Eylül Esintisi - Helyak Yıldızların Astrolojik İfadeleri

Helyak Yıldızların Astrolojik İfadeleri

Astrolojik olarak “Heliacal” sözcüğü “Doğan Güneş’e ait” anlamına gelir. Sabit yıldızın heliacal yükselişi yıldız döngüsüne göre şafaktan hemen önce doğduğu ve yükselen Güneş’ten önce kısa bir süreliğine görülebildiği yani Dünya’mıza ilk “göz kırptığı” o kısacık önemli andır...

Ptolemy, Heliacal yükselen yıldızın gece gökyüzünde bir süre kaybolduktan sonra yeniden görünebilir bir konuma gelme durumunu “yükselme ve gizlenme” aşaması olarak tanımlamıştır. B. Brady ise bu kozmik yükselişe çoğunlukla “gerçek helyak yükseliş” adını vermiştir. Gerçek yükselişi ise “görünür helyak yükseliş” olarak tanımlamıştır.

Bu durumda hangi helyak doğuşun dikkate alınması gerektiği hususu kesin bir tespitte bulunmayı zorlaştırdığından kafa karışıklığına neden olmaktadır. B. Brady yıldızın Güneş ile aynı anda doğmasını temel aldığından, kozmik yükseliş esnasında yıldız hala Güneş ışığı tarafından gizli kalmaktadır (1)

Helyak yıldızın kişinin dünyevi yaşamında kadersel etkilere sahip olduğu sıkça öne sürülen bir görüştür. Eski inançlara göre insan ruhu yıldızlardan gelir ve öldükten sonra tekrar yıldızlara geri döner.

Platon’a göre her ruh sabit yıldızlar küresinde yaşar, gezegensel küreler aracılığıyla yeryüzüne enkarne  olur ve bir bedene girer. Ancak doğarken her şeyi unuttuğundan nerden geldiğini, ne için bedenlendiğini bilmez.

Bu nedenle kişinin dünyaya geliş amacını hatırlaması kendini bulmasına ve potansiyelini gerçekleştirmesine yardımcı olur. Doğum haritalarındaki burç ve gezegen yerleşimleri sadece kişinin yeryüzüne enkarne oluş öyküsünü anlatır. Oysa ruhun geliş amacını kavrayabilmek için helyak yıldıza bakmak gerekir çünkü yıldızlar “ruhun ikametgahı” olarak kabul edildiğinden ruh bir yaşamın tüm tarihini içerir.

Kişi öncesinde kim olduğunu ve niçin yeryüzünde bedenleneceğini bilmesine bilir de ancak Dünya’ya geliş anında Güneş’in güçlü ışınları helyak yıldızını kuşatıp görünmez kıldığından hafızasını sislendirir. Bu perdelenme sonucu kişi kendine ve yoluna dair bilgileri unutur. (2)

Belki de dünyaya gelme amacımızı hatırlamak için Helyak yıldızın Güneş’ten önce Dünya’ya göz kırptığı o kısacık andan başlamak gerekir. Çünkü o kısacık an’da beliren ışık huzmesi kişinin ruhuna nüfuz eder. 

B. Brady, Helyak yıldızın insanın aradığı manevi yolları sembolize ettiğini söyler. Kişinin gerçekte ne olmak istediğine dair bir fikir taşıdığını belirtir ve bunun da kişinin ruhtan aldığı bir hediye olduğunu vurgular.

Eski felsefi görüşe göre kişinin bedeni dünyevi olduğundan hayat yolculuğu sonunda toprağa döner, ruhu ise yıldıza özgü olduğundan gökyüzündeki yuvasına döner. Dolayısıyla kişinin bedeni toz zerrecikleri halinde evrene karışırken ruhu yıldızına varıp sonsuza kadar yaşar (3)

