateş güneyde, su kuzeyde, ağaç doğuda, maden de batıda yer alıyordu.

Türk kozmolojisine göre tüm evren (ejder) ikili (diktomik) sisteme göre ikiye ayrılıyordu. Eril (pozitif) ilkeye “yaruk”, dişil (negatif) ilkeye de “kararıg” adı veriliyordu. Çince bu iki ilkenin karşılığı “yin” ve “yang” dır.

Bu sisteme göre Türkler tanrı ile ilişkilendirdikleri ve kutsallık atfettikleri gök (yaruk) ile Hakanın ve obasının yerleştiği yer (kararıg) unsurlarını birbirine zıt fakat birbirini kucaklayan iki tamamlayıcı öğe olarak görüyorlardı.

Kadim Türk kozmolojisi ve mitolojisine dair elimizdeki kaynaklar sınırlı bulunduğundan ve mevcut kaynaklardaki bilgiler de biraz karışık olduğundan mümkün olabildiğince bu bilgileri doğru tanzim ederek okurlarımıza aktarmaya büyük özen gösterdim.

Önce dört ana yöne karşılık gelen dört büyük takımyıldızın temel özelliklerini ve temsil ettiklerini kolay anlaşılabilir biçimde aktarmaya gayret edeceğim.

Yine de tarih, kozmoloji ve mitoloji bilgisi yeterli olmayanlara konunun biraz sıkıcı veya saçma gelebileceğini  belirtmeliyim.

1) Kök Luu (Gök Ejder/Mavi Ejder) Takımyıldızı: Doğu (ilgeru) yönünü ve İlkbahar ekinoks noktasını (gün ve gece eşitliği) temsil ederdi.

Sabaha ve güneşin doğuş vaktine, aydınlığa karşılık gelirdi.

Rengi; Gök mavisi,

Elementi; Ağaç.

Bazı kaynaklarda gök mavisi ile ağaç yeşili bir arada geçer. Türklerde otağ gibi ağaç da devletin simgesiydi.

Gezegeni; Müşteri (Jüpiter)  

Türklerde Jüpiter gezegeni “Igaç-yultuz” (Ağaç yıldızı) veya “Ongay” olarak da geçer. Jüpiter’in bir adı da Kara Kuş (Kartal) dır.

Müşteri gezegeni zirvede iken, Kök-Luu takımyıldızının boynuz ucu sayılan “Spica” ilkbaharda doğu göğünde görünmeye başlardı.

Kök Luu’nun hem ateş saçıp hem gök gürültüsü, yağmur ve rüzgâr meydana getirdiğine inanılırdı.

Türk Hakanlarının tahta oturma töreni gün ile gecenin eşit olduğu ilkbahar ekinoksunda yapılırdı.

Eski Çin ve Türk geleneğinde Güneş gündüzün, Ay gecenin simgesi olduğundan ekinoks mevsiminde aynı burçta meydana gelen Güneş-Ay kavuşumu “Kün-ay” (yeniay) bu dönemin önemli bir simgesiydi

Kadim Türklerde Güneş ve Ay gökyüzünde karşılıklı dönen göksel kut simgeleriydi. Kutadgu Bilig’de Yusuf Has Hacib’in deyişiyle;

“Güneş yine (yıl başı) makamına geri döndü

Balık burcu kuyruğundan Kuzu burcu burnuna.

Bugün doğdu İlig (hükümdar) bu yaradılışta

Parladı dünyada kün-ay gibi…”

Göktürklerde “Kün-ay” hükümdarlık simgesiydi. Farsça karşılığı “Mihr-ü Mah” (3)

Kün-ay piktogramı üstün parlaklık işareti olduğundan kut alabilmek için Ay ve Güneşin kavuşması kadar yer ve göğün de birlikte titreşmesi gerekiyordu…

Gök Türk Kağanı doğan güneşe hürmet ettiğinden otağı doğuya açılırdı ve Gök Türkler doğan güneşi selamlayarak ibadet ederlerdi.

