Yılın İlk Ay ve Güneş Tutulması
Yılın ilk Ay ve Güneş tutulması ilkbahar ekinoksu ile başlayan Nevruz Bayramının hemen ardından gerçekleşecek. Koç ve Terazi burçları ekseninde oluşacak bu tutulmalar kendinde “yeniden başlama” gücü bulanlara çok iyi gelecek…
Ay Tutulması:
25 Mart 2024 günü 5 derece Terazi burcunda yarı gölgeli Ay tutulması (Penumbral lunar eclipse) oluşacak. Ay’ın derin ve incecik tutulma biçimi nedeniyle gözlemlenmesi kolay olmayacak ancak atmosfer koşullarının uygun olması şartıyla ışık kirliliği bulunmayan bölgelerden izlenebilecek.
Türkiye’ye göre sabahın erken saatlerinde meydana geleceğinden yani Ay ufkun altında kalacağından tutulma ülkemizden görülmeyecek. Sadece Amerika, Antarktika, Alaska ve Kuzeydoğu Rusya’dan gözlemlenebilecek.
Terazi ve Koç burçları ekseninde oluşacak Ay tutulmasının yansımaları genellikle iyicil etkilere sahip olup en çok ikili ilişkiler üzerinde hissedilebilir. Bir de ülkemizde kangren haline gelen hak ve hukuk konularında bazı olumlu gelişmeler kaydedilebilir.
Ay tutulmasının yöneticisi Venüs yücelimde olduğu Balık burcunda ve Jüpiter ile karşılıklı ağırlama ilişkisinde yani “Büyük Yararlı Jüpiter” ile “Küçük Yararlı Venüs” birbirini karşılıklı gözetecek. İkili arasındaki altmış derecelik açı ise tutulma haritasındaki en yakın orbdaki açı.
Aynı zamanda tutulma haritasının modeli askı (sling whit handle planet: moon) ve odak noktasında Ay var. Tutulma haritasında ateş ve hava elementleri ile öncü ve değişken nitelikler ağırlıkta olduğundan Ay enerjileri akışkanlık kazanacak.
Diğer yandan Gad+ Venüs +Jüpiter Yod açı kalıbında yer alıyor. Ayın ritmi yavaş (slow) olup, Venüs sabit yıldız Achernar ile kavuşum açısında. Achernar’ın iyicil (benefik) gezegenlerden biriyle birleşmesi büyük şans ve yükselme imkânı verir.
Ayrıca Achernar sabit yıldızı Göksel Sular Ailesine Mensup Irmak (Eridanus) Takımyıldızın en parlak yıldızı olması yanısıra gök yüzünün de en parlak 9.yıldızıdır. Achernar sabit yıldızının Arapça adı “Nehrin sonu” anlamına gelir.
İki parlak gök cisminin buluşması göz kamaştırıcı bir etki açığa çıkarabilir. Öyle ki Venüs – Satürn kavuşumunun kasvetini dağıtabilir. Şayet iki parlak gök cisminin kavuşumu kişinin doğum haritasında bir gezegene temas ediyorsa o gezegenin işlevini daha belirgin hale getirir.
Ay gibi Güneş de yücelimde olduğu burçta ancak yöneticisi Mars’ın majör açısı bulunmadığından açısız olarak kabul ediliyor. Güneş’in yakınında ise Neptün var. Tutulma gününü Ay, tutulma saatini ise Jüpiter yönetiyor. İyicil etkilerin ağırlıkta olacağı nadir tutulmalardan biri olduğunu söyleyebiliriz.
Bu iyicil etkili Ay tutulması doğum haritanızda herhangi bir gezegen ya da referans noktalarından biriyle 1 dereceye kadar kavuşum veya karşıt açı bağı kuruyorsa bunu hayatın size sunduğu bir hediye paketi olarak düşünebilirsiniz.
