Tıp bilimi neden en amansız hastalıklardan birine Yengeç adını vermiştir?

Çağımızda grip gibi yaygınlaşan kanser çeşitleri ve bir nevi beyin kanseri olarak kabul gören Krabbe's; beynin beyaz cevherini tutan,sinir hücrelerinin koruyucu kaplamasını (miyelin)yok eden, genetik-resesif geçişli, nörolojik ve dejeneratif bir hastalıktır. Kanser sözcüğünün etimolojisine baktığımızda Latince; Cancer, İngilizce; The Crab, Almanca; Krabbe. Tıp literatürüne geçen kanser ve türevi hastalıkların hepsinin adı Yengeç! Görünen o ki kanserin isim babası Yengeç!   

Ay'ın idaresindeki Yengeç su elementi ve öncü niteliği olan,negatif kutupta yer alan bir burç. Ay/Yengeç enerjisinin en temel yansıma alanı da tüm vücudu saran lenf(akkan) sistemidir. Vücudumuzdaki lenf ağı,kanserin akkan dolaşımıyla çok kolay yayılmasını sağlar. Bu amansız hastalık vücudu sardığında lenf bezleri ve düğümleri de kanserin sıçrama (metastaz) tahtası haline gelir. Yengeç girift anatomik ve psikolojik yapısı itibariyle kansere en elverişli olan burçtur. O, yaşamın met ve cezir dalgaları eşliğinde günde en az iki kez bir aşağı bir yukarı vurup durur. Duygu durumu sabahtan akşama dek neşe-coşku-uçma halinden keder-üzüntü-dibe vurma haline doğru hızla değişir. Melankoli, Kronik alkolizm ve intihar onun en uçta yer alan negatif enerji sapmalarıdır. Zaten kanser de bir nevi Yengeç'in gizli intiharıdır...

Yengecin yumuşak içi (alt benlik) ile sert kabuğu (üst benlik) arasındaki gözenekler tıkandığında bunalım tırmanır. Evet, sert kabuğu yumuşak özünü dış tehditlerden korur, hayatta kalmasını sağlar ama işte kabuksuz kalmak da, kabuğundan hiç dışarı çıkamamak da başa beladır. Psikolojik "İçe alım" mekanizması özümsemeye dayalı doğal bir beslenme biçimidir. Annenin sütü, teninin kokusu, sıcaklığı, çocuğu hem biyolojik hem de psikolojik açıdan doyurur. Temel güven duygusunu geliştirerek toplumsal yaşama hazırlar. Psikolojik "İçe atım" mekanizmasında ise söz konusu nesneler çiğnenmeden yutulur, hazmedilemeden içeriye tıkıştırılır. Bu özümsenmeyen nesneler yabancı bir madde gibi benlikte barınır ve ne olduğu tam olarak idrak edilemediğinden "düşman" olarak algılanır. Bir tehdit algıladığında Yengeci büyük bir korku sarar ve tüm vücut sıvıları istem dışı taarruza geçer. Gözlerine yaş dolar, idrar torbası taşar- ki ruhsal belirtilerin çoğunlukla idrar torbası düzensizleriyle ilişkili olduğu tıpta da kabul gören bir gerçektir. Zaten salya-sümük ağlayan, sular-seller misali işeyen çocuklar genellikle Yengeç-Balık-Akrep gibi su elementi burçlardan çıkar. Ağlama ve altını ıslatmada, ateş-su elementi dengesizliği tetikleyicidir. Bu tür hallerde Yengecin yapması gereken tek şey oturup korkularıyla yüzleşmesidir ama yapamaz işte! Başlar şuursuzca dokularını didiklemeye ve içini boşaltmaya! Tıpkı balıkçı ağına takıldığında bir anda kendini yiyip bitiren, bir dirhem et bırakmayacak şekilde içini boşaltıp, kuru bir kabuk kalan Çağanoz cinsi gibi...  

Not; Daha önce defalarca dile getirdiğim gibi 12 burç enerjisi her insanın doğum haritasında farklı doz ve bileşkeler halinde yer alır. Dolayısıyla her insanın doğum haritasında bir Ay ve Yengeç burcu enerjisi mevcuttur. Evet, kanser belki bir Yengeç burcu klasiğidir ama diğerleri de bu tehditten muaf değildir. Bu sebepten ötürü gökyüzüyle eş zamanlı sürdürdüğümüz burç enerjilerini sizin burcunuz olsun ya da olmasın okumanızda yarar vardır.