39.Uluslararası Kitap Fuarının Ardından
Tüm Fuarcılık Yapım Aş (Tüyap) ve Türkiye Yayıncılar Birliği tarafından düzenlenen “Uluslararası İstanbul Kitap Fuarı” 39.kez kapılarını okurlarına açtı.
Kovid 19 salgını nedeniyle 2 yıl ara veren kitap fuarı, 3 Aralık ile 11 Aralık tarihleri arasında okurlarına çok sayıda yayınevinin bir arada bulunduğu 9 günlük bir “Kitap Şöleni” sundu.
Özellikle son 2 yıldır kitap hammaddesi kâğıt temininden tutun basım maliyetine kadar büyük zorluklar yaşayan yayıncılık sektörü karşı karşıya kaldığı tüm olumsuz koşullara rağmen “Kitap Şehre Dönüyor” sloganıyla Beylikdüzü Tüyap Kitap Fuarında okur severlerle buluştu.
Bu yıl yabancı yayınevleri ile birlikte binin üzerinde yayınevinin katıldığı belirtilen ve çok sayıda yazarın imza günü ile çeşitli kültürel etkinlikler düzenlendiği kitap fuarı öğrenci, öğretmen, emekli ve engellilere ücretsizdi.
Kitaplara uzun zaman ayırmayı seven biri olarak yoğun gündemim nedeniyle bu yılki kitap fuarını kısa sürede dolaştım fakat gene de bir kucak dolusu kitapla eve döndüm.
Yayınevlerinin %20, %30 hatta bazılarının %40’a varan indirimler yapması uzun süredir alınacaklar listemde bekleyen kitaplara kavuşmamı sağladı. Ayrıca yayınevi stantlarında görevli gençlerin kitaplar konusunda bilgili oluşu ve güler yüzlü hizmetinden çok memnun kaldım.
Bunlar arasında “Alfa Yayınları” standında görevli sempatik bir delikanlı, uzun süredir alınacaklar listemde bekleyen “Otostopçu’nun Galaksi Rehberi” adlı bilim-kurgu eserinin tüm serilerin bir arada bulunduğu kalın cildi bana uzatarak;
“Size büyük bir indirim yapacağım kaçırmayın bu fırsatı” dedi.
Birlikte geldiğim yeğenim Gökçe’ye
“Bir de sen hesapla doğru mu bu indirim” deyince,
Delikanlı;
“Ben matematik mühendisiyim hesabıma güvenebilirsiniz” dedi ve kitap kütüphanemde yerini almak üzere bana geçti…
Herhangi bir yazarın imza gününe veya söyleşisine katılma fırsatı bulamasam da mümkün olabildiğince yayınevi standında görevli olan kişilerle kısa sohbetler ettim. Aradığım bazı yayınevleri fuarda yokken bazı yayınevleri de çift stant açmıştı. Bunlardan biri de “Kırmızı Kedi Yayınevi” idi. İki stanttan da kitaplar seçtim. İlk standa severek okuduğu kitabı bana uzatarak;
“Bu kitabı okumanızı isterim çok güzel” diyen,
Güler yüzlü ve tatlı dilli kızın tavsiye ettiği kitabın kapağında kuşları görünce dayanamadım;
“Kuşlar benim en yakın dostumdur “dedim.
O da bana kitabın kurgusunda göçmen kuşları izleyerek hayatına yön veren bir kadın olduğunu söyledi. Göçmen Kuşlar da alındı…
“Adınız nedir” diye sorunca “Tuğba” dedi.
“Bu adı unutmam mümkün değil zira yol arkadaşımın adı Tuğba” dedim. Karşılıklı iyi dileklerde bulunarak stanttan ayrıldık.
Kırmızı Kedi Yayınevinin 2.stantında da ateş gibi canlı bir kız karşıladı bizi. Siyaset Bölümü Kamu Yönetimi eğitimi gören Helin Kaban’ da son derece ilgili ve bilgiliydi.
Merdan Yanardağ’ın son çıkan kitaplarından İçtihad Kapısı ve kısa bir süre önce vefat eden çocukluğumun unutulmaz siması Cüneyt Arkın’ın, Benim Kahramanım Türk Halkıdır adlı kitaplarını satın aldım.
Kırmızı Kedi Yayınları haricinde en çok Oğlak Yayınları ve Remzi Kitapevinden alışveriş yaptım. Az sayıda ise Everest Yayınları ve Artemis Yayınlarından kitaplar aldım. Fuarda gözüm Tema Yayınlarını aradıysa da bulamadı.
Polisiye türü hayranı olan Gökçe Çiçeğim de aradığı polisiye romanı bulunca böylece 9 Aralık günü ziyaret ettiğimiz kitap fuarı hızlı bir tempoyla son buldu. Kitapları çok seven ama kalabalıklardan hiç hoşlanmayan biri olarak kalabalıklara tahammül hakkımı sadece kitap fuarları ve sahaflar festivalinde kullanıyorum.
Bu yılki kitap fuarı çok kalabalıktı. Bir de okulların katılımıyla her köşe tıklım tıklım doluydu. Tüm bu insanlar gerçek okur ise ve kitap alma gayesiyle geliyorsa ülkem adına sevindirici bulurum aksi taktirde benim için fuzuli insan yığınından öte bir anlam taşımaz…
Gerçek okurlar açısından en azından okullar için ayrı bir gün tahsis edilse kitap fuarındaki curcunanın da önüne geçilmiş olur diye düşünüyorum, yetkililerin dikkatine…
Kitapların geliştirici gücü kadar iyileştirici gücü olduğuna da inanan biri olarak naçizane tavsiyem;
Kitap okumak bir alışkanlıktır.
Bu alışkanlığınız yoksa edinin,
Varsa da okumaktan asla vazgeçmeyin
Kitaplarla kalın, esen kalın…
Yorum Yazın