Tutulmanın meydana geldiği ev ve temas ettiği gezegene göre kiminizin ilişkilerde, kiminizin hak ve hukuk mücadelesinde, kiminizin para da pulda, kiminizin de estetik ve güzellikte yüzü gülebilir…
Güneş Tutulması:
Yılın ilk tam (total) Güneş Tutulması 8 Nisan 2024 günü Koç burcunun 19 derecesinde gerçekleşecek ve Türkiye’den görülmeyecek. Güney Pasifik Okyanusundan başlayıp Kuzey Abd, Meksika, Kanada’ya kadar uzanacak.
Tutulma esnasında Chiron, Merkür, Venüs ve Kad Koç burcunda bulunduğundan Koç burcu enerjisi fazlasıyla vurgulanacak. Harita modeli “Bundle” de zaten paket, deste, bohça gibi anlamlara geliyor.
Dolayısıyla bu yoğun Koç enerjisi paketi öncü nitelik ve ateş elementinin başı çekmesiyle değdiği yerlere kalıcı bir biçimde nüfuz edebilir.
Tutulma gününü Ay, tutulma saatini ise Merkür yönetiyor ve Merkür retro. Bu da tutulma etkilerinin hızlı bir şekilde değil, ağır ve kademeli olarak 6 aylık sürece yayılacağını işaret ediyor.
Güneş tutulması esnasında Jüpiter Kraliyet yıldızı Aldebaran ile paralel açıda, Plüton sabit yıldız Altair ile Kad ise Alpheratz ile kavuşumda. Tutulma haritasının yükselen burcu ise Akrep yani ülkemizin burcu…
Güneş tutulması aynı zamanda Chiron ile derecesi dakikasına kadar (0A00) partil kavuşumda. Dahası bu kritik kavuşumun TC. haritasındaki Chiron üzerinde (1S23) gerçekleşmesi ülkemiz adına bir “dönüm noktasını” işaret edebilir.
Tutulma haritasında gözden kaçırılmaması gereken önemli bir nokta da Mars’ın Balık burcunda Satürn ile yaptığı kavuşumdur. “Büyük Zararlı” ve “Küçük Zararlı” yan yana geldiğinde çoğu astrolog bunu “uğursuzluk” olarak tanımlasa da bu açının sadece olası bir ifadesidir ama tek ifadesi değildir.
Böylesine sıkı bir Koç enerji paketinin, Satürn gibi bir otorite tarafından denetlenmesi, başıboş bırakılmaması olumlu da olabilir zira bu ihtiyatlı olmaya, sağduyulu davranmaya teşvik olarak da değerlendirilebilir.
Her halükârda yıl sonuna kadar ülkemizde Koç burcu temsilindeki alanlarda kayda değer yenilenmenin tohumları atılabilir. Mevcut liderin metal yorgunluğu- bir ihtimal ciddi rahatsızlığı- yeni bir lidere yol açabilir ve rejim değişimi ufukta belirebilir.
Bugün içi boşalmış olan tüm kamu kurum ve kuruluşlarına eski hüviyetini kazandırma mücadelesi başlayabilir. Ordu, güvenlik güçleri, askeri hastaneler (Gülhane) alanında büyük bir iyileştirme seferberliği başlayabilir.
İşin içinde Chiron olduğundan insanlar bir “iyileşmeyen yara” daha açılacak, nasıl baş edeceğiz bunca kapanmayan yaralarla diye kaygıya kapılmasın. Her ne kadar ülkemizin gidişatı pek parlak olmasa da çoğu insanı umutsuzluğa sevk etse de bu Güneş tutulması ülkemizin geleceği açısından hayırlı olabilir.
Sanılan tersine Chiron yeni bir yara açmaktan çok eski yaraları iyileştirebilir, inisiyatif almayı sağlayabilir. Yeni başlangıçlar, yeni girişimler ve yeni vizyonlar sunabilir. Kişinin kendiyle olan ilişkisini güçlendirebilir, korkularıyla yüzleştirebilir, cesaret kazandırabilir, ataletten kurtarabilir ve eyleme geçirebilir.
