Yay burcu sembolizmi;

“At gövdesi üzerinde yukarı yükselen yarı insan gövdesi ve yüksek hedefe doğru gerilen bir yaydır.”

Bu sembolizm bize insanoğlunun son derece içgüdüsel olan hayvani alt yapısını eğiterek bir üst derecedeki insani boyuta taşıyabileceğini gösterir. Yüksek hedefe doğru gerilen yay ise insan olabilme potansiyelini işleyerek üst-insan boyutuna erişebilme olasılığını ifade eder (*) İnsan yeryüzüne tam olarak değil ham olarak geldiğinden ancak  kendisini yetiştirip, geliştirebildiği ölçüde bir üst boyuta erişebilir. Bu da öyle tek bir hamle ya da tek bir sıçrayışta üstesinden gelinebilecek kadar basit ve sıradan bir hadise değildir. Bu zaviye sadece zihinsel bir eğitimi değil aynı zamanda ahlaki bir eğitimi de gerekli kılar, ki bu da zaten Yay burcunun en temel meselelerinden biridir.  

Mitolojide insan başlı at “Centaur” olarak temsil edilen Yay burcunun heybesinde taşıdığı oklar neleri simgeler önce bir ona bakalım; inanç, anlam, iyimserlik, umut, moral, pozitif yaklaşım, neşe, coşku, keşfetme arzusu, macera duygusu, seyahat tutkusu, rehberlik, izcilik, hoşgörü, akıl, sezgisel düşünme, kehanet yeteneği, felsefe, eğitim, ahlak, din, yargılama, enine ve boyuna büyüme, büyüklük kuruntusu, tanrılık sanrısı, asalet, itibar, görgü, lütuf, şans, fırsat, bolluk, imkan, yabancı kültür, kibir, böbürlenme, tecrübe, olgunluk, mizah, fanatizm, ukalalık, ahkam kesme, pot kırma, palyaçoluk, sakarlık, patavatsızlık, kasıntılık, kofluk, puf böreği sendromu...

Yay burcuna dair hiç unutmamanız gereken bir şey varsa o da sahip olduğu özelliklerin başına "yüksek-büyük-geniş-engin" sözcüklerinden birini getirmenizdir. Yüksek öğrenim, yüksek yargı, yüksek ahlak, yüksek akıl, engin kültür, geniş imkan, büyük lütuf, büyük kibir gibi... zira bu burcu yöneten Jüpiter tepeden tırnağa bir genişleme ve yükselme arzusuyla doludur. Zodyak’ın meşhur "büyük yararlı" gezegeni Jüpiter, "küçük yararlı" gezegeni de Venüs’tür. Jüpiter şans, bolluk ve fırsat gezegeni olarak ünlenmiştir ama yararını zararından ayrıt etmek hiç de öyle kolay bir iş değildir, tıpkı Orhan Veli’nin; “Beni bu güzel havalar mahvetti” serzenişinde olduğu gibi... çünkü Jüpiter abartı ve aşırılıklarla azdırır, hem enine hem boyuna doğru yayılır. Bu, bir insanın ruhsal ve fiziksel anlamda sağlıklı bir şekilde büyüyüp gelişmesi olabileceği gibi, egonun haddinden fazla şişerek büyüklük kuruntusuna kapılması veya oburluğun bedeli aşırı şişmanlık ya da bir tümörün hızla gelişip tüm organizmayı istila etmesi şeklinde ortaya çıkabilir. Jüpiter'in neyi, ne zaman, ne şekilde büyüteceği biraz da sizin onu ne kadar tanıdığınıza bağlıdır!

Astrolog Steven Forrest, Yay burcunu yöneten Jüpiter'in aydınlık yüzünün öğretmen, karanlık yüzünün de düzenbaz olduğunu söyler. Bir örnekle açacak olursak;

Yay burcu  "Jüpiter Aşkına”  diye coşkuyla bağırarak okunu fırlatır.

Nereye?

Öncesinde defalarca alıştırma yapıp belirlediği hedefe.

Bu öğretmen Jüpiter yöntemidir.

Bazen de Jüpiter, karikatür kahramanı Charlie Brown’a özenir.

Yayı gerer ve oku rast gele bir yere fırlatır.

Sonra okun saplandığı yere gider ve orayı hedef olarak işaretler.

Lucy (Satürn) onu uyarır.

“Bu şekilde hedef alıştırması yapılmaz. Önce hedefi çizersin sonra oku fırlatırsın”

Charlie yanıtlar;

“Biliyorum, ama eğer benim gibi yaparsan asla kaçırmazsın ”

Bu da düzenbaz Jüpiter yöntemidir.

Ok hedefe odaklanmış niyettir ve yaydan çıktığında artık geri dönüşü yoktur. Yay burcu hedefi iyi belirleyip nişan alamadığında, rast gele sağa sola fırlattığı oklar tükenir, hedef şaşar, niyet heba olur. Oysa Yay burcu bu iki yöntemi birbirinden ayrıt edecek çok önemli bir kaynağa sahiptir. Bu "deneyim" dir. Deneyim ise olgunlaşmanın anahtarıdır.

(*) At gövdesi üzerinde yükselen yarı insan gövdesi sembolizminin eski çağlarda, savaşçı toplulukların eli-ayağı durumunda olan at ile kendisini özdeşleştiren bir anlamı da vardır ancak bu başka bir yazı konusudur.