Aslan  yeryüzüne liderlik etme yeteneğiyle gelir. Otorite kurmak, yönetmek, organize etmek ona hastır. Kraliyet ve aristokrasi onun hakimiyetindedir. En üst kademe, en üst kıdem, en üst yetki, hemen tüm "en" ler başkalarına bir kaç beden bol gelirken ona dar gelir! Aslan her şeyin fazlasıyla başa çıkabilir yeter ki bir şey kıt kanaat olmasın... 

J.A. Bertrand’ın deyişiyle;

“Aslan Başkandır. Zodyak devlet başkanları yarışmasında Oğlak ve Akrebin önüne geçmiştir.  Aslan müdürdür. Asla müdür muavini olmaz. Müdür muavini olmaktansa hiçbir şey olmamak; İşte Aslanın düsturu.”

Gerçek bir lider tıpkı Güneş gibi göz kamaştırır. Etrafına güçlü bir ışık yayar. Gerçek bir lider topluma yön verir, ufkunu açar, elinden tutup yukarılara çeker. Çevresi çok kalabalık olsa da lider aslında yalnızdır. Evet, tüm o debdebe, tüm o şaşaaya rağmen lider gene de yalnızdır! Yalnızlık liderin kaderinde ve liderliğin doğasında vardır. Tüm karizması ve onca hayran kitlesine rağmen Aslan da yalnızdır. İyi gününde önüne serilen halının, kötü gününde ayağının altından çekileceğini Aslan içgüdüsel olarak hisseder. Bu kadar parlak, bu kadar gösterişli bir yaradılışın sadece hayranlık uyandırmakla kalmayıp, kıskançlık ve haset de yol açacağını Aslan adı gibi bilir...

Zodyak’a “Hükümdarlar Burcu” olarak nam salan Aslan, genetik olarak emir almaya değil, emir vermeye programlandığından içgüdüsel olarak hükmeder. Hükmetmek gücün simgesidir. Ne var ki güç iki ucu keskin bir kılıçtır. İnsanın gücü arttıkça kendine ve başkalarına zarar verme riski de bir o kadar artar. Gücü doğru kullanmak hiç kolay değildir ve aşırı uçlara kaydığında Aslan zalim bir hükümdar, acımasız bir zorba, bir tiran, bir diktatör kesilebilir! Aslan genel yapısı itibariyle dışa dönüktür ama bu genel yapıya aykırı olarak içe dönük Aslan tipi de vardır. İlk bakışta Aslan'dan ziyade yarı evcil bir kediye benzer. Kükremese de onun bir Aslan olduğunu unutma gafletinde bulunmayın sakın! O sessizce hükmeder! Doğrudan değil dolaylı hükmeder! Çevresine yabancılaşır, kimseyi umursamaz! herkesin değerini sıfırlar, içinde yer aldığı olayları sanki hiç olmamış, hiç yaşanmamış gibi yok sayar. Elinin tersiyle her şeyi iter! Şuursuzca altını pula çevirmeye çalışır. Kısacası o da hükümsüzleştirerek hükmeder!

Aslan'ın en karanlık yanı vahşi doğasıdır. Kendini tehdit altında hissettiğinde ilkel dürtüleri şahlanır ve karşısına çıkanı göz kıpmadan paralar. Gururu incindiğinde, kalbi kırıldığında onulmaz bir yara alır ve tırnakları bilenir. İster kükreyen ister mırıldayan cinsi olsun Aslan'ın en güçlü silahı keskin pençesidir. Eskilerin uyarısı boşuna değildir;

" Biz Aslan'ı pençesinden tanırız"