Kün- Ay töreni Kök Luu takımyıldızı ve Müşteri (Jüpiter) gezegeninin zirvede olduğu İlkbahar ekinoksunda yapılırdı. Bu tören aynı zamanda hakanı göksel ejderha ile özdeş kılardı. Türkler evreni de ejderha olarak nitelediklerinden burada kağanın evrenselliğine de vurgu vardır.

Emel Esin'in belirttiğine göre;

Kök Luu göğün zirvesine çıktığında, Ak Bars yerin dibine iniyordu. Kara Yılan doğudan doğduğunda, Kızıl Sakızgan batıdan batıyordu.

2)Kızıl Sakızgan (Kızıl Saksağan) Takımyıldızı: Güney (birgeru) yönünü ve Yaz gündönümü noktasını (en uzun gün-en kısa gece) temsil ederdi.

Kızıl Sakızgan gün ortasına ve Güneşin zirveye çıktığı sıcak öğle vaktine karşılık gelirdi.

Rengi; Kızıl (ateş rengi),

Elementi; Ateş,

Göksel cisimleri; Kün (Güneş) ve Merih (Mars) gezegenidir.

Türklerde Merih gezegeni “Oot Yultuz” olarak da geçer. Merih’in bir adı da “Bakır-sukumı” yani bakırdan ok temreni anlamı taşır.

Merih silahlı Alpları, orduları ve ölüm cezası verenleri temsil ettiğinden simgeleri arasında ok, yay, kılıç, kargı, tulga, ocak, üç ayaklı küzeç (kazan-ocak) yer alırdı.

Akrep takımyıldızının “kalbi” olarak görülen Antares yıldızı ise Gök Türklerde ilk ateşi yakan ve “Türk” unvanını alan boy kurucusu “Ho-sing” ile özdeşleştirilirdi.

Türkler, Antares yıldızının göğün zirvesinde parladığı zamana “Ulug ay” derlerdi ve ateşin kutsandığı gök ayininde kılıç da önemli bir yer tutardı.

Güney yönü parlak ışığın, imparatorun, erilliğin ve tek sayıların simgesiydi. Aynı zamanda akın eden ve ceza veren hükümdarları da işaret ederdi. Hayvansal simgeleri kızıl saksağan, sülün ve baykuştu.

Emel Esin'in belirttiğine göre;

Kızıl Sakızgan göğün zirvesine çıktığında, Kara Yılan da yerin dibine iniyordu. Kök Luu doğudan doğduğunda, Ak Bars batıdan batıyordu.

3) Ak Bars (Ak Pars) Takımyıldızı: Batı (karıgaru)yönünü ve Sonbahar ekinoks noktasını (gün ve gece eşitliği) temsil ederdi. (4)

Ak Bars takımyıldızı gün sonuna, güneşin batışına, solgunluğa karşılık gelirdi.

Rengi; Ak, Kaşgariye göre ak ve beneklidir.

Elementi; Maden,

Gezegeni; Zühre (Venüs)

Zühre “Erlig” veya “Erklig” olarak da geçer. Türkler onu “Altun Yultuz” olarak onurlandırır.

Batı ekinoksunda Çince Hu (Kara Alp) Türkçe karşılığı Ülker yıldızı zirveye çıkardı.

Sonbahar ekinoksu başkentin batısında yapılan ayinle karşılanırdı. Başlıca simgeleri Türklerde “ak teğirmi mantal” yani mandala şeklindeki ayin yeridir.

Emel Esin, Türk Kozmolojisine Giriş adlı eserinde batı yönünün somut simgeleri arasında son kız, odalık ve kadın kamların geldiğini, gök ve yer ayinlerinin göl içinde yapıldığını belirtir (5)

Türkler benekli hayvanları (pars, karaca, benekli kuş türleri) çok sevdiklerinden Türk kozmolojisi ve mitolojisinde alacalı hayvan figürleri özel bir öneme sahiptir.

