ZAMAN AKREP İKEN... (2)
Melek ve Şeytan, insanın en güçlü ikilemlerinden biridir. Genellikle insanlar tarafından melek baş tacı edilirken, şeytan kapı dışarı edilir. Çünkü tüm kötülüklerin bilinen tek adresi şeytandır. Bu yüzden hiç kimse şeytanı sahiplenmek istemez ama o ısrarla herkesi sahiplenir! En çok da kibir sahibi olanları... Kime sorsanız kötülükten hoşlanmadığını söyler ama tersine pek çok insan içten içe kötülükten hoşlanır sadece dışa vurmaktan çekinir. Çünkü "kötü" damgası yemenin vebali ağırdır. En iyisi bu vebali bir "Günah Keçisi" bulup ona yüklemektir. Zaten insanların çoğunlukla yaptığı da budur... Akrep kül yutmaz bir dedektif olarak her kim yüzünde melek maskesi taşıyorsa çekip alır ve şeytanı azat eder. Alaycı bakışlarıyla sorar "sen yapmıyorsan, o yapmıyorsa kim yapıyor peki!, bunca kötülük nerden çıkıyor öyleyse!" O herkesi içine dönüp bakmaya ve saklı tuttuklarıyla yüzleşmeye zorlar. Akrep kesinlikle görünenle yetinmez daima görünenin ötesini keşfetme dürtüsüyle hareket eder. Başınıza “Faust” kesilir, gizli kapaklı ne varsa hallaç pamuğu gibi atıp ortalığa serer. Akrep’in paha biçilmez en zengin hazinesi sezgileridir. En gelişmiş duyusu ise koku almadır. Beyin de, “koku soğanı” diye bilinen bir bölüm vardır. Deniz atı şeklindeki bu soğan, beyin zarı (korteks) den gelen bilgilerin toplandığı yerdir. Koku duyusunun en büyük özelliği sinaptik bağlantıdan muaf olarak beyinle doğrudan iletişime geçmesidir. Akrep keskin koku alma duyusuyla kimin dost kimin düşman olduğuna ilk saniyede karar verir. Kolayına verdiği karardan da dönmez. Koku belleği uyandırır, anıları canlandırır. Akrep burcu, kendisine yapılan iyi veya kötü hiçbir davranışı yıllar geçse de unutmaz. On iki burç içinde negatif enerjisi en yüksek burç olduğundan kötü anıları belleğinde depolar, koku izi sürerek misillemede bulunur ve öç alır. Akrep aynı zamanda inanılmaz sebatkâr ve dayanıklıdır, kendisi işkenceye maruz kalsa bile ser verir sır vermez. Eğer o konuşmak istemiyorsa ağzından tek bir kelime alamazsınız ama o sizi kısa sürede konuşturmasını ve en ince işkence teknikleriyle tel tel çözmesini iyi bilir. Akrep’in kendini saklamakta, başkalarını ise ifşa etmekte üstüne yoktur.
Akrep, iyilik ve kötülüğün insan doğasında bir arada bulunduğunu içgüdüsel olarak bilir. Bu yüzden kimsenin masumiyetine inanmaz. Her şeye ve herkese kuşkuyla yaklaşır. Sağlıklı işleyen Akrep sürecinde kuşkuya her zaman yer vardır fakat sıkça yaşanan doz aşımı onu normal olandan anormal olana doğru hızla savurur. Kuşku Akrep’i yetenekli bir dedektif, başarılı bir baş komiser yapabileceği gibi tehlikeli bir casus ya da azılı bir katil de yapabilir. Akrepten her şey çıkabilir! Çünkü Akrep derinliklerin, yoğunlukların ve aşırılıkların enerjisidir. Akrep’in felsefesi “Ya hep ya hiç”tir, ortası yoktur. “Ya ak ya kara” dır, ara tonları yoktur. Ya öldüresiye sever ya öldüresiye nefret eder. Akrep içgüdülerinin emrindedir. Bütün işi gücü bilinçaltı dinamikleri, bilinç düzeyine taşımaktır.
Akrep bilir ki; Meleği bol olanın, Şeytanı da bol olur" Nereden mi bilir! Kendinden bilir! Çünkü çoğunlukla o da şeytanını gizleyip, melek maskesi takarak ortalıkta dolanır, ta ki kuyruğuna basılana dek! Zehirli iğnesi kuyruk ucundan damarınıza saplandığında canınız fena yanar ama Akrep’in gerçek yüzüyle de tanışmış olursunuz.
Aslında siz bu yüzü bir yerden tanıyorsunuzdur!
O, biraz size de benzemiyor mu?
Hani korkup kapıyı yüzüne çarptığınız bir yabancı vardı ya!
Hatırladınız değil mi?
İşte O!
Oturup halleşin o zaman.
Kaçmakla kurtulamazsınız.
Yorum Yazın