ZAMAN BAŞAK İKEN.... (5)
Başak ya da Başak enerjisi yoğun olan insanların belki de en temel içsel çatışması; "Gerçek öz" ile "İdeal öz" arasındadır. Gerçek öz, bireyin artısı ve eksisiyle sahip olduğu olasılıklar kaynağıdır. İdeal öz ise kişinin olabileceği ya da olması gereken hale karşılık gelir. Bireyin sağlıklı gelişebilmesi gerçek özüne yönelmesiyle mümkündür. Ne var ki gerçek öz bir kusurlar yumağıdır bu yüzden kimseye cazip gelmez. Kişi kusurlarla dolu gerçek özüne kilit vurup, ideal özünü allayıp pullayarak vitrine yerleştirdiğinde yapaylaşır. Genellikle ideal öz gözler önünde zirveye tırmanırken, gerçek öz gözlerden uzak acıyla yerlerde sürünür. Bu ikilem Başak’ta reddetme tavrına yol açar, reddetme tavrı da onu ”aslını inkâr ” eşiğine getirir.
Kusursuzluk Başak’ın hem doruk hem de daralma noktasıdır. Kusursuzluk dürtüsüyle sürekli "olması gerektiği hali" gözden geçirir ve mutlaka bir kusur bulur. Her seferinde çıta biraz daha yükseldiğinden stres düzeyi de yükselir, kendinden hoşnutsuzluğu, halinden memnuniyetsizliği tırmanır. Başak sürekli kendini rafine etmekle meşgul olduğundan diğerleriyle arası kapanmayacak derecede açılabilir. Genelde öz güveni de cılız olduğundan hem kendisini hem de başkalarını beğenme ve sevme konusunda ciddi problemler yaşayabilir. Aşkı bile uygun şartlarda yaşamayı planladığından büyük hüsrana uğrayabilir. Uygun zaman, uygun yer, uygun insan arayışı bir süre sonra onu işlemez hale getirebilir. Hata kabul etmez yapısı onu çıkmaza sokabilir. Sürekli hayatı planlama, insanları programlama gayretkeşliği en sonunda onu tükenmişlik sendromuna itebilir. Mars Başak'ta çok çabuk nevroza kayar, detaylarla ya kendi kafasını ya da sizinkini yer... Kusursuzlukta ısrarın son durağı nevrozlardır. Nevroz’un astrolojik tercümesi;
"Saflık ve mükemmeliyetçilik içinde kilitli kalmaktır."
Başak ile Oğlak Zodyak'ın en çetin cevizleridir. Bu iki kilitli sandığı zahmetsizce açmak pek mümkün değildir. Bir arkeolog titizliğiyle her katmanını sabır ve özenle kazımak gerekir. Bu katmanlar sırasıyla;
Önce, Yeşil dış kabuk (buruk-acı)
Sonra Sert orta kabuk (zorlu-hırçın)
Daha sonra İç zar (utangaç-çekingen)
En sonda; Enfes beyaz iç (zahmete değer öz)
Başak burcunda konumlanan Ay- Güneş gibi ışıklar ya da Venüs-Mars gibi eşeysel yanı güçlü gezegenlerin, Satürn ile partil kavuşum açısı başta olmak üzere karşıt veya kare açısı da kronik kilitlenmede önemli görev üstlenir. Bir kriz durumu baş gösterdiğinde çoğunlukla diğerleri sapır sapır dökülürken, Başak tık etmez! Dışarıdan bakıldığında sanki hiçbir şey yokmuş, her şey yolundaymış gibi bir tablo duruma hâkimdir. O garip bir biçimde stresle beslenmeyi sürdürür ama içeride kıyasıya bir çatışma vardır. Başak'ın zayıf yönlerini örtme becerisi iyi gelişmiş olduğundan tükenmişliğini bir çırpıda açığa vurmaz, ancak uzun süre strese uyum sağlamanın bedelini bedeni sessizce öder. Kronikleşen stres her türlü hastalığa davetiye çıkarır. Başak'ın temsil ettiği konuları arasında sağlık çok önemli bir yer tutuğundan, sağlıksızlık onun çıkmaz sokağıdır.
Eğer Başak yakasını kronik stres ve nevrozlardan kurtarmak istiyorsa yolun bir yerinde kusurlarını serbest bırakmayı öğrenmelidir. O bunu başardığında kusursuzluk kendiliğinden gelişecektir. Bunun için Başak bir parça kendi kusurlarına gülmeyi ve kendiyle dalga geçmeyi öğrenmelidir. Biraz gevşemelidir. Kırk yılda bir de olsa şen bir kahkaha atmalıdır. Bunu başardığında ruhu ve bedeni tonlarca ağırlıktan kurtulacak, bir tüy gibi hafifleyecektir... ama gerçekçi olmak gerekirse Başak'ın bu "kulak memesi" kıvamına gelmesi en iyimser tahminle % 25 dir.
Yorum Yazın