Ayrıca Ak Bars simgesi Alp savaşçılarına da verilen bir unvandı ve Türk Sancaklarında da tasvir edilirdi.

Emel Esin'in belirttiğine göre;

Ak Bars göğün zirvesine çıktığında, Kök Luu yerin dibine iniyordu. Kızıl Sakızgan doğudan doğduğunda, Karay Yılan da batıdan batıyordu.

4) Kara Yılan (Kaplumbağaya Sarılı Yılan) Takımyıldızı: Kuzey (yırıgaru) yönünü ve Kış gündönüm noktasını (en uzun gece ve en kısa gün) temsil ederdi (6)

Kara Yılan takımyıldızı Ay’ın, gecenin, yer ve suların simgesi olarak kabul gördüğünden geceye, karanlığa, soğuğa karşılık geliyordu.

Kış Gündönümünde yeryüzünün yaşam kaynağı olan Güneş en dip noktaya indiğinden en zayıf olduğu zaman dilimini işaret ediyordu.

Rengi; Kara, bazen de aktır.

Genellikle yerüstü suları ak olarak kabul edilirken, yer altı suları kara olarak nitelendirilirdi.

Elementi; Su,

Gezegeni; Utarit (Merkür)

Türkler Utarit’te “Suv Yıldızı” su yıldızı derlerdi (7)

Kışın Ülker (Çince Mao) yıldızı göğün zirvesine çıkardı.

Kuzey yönü İmparatoriçe, dişi ve çift sayıların simgesi yin ilkesini temsil ederdi.

Başlıca simgeleri yay, arıklar, su hendekleri, kil şarap ve pilav kabı ve tekerlek olup ayrıca hırsız ve ortanca çocuğa da karşılık geldiği belirtilmektedir. Hayvansal simgeleri ise sendeleyen atlar, çamurda yaşayan domuzdur.

Emel Esin'in belirttiğine göre;

Kara Yılan zirveye çıktığında, Kızıl Sakızgan yerin dibine iniyordu. Ak Bars doğudan doğduğunda, Kök Luu batıdan batıyordu.

Bu dört ana takımyıldız sırasıyla ufuktan doğup, batıp, zirveye çıkıp, yerin dibine iniyor ve böylece mevsimsel döngüyü kesintisiz bir şekilde sürdürüyorlardı (8)

Bu dört ana simgenin haricinde beşinci bir simgenin bahsi daha geçmektedir.  

5) Merkez (Dört Ana Yönün Orta Noktası): pusulanın dört ana yönünün orta noktasını teşkil ediyordu.

Bu beşinci unsur merkez yani yerküre olup Türklerin atalarını, hakanlarını, ailelerini, halkını ve altın madenini temsil ediyordu.

Hükümdarın otağı kâinat simgesi olup Kutup Yıldızının altında dünyanın merkezi olarak görülen Kozmik Dağı temsil ediyordu.

Hükümdara bağlı yerler ise mikro-kozmos olarak tasavvur ediliyordu.

Rengi; Sarı,

Türklerde “Yağız” (Yağız yer) olarak da geçer.

Elementi; Toprak,

Gezegeni; Zuhal (Satürn)

Zuhal gezegeni ayrıca “Sekentir” veya “Sarı Orungulug” (Sarı Bayraklı)dır.

Türkler Güneş’e özel bir önem atfettiklerinden Güneşin zirveye çıktığı yaz gündönümü (Kızıl Sakızgan) ve Güneşin doğuşu ilkbahar ekinoksunu (Kök Luu) büyük törenlerle kutluyorlardı.

Doğu Hun hükümdarının en büyük merasimi Güneşin zirveye çıktığı yaz gün dönümünde yapılırdı. Türkler her şeyi temizlediğine inandıkları ateşe olağanüstü saygı duyarlar ve bu törende ateşe ibadet ederlerdi. Türklerin ceset yakma geleneği de muhtemelen ölen kişiyi kötülüklerden temizleme amacına hizmet ediyordu.