Chiron’un kırıcı bir yanının olduğunu biliyoruz ama kırılan yerlerimizden güçlendiğimizi de unutmamalıyız. Chiron burada pekala bir “şifa aşısı” işlevi görebilir.
Güneş tutulmasının Kad yönünde gerçekleşmesi ve yöneticisinin Mars olması bizim tarihimizde olumlu bir iz bırakabilir. Ordu ve devlet kurma geleneği sağlam olan Türk ulusunun yeniden dirilişini müjdeleyebilir…
TC’nin Chiron’u üzerinde gerçekleşecek olan tutulma aynı zamanda Neptün ile de üçgen açı yapacağından sembolik anlamda Türklerin kapandığı vadiden Demir dağını eriterek Ergenekon’dan çıkışını simgeleyebilir…
TC’nin natal haritasında 1.evde Yengeç burcundaki Plüton gökyüzündeki en parlak yıldız olan Sirius ile kavuşumdadır. Bu Türklerin Sirius gezegeni ile olan derin genetik bağının bir göstergesidir. Ne var ki Plüton retro olduğundan muazzam bir geçmişi taşıyan bu gen uykudadır. Belki de artık uyanma vaktidir…
Aynı zamanda Balık burcundaki MC ile Uranüs kavuşumu, gökyüzünün en parlak 9. yıldızı Achernar ile de kavuşumdadır. Uranüs’ de Plüton gibi retrodur. TC’nin harita modeli “buket” tipi olup odak noktasında Uranüs vardır. Dolayısıyla Plüton ve Uranüs TC. haritasının en önemli 2 dev dönüştürücüsüdür ve ikisi de muazzam bir geçmişin mirasını saklı tutmaktadır…
Yine TC. natal haritasında Plüton (Yengeç), Uranüs (Balık), Şans noktası (Akrep) arasındaki büyük su üçgeni, Başak burcundaki Kad’a bağlandığından “Uçurtma” konfigürasyonu oluşturmaktadır.
Sözün özü ülke olarak dev bir potansiyele sahibiz ancak bunu nasıl kullanacağımızı öğrenmemiz gerekiyor. Çünkü Atalarımızın bize bıraktığı kültürel miras kozmik bir düzene uzanmaktadır.
Güneş tutulmasının kişiler üzerindeki etkilerine gelecek olursak öncü burçlar (Koç-Terazi-Yengeç-Oğlak) birinci derecede etkilenecektir. En başta Koç burcu olmak üzere diğer öncü burçlar geçmişteki travmalarını sağaltma imkanına kavuşabilirler.
Nedir Chiron’un ironisi?
Kişinin faydasının kendisinden ziyade diğerlerine dokunması! Chiron’un kişide bir katalizör görevi üstlenmesi. Ancak Chiron’un Güneş tutulması ile partil kavuşumu bu gerçeği ters yüz etme fırsatını barındırıyor.
Kişi kendi yarasını saramazken burada kendi yarasını sarabilme potansiyeli açığa çıkacağından tutulmanın kendisi başlı başına bir “şifa kaynağına” dönüşebilir.
Chiron aynı zamanda mentor demektir. Mitolojik olarak da Chiron zaten mentorların atasıdır. Dolayısıyla Chiron’un şifacılık ve mentorluk gibi önemli iki özelliği tutulmada öne çıkacaktır.
Chiron şifacı yanıyla kişiye eski yaralarını iyileştirme, mentor yanıyla da kendi yolunu bulma fırsatı tanıyacaktır. Bu nedenle doğum haritanızdaki Chiron’a yakın mercek tutmanızda yarar var.
Öncelikle doğum haritanızda Chiron’un hangi çeyrekte yer aldığına bakın. Sonra Chiron’un direkt mi yoksa retro mu olduğuna ve Dünya’ya uzak mı yoksa yakın mı geldiğini saptayın. Bir önemli nokta ise sizin için Kairos zamanının gelip gelmediğini tespit etmenizdir.
