ZAMAN YAY İKEN... (4)
Astrolog Stephen Arroyo, eğitimin dört aşamasını değişken burçların sembolize ettiğini söyler. Sırasıyla;
İkizler Burcu: İlk eğitim (Kişisel algılama ve iletişim becerisi kazanma)
Başak Burcu: Orta eğitim (Çıraklıktan ustalığa uzanan uygulama süreci)
Yay Burcu: Yüksek eğitim (İnanç ve felsefe boyutuna yükseliş)
Balık Burcu: Ruhsal Eğitim (Ruhsal tekâmül ve evrenle bütünleşme aşaması)
Astrolog J. Wolf Green' de bu değişken burçların oluşturduğu büyük (kozmik) karenin bilinçte doğal bir dinamik ve gerilim durumu yarattığını belirtir.
Yay burcu enerjisinin temsilindeki yüksek eğitimin temel hedefi diploma, doktora ve benzeri niceliksel değerlerden ziyade kalite ve uzmanlık gibi niteliksel değerler geliştirmektir. Akademi ve Üniversiteler bu seçkin değerlerin, Yay burcu kanalıyla tüm insanlığın hizmetine sunulduğu yüksek eğitim merkezleridir. Rektör, dekan, akademisyen, profesör, hoca, hatta "hocaların hocası" payesine sahip seçkin öğretim görevlileri Yay burcu & Jüpiter enerjisi ile titreşir (1) İyi bir konumdaki Yay burcu ve Jüpiter’in olumlu açıları kişiye yüksek öğrenim fırsatı sunarken, olumsuz bir konum ve açılar bu konuda engel çıkarabilir. Ne var ki Yay burcu enerjisi güçlü olan biri yüksek eğitim imkanı bulamasa da, doğuştan kendi kendini yetiştirip geliştirme potansiyeline sahiptir. Kendi kendinin hocası olabileceği gibi diğerlerine de hocalık edebilecek donanımdadır. Diploması olsun ya da olmasın o doğal haliyle bir filozof, alim, ulema, vaiz ya da hocadır. Tabii en çok da akıl hocası! Zaten "alim ve cahil" ikilisi de onun en yaman çelişkisidir. Yay burcu enerjisinin olumsuz yansımaları cehalet, dogmatiklik, fanatiklik, sofuluk, bağnazlık ve yobazlıktır. Aşırı uçta kendi yüreğine bakabilme cesaretinden yoksun, kıt aklı ve bulanık yaşam biçimiyle, kalkıp başkalarına vaaz eden, ahkâm kesenler çıkabildiği gibi kendini din otoritesi sanıp, sözde din adına iyi-kötü, doğru-yanlış, güzel- çirkin yargısını başkalarının başı üzerinde "Demokles'in kılıcı" gibi sallandıranlar da bir hayli fazladır. Oysa her insanın en doğru otoritesi kendi vicdanıdır. İnançlarda vicdan mertebesinde yer aldığından aslında dayatılamaz ve de cezalandırılamaz her ne kadar tam tersi uygulansa da...
Yay burcu enerjisinin aydınlık yüzünde "hoşgörü" hakimken, karanlık yüzünde "horgörü" saklıdır. Yay burcu enerjisi güçlü olanlar kendi inanç sistemine bir tehdit algıladığında, kendi doğrularına bir itiraz aldığında ya da tanrısal yargılarına uyulmadığında hoş görü rahatlıkla hor görüyle yer değiştirebilir. Yay burcu üst akıl ve yüksek yargıyı temsil ettiğinden, bu burç enerjisinin doğru kullanımında meseleleri akıl süzgecinden geçirmek, etraflıca düşünmek, adilane bir şekilde hüküm vermek, yasa yapmak, yasa değiştirmek, yasa kaldırmak yetkileri yer alır. Burada ki en büyük tehlike Yay burcunun yasaları başkalarına karşı tavizsiz uygularken, kendisini yasa üstü görmesi ve dokunulmazlık zırhını kuşanması olabilir. Malum o tanrılar tanrısı Zeus'un varisidir, yukarıdan aşağıya doğru gürlemek ata mirasıdır!
Yay burcu aynı zamanda Zodyak’a "Kâhinlerin Burcu" olarak nam salmıştır. Sezgisel biliş yeteneği çok güçlüdür ancak girift bir enerji yumağı olan evrende "Yarın kesin şu olacak” diyen bir mekanizma yoktur. Her zaman bir bilinenin yerini yeni bir bilinmezlik alır ve bu böyle sürüp gider... Bazı şeyler Yay'a malum olsa da gaip onun tasarrufunda değildir. Yay burcu tüm yanıtları bildiğini düşündüğünde hedefinden sapar ve bilinçdışının kurbanı haline gelir. Bu yüksek enerjinin en vahim sapması şizofrenidir. (2)
(1) Burçlarla ilgili meslekler, bir sonraki yolculuğumuzun konuları arasında ele alınacağından burada fazla ayrıntıya yer vermiyoruz.
(2) Şizofreni de İkizler-Yay kombinasyonu ağır bastığından, İkizler-Yay ekseni bölümünde daha geniş çerçevede değerlendirilecektir.
Yorum Yazın