Türk Kağanının temel özelliklerinden biri de “halkını birlik içinde tutma” göreviydi. Yaz gündönümünde yapılan şölenlerde hakan içki kadehlerini beylere sunar ve onlardan sadakat andı alırdı. Ant töreninde kadeh kadar kılıç da önemli bir ant simgesiydi (9)

Ayinlerde göğe, yere, hükümdar atalarına, tanrı ve ruhlara kurban verilirdi. Türkler ayinlerde at, koç, koyun ve geyik gibi hayvanları kurban ederlerdi. Ayinler esnasında at koşturma ve dans etme yaygındı. Şölenlerde davul çalınır, mayalanmış kımız içilir, yere ve göğe sevgi gösterilip ibadet edilirdi.

Türk Sanat Tarihçimiz Emel Esin’e göre;

“Türk kozmolojisinde yer alan astral ikonografi oldukça zengindir. Öyle ki bu astral simgeler piktogram ve tamga şeklini almıştır. Astral figürler taç ve sikkelerde sıkça karşımıza çıkar. Bunlar “kut veren tanrılar” olarak görülür”

Türk sanat eserlerinde bol miktarda ak renk ve benek motifleri hakimdir. Bilhassa Ak benekli Pars ikonografisi sanat tasvirlerinde sıkça yer alır (10)

Şekilde; Tılsımlı Sancak üzerinde yer alan Pars figürü görülmektedir.

Sanat Tarihçimiz Hülya Tezcan, Topkapı Sarayı Müzesi Koleksiyondan hazırladığı “Tılsımlı Gömlekler” adlı eserindeki Tılsımlı Sancakta üç yırtıcı hayvan (pars) figürü işlendiğini belirtir.

Kadim Türklerde astronomik dört yön hayatın her alanına sirayet ettiğinden aynı zamanda “Dört Han” temsiliyle de bağlantılıydı. Doğudaki Han= Gök-Han, Güneydeki Han= Kızıl-Han, Batıdaki Han= Ak- Han, Kuzeydeki Han= Kara-Han olarak adlandırılıyordu.

Türk kozmolojisinde önemli bir yer tutan dört ana yön aynı zamanda dört ara yönün “kuzeybatı, kuzeydoğu, güneybatı, güney doğu” eklenmesiyle sekize katlıyordu. Uygurca ifadesiyle “sekiz yıngak” tır.

Ayrıca dört ana yön ve dört ara yön burç ve burç yerleşimine (ev) de karşılık gelmektedir. Ancak astronomik, astrolojik ve mitolojik unsurlar Çinliler tarafından daha sistematik bir şekilde (pusulaya göre) tanzim edildiği halde Türkler bu konuda daha düzensiz görülmektedir.

Bu hususa bir de eski bilgilerin günümüze eksiksiz ve düzgün bir şekilde ulaşmamasını da eklersek bilgi karışıklığının içinden çıkabilmek bir hayli güçtür. Bir nevi iğneyle kuyu kazarak adım adım karanlıkta kalan konuları mümkün olabildiğince gün ışığına çıkarmaya çalışacağız.

Sağlam kaynak arayışımız hala sürmekle olup edindiğimiz doğru bilgileri Eylül Esintisi okurlarımıza aktarmayı sürdüreceğiz. Bir sonraki bölümde kadim Türklerin dört ana takımyıldızının günümüzde hangi burçları kapsadığını tespit etmeye çalışacağız.

Dipnot;

(1) Bahaeddin Ögel, Türk mitolojisi II cil/12 bölüm Gök ve Türkler/ Uygur yazılı Oğuz Kağan Destanı içinde, Oğuz Kağan’ın böyle dediğini belirtiyor.

(2) Türk Kozmolojisi hakkında daha detaylı bilgi “Evren Anlayışı” bahsinde verilecektir.

(3)  Gökyüzünün en güçlü iki ışığının birleşimi kişilere kut vermesi amacıyla ad olarak da tercih ediliyordu. Kanuni Sultan Süleyman’ın kızın adı da Mih-ü Mah dır.

