ZAMAN AKREP İKEN... (4)
Güneş ısı ve ışığından mahrum kalan Pluto, uzayın zifiri karanlığından ve -270 dereceden, buz gibi sesiyle insanoğlunun kulağına mütemadiyen Mefistofeles'in sözlerini üfler...
“Neden ki bu amaçsız yaradılış”
“Yok olacaksa bir gün her yaratılmış” (1)
İşte o zaman uçsuz bucaksız kainatta bir toz zerresi gibi kalan gezegenimizde kendimizi koyacak bir karış yer bile bulamayız. Pluto zehrini damardan şırınga eder;
"Sen nesin ki!
Uzaydan bakıldığında,
Teknoloji harikası dev merceklerle bile seçilemeyen,
Önemsiz pis bir yerküre lekesi!
Öyleyken bile dünyaya sığmaz kibrin"
Acımasızca bir anda hiç ediliriz. Oysa bütün kainat bu küçümsenen toz zerreciklerinin bir toplamıdır. Görünenin aksine her birimiz bu bütünün içinde önemli ve değerliyizdir. Bu önem ve değeri gereğinden fazla büyültmek veya küçültmek anlamsızdır. Hiçlik (Nihilizm) ölüm içgüdüsünün çarpık bir savunma biçimi, dönüşüm içgüdüsünün talihsiz bir sapmasıdır. Akrebi yöneten Pluto'nun felsefesi fena halde Nihilisttir. İnsanın kanını donduran fısıltıları ise gerçekte kendi ruh halinin hezeyanıdır zira dev merceklerle bile zor seçilen, ekrana minnacık bir kara leke gibi vuran kendi siluetidir. Esasında Akrep enerjisi şuursuzca hiçe indirgeyerek yok etmenin değil, şuurluca dönüştürerek var etmenin enerjisidir. Ne var ki Pluto "Her şey boş- her şey yalan" diye haykırdıkça Akrep krize tutulur. Zaten kriz onun var oluş biçimidir. O krizlerle beslenir, krizlerle büyür. Can yakmadan ve canı yanmadan var olduğunu hissedemez...
Akrep burcunun yönetimindeki sekizinci evin geleneksel ismi “Ölüm evi” dir. Burası adeta yarasaların çığlık çığlığa uçuştuğu, zifiri karanlık, rutubetli, soğuk, ürkütücü bir dehlizi andırır. Burası en derin cinsel deneyimlerin ve en köklü dönüşümlerin yaşandığı netameli bir yerdir. Buradaki malzeme “Karun hazineleri” kadar zengindir ama el sürmeye korkarsınız. Ölüm ve ötesi, cinsel dürtüler, temel içgüdüler, kara büyüler, cinler, kara duman ve gölgeler çil altın gibi etrafınıza saçılır. Oysa siz tek bir şey istersiniz, bir an önce buradan kaçıp kurtulmak... Günahlarınızdan arınmadan, tövbe etmeden buradan çıkmanız zordur zira Akrep burcu/ Pluto/ 8.ev süreci cehennem gibidir. Sürekli yaşanan krizler bu cehennemin alevleridir. Bu sürece katlanamayanların varacağı yer ancak yalancı cennettir. Akrep içten içe kaynayan ve her an patlamaya hazır bir mağma gibidir... Bu mağmanın dış yüzü bir buz tabakasıyla kaplıdır. Dışında kalırsanız dondurur. İçine düşerseniz de yakar kavurur....
Belki de buradan çıkışın anahtarı olan tövbenin sırrı, büyük Türk yazarı Cengiz Aytmatov'un cümlesinde gizlidir;
"Tövbenin anlamı da bu;
Kendine hiç mi hiç acımayacaksın.
Her şeyi sonuna kadar itiraf edeceksin." (2)
(1) Johann Wolfgang Von Goethe - Faust
(2) Cengiz Aytmatov- Kassandra Damgası
Yorum Yazın