Kairos niteliksel zamanı temsil ettiğinden yani zamanın kalitesini ölçtüğünden sizin hayatınızda önemli bir şeyin gerçekleşme zamanın geldiği “o anı” vurgular. Bu kıymetli anlardan ilki Chiron’un doğum haritanızda bulunduğu konumun karşısına geçmesi yani "yarım döngüsü" diğeri ise doğum haritasında bulunduğu konuma gelmesi yani "tam döngüsü" dür (1)
Chiron’un yarım döngüsü size kendi dışınıza çıkıp kendinize objektif olarak bakmanız için bir fırsat tanır. Bu olgunlaşmaya giden yoldur. Kişiye “ölümden kaçmadan ve ölüme koşmadan yaşayabilme” yani orta noktayı bulma gücü verir.
Chiron’un bir tam döngüsü ise size kaderinizle barışma ve onu kabullenme fırsatı sunar. Bu muazzam bir idrak sürecidir. Ya Nietzsche gibi “kaderini sev=amor fati” ya da Yalom gibi; “sevebileceğiniz bir kader yaratın” seçeneği tanır.
Dolayısıyla bu süreçte yarı veya tam Chiron döngüsü yaşayanlar için Güneş tutulması titizlikle değerlendirilmesi gereken bir husustur. Diğerleri için de hayatlarında önemli başlangıç ve eylemlerin şaşmaz bir göstergesi olabilir.
Bilinç düzeyi gelişmiş ve farkındalıkları yüksek olanlar bu süreçte geçmişten kaynaklanan yaralarını sarma, travmalarını iyileştirme gücünü içlerinde hissederken, Chiron’u yeterince iyi idrak edemeyenler için bu tutulma olumsuz gelişmelerin toplandığı bir "çile paketi" ne dönüşebilir.
Öfke nöbetleri, dizginlenemeyen saldırganlık, kabalık ve ilkellik açığa çıkabilir. Ateş kaynaklı kazalar, yangın, haşlanma, kesici aletlerle yaralanma, havada uçuşan mermiler, haksız rekabet, durduk yere çıkarılan savaşlar, pek çok yaşamın sönmesi vb...
Hayatta bizi aşan faktörler bulunmakla birlikte bize bahşedilen bir “seçme gücü” olduğu da muhakkak. Bu süreçte mümkün olabildiğince “göze göz, dişe diş” öç isteğinden uzak durmakta yarar var.
Bu kadar güçlü bir ateş elementinin Güneş tutulması kanalıyla değdiği noktalara aşırı bir enerji yükleyeceği ve doğal olarak bunun da riskler içerdiği su kaldırmaz bir gerçek.
Ateş elementi 4 element içinde en büyük en derin arındırıcıdır. Su elementinden bile daha tesirli bir arındırıcıdır. Bu nedenle eskiler; “Nara düşen nur olur” der. Bu ateş topu tutulma ehli olmayan elleri yakabilir, sevgisiz yürekleri küle çevirebilir...
İnsan doğası gereği yıkma eğilimi taşıdığından insanlık tarihi kanla yazılmıştır. Yıkıla yıkıla yok olmaya yüz tuttuğumuz bu “öngörülemez çağ"da yıkıcılığa değil yapıcılığa ihtiyacımız var. Bu nedenle içimizdeki yaratıcı yönü daha fazla beslememiz gerekecek,
Çünkü;
“Yaratamayan insan yok etmek ister.” (2)
Esenlikle…
Dipnot:
(1) Websitemizde “Doğum haritasında Chiron” başlıklı yazımız bu konuda size bir fikir verecektir. Hatta Chiron ile ilgili tüm yazılarımıza göz gezdirmeniz yararlı olacaktır.
(2) Erich Fromm – Sevgi ve Şiddetin Kaynağı
Yorum Yazın