İlkçağdan bu yana “ruh” kavramı betimlenmesi en zor kavramlardan biridir. Bu nedenle ruha ille de bir ad verilmesi gerekirse “tarifsiz öz” denilebilir. Eski felsefi görüşlere göre ruh aynı zamanda kişiye özgü bir “daimon” na sahiptir. Paul Ricoeur; “Daimonik adsızlıktır” der. Bu görüşe göre ruh tarifsizlik, Daimon adsızlık ise, insanın bu belirsizlik karşısında eli pek güçlü sayılmaz (4)

Bu durumda doğum anındaki helyak yıldızının tespiti ve temel özelliklerinin bilinmesi kişinin elini güçlendirecektir. Çünkü helyak yıldız kişin doğuştan getirdiği özellikleri temsil eder. Bu güçlü enerjiler kişinin içinde büyüyen ve onu sürekli arkadan iten görünmez kuvvetler şeklinde çalışır.

Kişinin dünyaya geliş serüveninde ruh amacını ve görevlerini unutsa da daimon’un daima kişiye dünyaya geliş amacını hatırlattığı ve yol gösterdiği belirtilir. Ancak Rollo May’ın da dile getirdiği gibi;

 “Ruhsal savunma mekanizmaları zayıflayınca ya da tamamen çökünce daimonik serbest kalır ve öne çıkar… /Şiddet daimon’un çarpıtılmış biçimidir. Cinnet en çıplak halidir/ Daimoniğin kendisini tanıyamamak daimoniktir; bizi yıkıcı cinnetin suç ortağı yapar”

Öyleyse helyak yıldız kişinin Daimon’udur diyebilir miyiz?

Böyle bir çıkarsamada bulunabilmek için helyak yıldızın astrolojik yansımalarına da bakmamız gerekir. Helyak yıldızın kişinin doğum anındaki güçlü etkisiyle birlikte doğum haritasının köşe noktalarına yerleşen gezegenlerle kurduğu paran ilişkisi kilit rol oynar.

Bir doğum haritasında ASC (Yükselen burç), MC (Tepe noktası), DSC (Alçalan burç) ve IC (dip veya ayak ucu noktası) olmak üzere ana ekseni çizen dört köşe noktası bulunur. Bu noktalardan birinde gezegeniniz varsa, diğer köşe noktalarından birine de bir yıldız yerleşmişse aralarında paran ilişkisi kurulur.

Eğer paran ilişkisi Asc’ta ise yani yıldız yükselirken kurulmuşsa etkisi hayatın ilk yıllarında oldukça belirgin olacaktır. Şayet paran ilişkisi MC üzerinde kurulmuşsa yıldız doruğa çıktığında etkisi kişinin olgunluğa eriştiği yaşlarda açığa çıkacaktır.

DSC’de kurulan paran ilişkisi yıldız battığından etkisi daha çok yaşlılıkta belirgin olacaktır. IC’de kurulan paran ilişkisi aslında kişiye tüm hayatı boyunca eşlik eden ama perde arkasında kaldığından dışarıya pek yansımayan ve daha çok kişinin ölümünden sonra ortaya çıkan etkileri gösterecektir.

“Sabit Yıldızların Astrolojik İfadeleri” başlıklı yazımızda bu hususa değinmiştik fakat akılda kalabilmesi açısından tekrar altını çizmekte yarar var;

Yıldızın doğuşu (star rising): ağırlıklı olarak çocukluktan gençliğe uzanan hayatın ilk dönemini gösterir. Yıldız yükselişe geçtiğinden etkisi güçlüdür. Güneş’le doğan yıldızının etkileri kişinin erken yaşlarında ortaya çıktığından bu etkiler aileden ve atalardan miras alınan özellikleri işaret eder. Bu genetik ve kültürel miras kişinin çocukluk çağını şekillendirir.

Yıldızın zirvesi (star culmination): ağırlıklı olarak gençlikten yetişkinliğe uzanan hayatın ikinci dönemini gösterir. Yıldız zirveye vardığından etkisi çok güçlüdür. Kişinin seçtiği eş, meslek gibi hayat yolunu etkileyen temel unsurlara vurgu yaparak çıkabileceği en üst seviyeye erişme fırsatı sunar.

