İçimden dökülenler
Eylül, Avlu ocaklarında buğu, Sofralarda tattır. Eylül, Nardır, cevizdir... ..... Eylül, Kokunun hiç bir şeyi uykusundan uyandırmadan, Her şeyi sarıp sarmaladığı zamanın adıdır. ..... Odalar, ambarlar, mahzenler dolusu kokudur Eylül. Hangi kapıyı aralasak içeri Eylül kokusu buyur eder bizi. Kim kokunun şöleninde sarhoş olmak istiyorsa, Buyursun gelsin... (Hamdi Topçu - Karya'dan İyonya'ya) …
Dün burada bizimleydi, bugün Avrupa'da... Güzel bir eğitim gördüğü için özlemine katlanıyoruz. Biz dört kız kardeş dünyaya getirdiğimiz çocuklara aynı değeri aşıladık; "Siz kuzenden ötesiniz, hepiniz kardeşsiniz ve bizim ortak çocuklarımızsınız." Bu nedenle benim iki oğlum, dört de kızım var. Özge bizim en küçük kızımız, tüm çocuklarımız gibi, O da bizim çok kıymetlimiz…
Nar gibi domatesle beyaz peynir, Bir parça ekmekle beraber yenir. Gel onu seninle birlikte yiyelim, Her an keyfin gelir, neşen artar... Her zaman insan aradığını bulmaz, Birazcık az yemekle rengin solmaz Mideni fazla yormamalısın, Biraz da peynir ekmek ye hiç fena olmaz... (Piri Reis İlk Okulu- 1 B sınıfı 1966-1967 öğretim yılı / Sınıf Öğretmeni Halit Suyun Bir ilkokul şarkısından hafızamda kalan izler... O yıllarda ne güzel, ne faydalı …
Arzuları benzer kocaman bir ağaca, Sen âlemi versen yine yetmez bu aça Bir kul bulamazsın bu kadar dert ehli Dünyayı dolaşsan da bir uçtan bir uca. (Ümit Yaşar Oğuzcan- Rubailer) …
Çalın davulları çaydan aşağı Mezarımı kazın belden aşağı Suyunu da dökün boydan aşağı Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver Al başımdan bu sevdayı götür yare ver Selanik Selanik viran olası Taşını toprağını seller alası Sen de benim gibi yarsız kalası Aman ölüm zalim ölüm üç gün ara ver Al başımdan bu sevdayı götür yare ver Selanik içinde selam okunur Selamın sedası cana dokun…