Terazi, karşı kefede kendisini dengeleyen bir ağırlığa ihtiyaç duyduğundan birlikteliğe çok değer verir. Sevmek ve sevilmek onun için nefes alıp vermek gibidir. Terazi'nin yaşam iksiri Aşktır. Bu sadece bir sevgiliye duyulan aşk değil aynı zamanda güzel, estetik ve sanatsal olana duyulan bir aşktır. Terazi bazen aşka aşık olsa da şu bir gerçek ki aşksız hiç bir şeye kendini adayamaz ve aşksız hiç kimseye tam anlamıyla bağlanamaz.

Eğer Terazi'nin yaşamında sevgiyi paylaşacağı bir eşi yoksa kendini çok yalnız hisseder çünkü o paylaşarak doyum bulur ve mutlu olur. Onun hayat planında yer alan "taahhütte bulunmak" bir numaralı panik atak sebebi olsa da, o  “Hem ağlarım hem giderim” demekten geri durmaz. Terazi için eşi yaşamının vazgeçilmezidir, onsuz yapamaz. Dost ve arkadaşları da olmazsa olmazlarıdır, Terazi onlarsız da yapamaz. Açıkçası birlikteliğe programlanan Terazi yalnız yapamaz. Uzun süre yalnız kalırsa kanı çekilir, rengi sararıp solar, canlılığını yitirir. Eğer güçlü bir Oğlak etkisi ya da bir Satürn-Venüs kontağı söz konusu ise yalnızlığı, birlikteliğe tercih edebilir. Astronomik açıdan Terazi burcunda yer alan Güneş ufukta batan bir akşam güneşidir. Işınları zayıf, tesiri azdır. Bunun en tipik astrolojik yansıması Terazi'nin evlilikte bahtının zor gülmesidir. Doğum haritasının diğer etmenleri bu temayı hafifletebileceği gibi daha da ağırlaştırabilir.

Terazi kimsenin yüzüne duramaz, kimseyle kolayına yüzleşemez. En fenası da kimseye "hayır" diyemez. Şayet onun ağzından "Hayır" sözcüğü çıkmışsa kendi içindeki devrimi gerçekleştirmiş demektir. O karşı tarafla ilişkisinde genelde "sen bilirsin" ya da "sen nasıl istersen" uysallığı içinde kalır. Kimse onun gibi "sen" diyemez ama başlangıçta karşı tarafa hoş gelen bu sen vurgusu bir süre sonra onu silik, renksiz ve etkisiz bir kişiye çevirebilir. Hatta sen-ben çekişmesini körükleyebilir. Terazi  "aman tadımız kaçmasın, huzurumuz bozulmasın" deyip, sorunları çözmek yerine sürekli ertelediğinde ya da kendi sorumluluğunu karşı tarafa yüklediğinde ilişkinin dengesi bozulur. Terazi tercih ve seçim yapmakta zorlanır. Risk almaktan ve eyleme geçmekten çekinir. Eğer doğum haritasında güçlü bir ateş elementi (Koç, Aslan, Yay) ya da güçlü bir öncü nitelik (Koç, Oğlak) baskınsa daha kararlı ve eyleme geçen bir yapı öne çıkabilir. Elbette Terazi deyince onun en karakteristik savunma mekanizması olan yansıtma (projeksiyon) da her zaman işin içine girer. Bazen kutuplar yer değiştirir. Hep "sen, sen" diyen, risk almaktan ve eyleme geçmekten kaçan taraf karşısı olur. İşte o zaman Terazi ters köşe olur!

Terazi diğerkamdır, önceliği karşı tarafa verir. Hep "sen" noktasından yola çıksa da hemen akabinde harika bir “U dönüşü” yaparak kendine gelmeyi başarabilmelidir. İşte o zaman kefeler eşitlenir ve ilişkide denge sağlanır. Terazi'nin en temel korkusu sevdiklerini kaybetmektir (*) Öyle böyle değil... Sevdiklerine bir şey olacak diye ödü kopar! Hayatta hiç bir şey bir Terazi'yi sevdiği birini kaybetmek kadar perişan etmez çünkü bu fani dünyada onun en büyük serveti eşi, dostu ve arkadaşlarından oluşan sevgi bağlarıdır.

(*) Sevdiklerini kaybetme korkusu ona Venüs'ün bıraktığı bir mirastır. Bir sonraki Mitoloji bölümünde açıklanacaktır.