Yıldızın alçalması (star setting): ağırlıklı olarak yetişkinlikten olgunluğa uzanan hayatın üçüncü dönemini gösterir. Yıldız batmaya yöneldiğinden etkisi zayıflamakla birlikte kişinin hayatına derinlemesine nüfuz eder. Güneş’le batan yıldız hayatın dem tuttuğu olgunluk çağını kapsar. 

Yıldızın görünmez oluşu (star in lower): ağırlıklı olarak yaşlılıktan ölüme uzanan hayatın son dönemini gösterir. Yıldız en dip noktaya indiğinden ışığı söner ve bu son safha kişinin öldükten sonra dünyada bıraktığı ize karşılık gelir. Bu noktada bir Kraliyet Yıldızı konumlanmışsa kişi öldükten sonra da şöhrete ulaşabilir ve adı unutulmaz.

Güneş Paranları: bilincimiz başta olmak üzere kişilik ve kimlik bilgilerimize, canlılığımız ve yaratıcılığımıza ışık tutar.

Ay Paranları: bilinçaltımız başta olmak üzere duygusal ihtiyaçlarımız ve duygusal deneyimlerimize, mazimize, anılarımıza ışık tutar.

Merkür Paranları: zekâ düzeyimize, düşünce yapımıza ve eğitim anlayışımıza konuşma, yazma ve iletişim tarzımıza ışık tutar.

Venüs Paranları: değerler sistemimize, aşk ve sevgi ilişkilerimize, birliktelik biçimimize, sanatsal anlayışımıza ve zevklerimize ışık tutar.

Mars Paranları: fiziksel enerjimize, güdülerimize, cesaretimize, kendimizi ortaya koyma tarzımıza, saldırı mekanizmamıza ışık tutar.

Jüpiter Paranları: büyüme ve genişleme kapasitemize, hayat deneyimlerimize, yargı sistemimize ve üstün başarılarımıza ışık tutar.

Satürn Paranları: inşa ettiklerimize, otorite gücümüze, hayatın zorlukları ve engelleri ile baş etme kapasitemize, dünyevi planlarımıza ışık tutar.

Eğer doğum haritasının köşe noktalarından birine yerleşmiş bir Kraliyet Yıldızı varsa, yıldızın temel özelliğine göre kişinin hayatında fazlasıyla etkin olacaktır. Kişi büyük sosyal başarılar kazanabilir, hayatın keskin virajlarını ustalıkla dönebilir ve karşısına çıkan engelleri aşıp, zorluklara göğüs gerebilir.

Kraliyet yıldızları kişinin hayatında bir nevi “nişan madalyası” işlevi görür. Bu güçlü enerjiler doğru kullanıldığında kişiye onur, nam ve itibar bahşeder ancak bedeli de yüksek olduğundan kişiye biraz pahalıya mal olacağı unutulmamalıdır.

Yıldızların helyak doğuş ve batışları aşağı yukarı aynı döngüye sahip olduğundan doğum yılı farklı olsa da aynı gün doğan kişiler aynı helyak doğuş veya batış yıldızına sahip olabilir.

Özetle helyak yükselen yıldız doğuştan gelen itkileri işaret ederken, helyak batan yıldız üzerinde çalışılması gereken konuları ve alanları gösterir. Yükselen ve Batan yıldızın ifadelerini doğru kavramak kişiye potansiyelini nasıl açığa çıkaracağı ve hayatta nasıl yol alacağı hakkında önemli ip uçları sunar. Diğer bir deyişle Helyak yıldız kişiye yeryüzünde gerçek özünü bulmasında öncü rol oynar.

Günümüzde insanlar gökyüzünü gözlemleme alışkanlığını yitirdiğinden ve zamanı ölçmenin daha teknolojik yollarına kavuştuğundan yıldızların helyak yükselişi de kültürel önemini büyük ölçüde yitirmiştir. Oysa kişinin gökyüzüne bakması bile başlı başına bir terapidir ve bu alışkanlığa sahip kişiler göklerin dilini anlamakta daha az zorlanır (5)

Johannes Kepler’in 1596 yılına ait “Mysterium Cosmographicum” çiziminde çemberin dış katmanı sabit yıldızları gösterir.