(4) Türk mitolojisindeki “Ak Bars” takımyıldızı Çin’de “Ak Kaplan” olarak geçer. Türklerde yiğitlik ve kahramanlık Alp (lik) simgesi olarak görülen Pars (Kaplan) için, tarihçi Herodot, pars figürünün İskitler de önemli bir yere sahip olduğunu belirtir

(5) Emel Esin-Türk Kozmolojisine Giriş/Sayfa; 36-37

(6) Türklerde Kara Yılan olarak geçen takımyıldız Çin’de “Kaplumbağa ve Yılan” ile birlikte tasvir edilirdi.

(7) Batı astrolojisinde İkizler burcu (hava elementi) ve Başak burcu (toprak elementi) yöneticisi olan Merkür, Türklerde “Yer-su” ilkesi gereği Su elementine bağlanıyordu.

(8) Kadim Türkler takımyıldızları dört ana grupta toplarken, tarihsel akış içinde Batıda gökyüzündeki takımyıldızları Yunan Gök Bilimci Ptolemaios (Batlamyus) Almagest kataloğunda 48 takımyıldız olarak listelemiştir. Daha sonra Uluslararası Astronomi Birliği gökyüzündeki takımyıldız sayısını 88 adet olarak belirlemiştir. Eylül Esintisi Astronomi bölümünde yaklaşık 2,5 yıl boyunca yayınladığımız Takımyıldızlarla ilgili yazılarımızda geniş bilgiler mevcuttur.

(9) İskitler ve Alaniler de Merih’in kılıcına tapıyorlardı. Hsiunglular da kılıca ibadet ediyorlardı. Hatta kılıç ile gök ayinini birleştiriyorlardı. Ant içme töreninde gök tanrısını şahit tutarken kılıç ile ant içiyorlardı. Attila’nın Merih’in kılıcını bulduğu rivayetine bakarsak göksel kılıç simgesinin önemine işaret ettiğini görürüz.

(10) Tarihsel akış içinde “Ak” sözcüğünün “Ay” sözcüğüne dönüştüğünü de görebiliyoruz. Ay da güçlü bir beyaz ışık olduğundan Ak sözcüğü ile eş anlamlı kullanılmaya başlanmış. Örneğin; Ak Bars= Aybars

 

Kaynakça:

1) Kaşgarlı Mahmud- Divanü Lugat-it Türk

2) Yusuf Has Hacib- Kudagu Bilig

3) Erzurumlu İbrahim hakkı Efendi- Marifetname

4)) Emel Esin-Türk Kozmolojisine Giriş

5) Emel Esin-Orta Asya’dan Osmanlıya Türk Sanatında İkonografik Motifler

6) Emel Esin-Türklerde Maddi Kültürün Oluşumu

7) Talat Tekin- Orhon Yazıtları

8) Bahaeddin Ögel- Türk Mitolojisi I ve II.Ciltler

9) A.Zeki Velidi Togan- Umumi Türk Tarihine Giriş I ve II Ciltler

10) Yusuf Ziya Yörükan- Müslümanlıktan Evvel Türk Dinleri Şamanizm

11) Jean Paul Roux- Türklerin Tarihi

12) Fuzuli Bayat- Türk Mitolojik Sistemi I ve II Ciltler

13) Arif Erman- Şamanizm Adıyla Örtülen Tengricilik

14) Merve Köken- Türk Mitolojisi

15) Hülya Tezcan- Tılsımlı Gömlekler

 

 

ÖNCEKİ YAZI Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler SONRAKİ YAZI Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (III)
Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim
Eski Türklerde On iki Hayvanlı Takvim
26.01.2025 23:42:04
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (III)
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (III)
18.01.2025 20:36:25
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)
Türk Kozmolojisinde Dört Ana Yön ve Göksel Simgeler (II)
12.01.2025 17:51:41
Yorum Yazın