Aslan burcu yüksek bir ego ve kuvvetli bir şahsiyete sahiptir. Ego yaşamda kalabilmemiz açısından vazgeçilmezdir ancak çok dikkatlice beslenmelidir. Kendini beğenme, onaylama, değerli hissetme, öz güven, övgü egonun başlıca gıdalarıdır ve ego tatmini insanlar için temel bir ihtiyaçtır. Aslan burcu sağlıklı bir şahsiyet için bir miktar kendini beğenme ve onaylamanın şart olduğunu içgüdüsel olarak bilir. Bilmesine bilir de... sıra icraata geldiğinde kolayca abartı ve aşırılığa kapılabilir. Yüksek egosu kendisine ve çevresine büyük zararlar verebilir. Fakat daha zararlı olan bir şey varsa o da bir Aslan'ın karşısına geçip ona "egonu öldür - şu önemsenme duygundan bir kurtul” şeklinde sunulan ucuz reçetelerdir. Tabii ki Aslan, bu kaynağı müphem ucuz reçetelere hiç itibar etmez, kalkıp egosunu da öldürmez ama bu konuda fazla ısrarcı olanı pekala öldürebilir! Onun düsturu bellidir; Güneş sistemin, Aslan ormanın, ego da benliğin kralıdır. Hangi devirde yaşarsa yaşasın, her kim olursa olsun, her ne iş yaparsa yapsın hiç fark etmez, o yüreğinin en derininde bir kral ya da kraliçe olduğuna inanır ve doğal olarak çevresine de bu güçlü enerjiyi yayar.  

İşin gerçeği insanoğlu egosu olan bir varlıktır. Bu fani hayatta en zor olan şey de ego ayarıdır. Her şeyden önce ego öldürülmesi değil, dengelenmesi gereken bir şeydir. Sanıldığı gibi bütün mesele fazla egodan kaynaklanmaz! Egonun fazlalığı kadar eksikliği de başa beladır! İki uç durum da psikolojik ve fizyolojik bozukluklara zemin hazırlar. Aslan'ı tehdit eden psikolojik rahatsızlıkların en başında Narsisizm (öz sevicilik) gelir. Narsisizm kendini beğenme ve sevme ihtiyacının doz aşımıdır. Kişinin kendi şahsına âşık olma psikozudur. Kişi güzelliğine, ayrıcalığına, üstünlüğüne methiyeler düzülmesini hararetle talep eder. Abartılı kendine düşkünlüğü takdir ve onay bulamadığında Aslan bencil ve hoyrat tutumuyla çevresindekileri taciz eder. Güneş'i, Jüpiter tarafından baştan çıkarıldığında Aslan "Napolyon Sendromu” na tutulur ve egosu önüne çıkan her şeyi yutan bir kara deliğe dönüşür. Güneş'i, Pluto tarafından kötü ayartıldığında ise Aslan, Nihilizm kafesine kısılıp kalır. Nihilizm Aslan için, narsisizm den çok daha vahim bir tablodur! Çünkü bu durum sıcak kanlı ve hayat dolu Aslanın doğasına aykırıdır. Işık yok, Isı yok, renk yok, coşku yok, hayat yok, itibar yok, ihtişam yok, lüks yok! Zifiri bir karanlık, kanı donduran bir soğukluk, dört bir yanı kuşatan hiçlik, ne yana dönsen yokluk! Bu pozitif enerjinin iflası, negatif enerjinin zaferi demektir. Nihilizm Aslan'ın bir nevi gizli intiharıdır... Nihilizm nihayetinde Aslan'ın doğadan kopup, kafese kapanmasıdır...  

Elbette en iyi ego ayarını Satürn yapar. Genelde bir insan ilk Satürn (29-30 yaş) döngüsünde Güneş’inin daha iyi bilincine varır ve sağlıklı bir şekilde geliştirmeye çalışır, varamayan ise ikinci Satürn (58-59yaş) döngüsünde nasıl olsa öğrenir! Çünkü ilk döngüdeki şahsiyet kazanımı artık oturmuş sıra kaderi şekillendirmeye gelmiştir. Satürn'ün bu yaklaşık 30 yıllık 2 ayrı döngüsünü bilinçli bir şekilde yönetemeyen biri için artık yapacak fazla bir şey kalmamıştır...

Satürn bu!

Şimdiki zamanın deyimiyle Baş Öğretmen,

Eski zamanın deyimiyle Kaderin Eli!

Ne alaylı dinler ne de saraylı!

Ayrım yapmaz, kimsenin gözünün yaşına bakmaz!

Egoyu evire çevire bir güzel törpüler...