                                         
Bu yazımızla birlikte Sabit yıldızlar konusunda okurlarımız için hem astronomik hem de astrolojik açıdan yararlanabilecekleri geniş bir arşiv oluşturduğumuzu düşünüyoruz.

Geriye sadece sabit yıldızların mitolojik öyküleri kaldı. Belki bir başka sefere bu konuyu da araştırıp okurlarımızla paylaşma fırsatı bulabiliriz.

Dipnot;

(1) Bu kafa karıştırıcı hususa bir önceki yazımızda yer verdik. Dileyen okur “Güneş ile Doğan Yıldız (Heliacal Rising Star) başlıklı yazımıza bakabilir.

(2) Antik Mısır’da Güneşle doğan yıldızın kişinin kaderinde, yeteneklerinde ve potansiyeli üzerinde son derece etkili olduğuna inanılırdı. Aslında takım yıldızlar birbirinden farklı pek çok ibret verici hikayelerle doludur ve takımyıldızların mitolojilerinde bu hikayeler önemli bir yer tutar. Sabit yıldızlarla ilgili mevcut astrolojik bilgilerimizin çoğu, MS 100-170 yılları arasında İskenderiye'de yaşamış olan antik astrolog Batlamyus'un çalışmalarına dayanır. Batlamyus, astroloji üzerine temel eseri olan “Tetrabiblos= dört kitap” da her yıldızın doğasını Güneş Sistemi'ndeki gezegenler açısından açıklar.

(3) Eski çağ filozofları beden için “Tanrının ruha giydirdiği zayıf ve bezgin matem elbisesi” tanımını yapar.

(4) Goethe; “Daimonik doğanın gücüdür” der. Rollo May Goethe’nin daimonik tanımıyla ilgili şu yorumu yapar; “Daimonik’ten büyülenen Goethe ne romantikler gibi ona gözü kapalı hayranlık duyar ne de akılcılar gibi onu lanetler. Bir tür daimonik soyluluğu geliştirmiştir. Bazı insanlar onu büyük ölçüde taşımak için seçilmiştir, bazılarıysa seçilmemiştir…”

(5) Günümüzde astrolojik bilgiler doğrudan deneyimden yoksun olduğundan klişelere ve meseleleri fazlasıyla basitleştirme eğilimine sahiptir. Oysa bu konuda sağlam adımlar atmak isteyen kişilerin gökyüzünü gözlemleme yanı sıra bulgularını test etme, felsefi, psikolojik, sosyolojik bakış açıları geliştirmesi yaralı olacaktır.

Kaynakça;

01)Promenade dans le systeme solqire- Rising and setting stars, heliacal rising

02) Culture Diff- Archaeo Astronomy software-Days of heliacal rising

03) Geoastro.de- Heliacal and Acronychal Rising and Setting

04) Astro Navigation Demystified- Predicting the Rising and Setting Time and Positions

05) Stanford Solar Center- Where Does the Sun Rise and Set?

06) Medieval Astrology Guide- Heliacal Rise Dates

07) Nazan Öngiden-Eylül Esintisi- Astronomi bölümü; Takımyıldızlar ve Sabit yıldızlar

08) Rollo May- Aşk ve İrade

09) Emerson-Doğa

10) Carl Gustav Jung-Kırmızı Kitap

ÖNCEKİ YAZI Yaz Mevsimini Uğurluyoruz SONRAKİ YAZI
Helyak Yıldızların Astrolojik İfadeleri
Helyak Yıldızların Astrolojik İfadeleri
23.09.2025 09:46:50
Güneş'le Doğan Yıldız (Heliacal Rising Star)
Güneş'le Doğan Yıldız (Heliacal Rising Star)
15.09.2025 14:25:17
Kök Yıldızlar (Behenian Stars)
Kök Yıldızlar (Behenian Stars)
08.09.2025 09:35:29
Yorum Yazın