Eylül Esintisi - Mustafa Kemal'in Askerleriyiz

Mustafa Kemal'in Askerleriyiz

Türk Silahlı Kuvvetlerinde üç genç teğmen;

Kara Harp Okulu birincisi;

Teğmen Ebru Eroğlu,

Deniz Harp Okulu birincisi;

Teğmen Şeyda Yıldırım.

Hava Harp Okulu birincisi;

Teğmen İkra Kuyumcu.

Onlar Türk ordusunun geleceği

Onlar Mustafa Kemal’in askerleri

Akıllı, cesur, yetenekli ve vatansever.

30 Ağustos Zafer Bayramı’nda,

Kara harp Okulu mezuniyet töreni sonrasında,

Yeni mezun olan bir kısım öğrenciler,

Dönem birincisi teğmen Ebru Eroğlu önderliğinde,

Kendi aralarında yaptıkları kutlamada kılıç çatıp ant içtiler;

“Ant içeriz ki laik, demokratik Türkiye Cumhuriyeti’nin bağımsızlığına, ülkenin bölünmez bütünlüğüne, Yüce Türk ulusunun namus ve şerefine, aziz vatanın bir karış toprağına uzanacak eller karşısında bizi bulacak ve kılıçlarımız daima keskin ve hazır olacaktır. Bizler Türk istikbalinin evlatlarıyız. Şerefimizle doğduk, şerefimizle yaşayacağız. Ne mutlu Türküm diyene

Onların hep bir ağızdan haykırdıkları

“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz”

Sloganıyla noktalanan bu kılıç çatma ritüeli,

Türk ordusu içinde yuvalanan tarikatçılarla,

Onların güdümündeki hükümeti çok rahatsız etti.

Atatürk ve laik Türkiye Cumhuriyeti’nden yana olanlarıysa,

Ziyadesiyle memnun etti, umut tazeledi.

 

Bu sembolik tören hem Türk ordusunu,

Hem de laik Türkiye Cumhuriyeti’ni

Yok etme gayretindeki yerli ve yabancı düşmanlara verilen,

Gayet yerinde bir ayardı…

Bu aynı zamanda;

“Bu orduda hala Mustafa Kemal ruhu taşıyan askerler vardır, bu ruhu yok edemezsiniz”

Diyen son derece anlamlı bir mesajdı.

Kimse konuya militarist bir anlam yüklemeye kalmasın.

Mustafa Kemal’in askerleriyiz demek;

“Onun kurduğu laik Türkiye Cumhuriyeti’ne sahip çıkmak,

Onun ilkelerini yaşatmak ve eserlerini korumak” demektir.

Türk askeri ebedi başkomutanın izinden gitmeyecek de,

Kimin izinden gidecektir?

Bu nedenle;

“Mustafa Kemal’in Askerleriyiz” demek,

Asla bir suç değil, bilakis bir ONURDUR.

CB RTE’ nin;

“Bu kılıçlar kime çekiliyor?”

Sorusunun muhatabı kesinlikle bu genç teğmenler olmamalı.

Atatürk’ün kurduğu Diyanet İşleri Başkanlığını,

Bir din adamı vakarı ile temsil edemeyen,

Kışkırtıcı fetvalarıyla halkı zehirleyen zat ile birlikte,

Arka planda yer alan tarikatlar, şıhlar ve şeyhler olmalıdır.

Dolayısıyla asıl sorulması gereken;

Diyanet başkanı eline hiç yakışmayan o kılıcı kime karşı çekiyordur?

 

Teğmenlere verilecek ceza sosyal medyada geniş yankı bulunca,

Teğmenlere istinat edilen suçun “kılıç çatmak” ve “Mustafa Kemal’in Askerleriz” demek olmadığı,

Asıl suçlarının amirlerinin ikazına uymayıp;

Organize ve planlı bir disiplinsizlikte bulundukları şeklinde açıklandı.

Gerçek mesele emre uyulmaması mı?

Yoksa asıl rahatsızlık duydukları şey;

Onca kumpas, onca operasyona rağmen,

Hala TSK’ da “Mustafa Kemal Ruhu” nu yok edememiş olmaları mı?

Üstelik başı çekenin “üç yürekli kadın” olması mıdır?

Bundan tam bir asır önce Mustafa Kemal Paşa sadece dış düşmanlara karşı değil,

Gericilik ve cehalet timsali iç düşmanlara karşı da amansız bir mücadele vermişti.

Bu nedenle çatılan kılıçlar en çok,

İçteki ve dıştaki düşmanları rahatsız etmiştir.

 

Genç teğmenlerimiz yarınlarımızın umudu,

Güzel ülkemizin gurur kaynağıdır.

İtibarsızlaştırmaya çalışılmaları,

Ordudan ihraç edilmeleri,

Haklarında yasal işlem uygulanması,

Hiç adil değildir.

Teğmenlerimiz hakkındaki kararı ertelemek yerine iptal etmek,

İtibarlarını iade etmek çok daha adil bir karar olacaktır.

Genç teğmenlerimizin yanındayız.

Mustafa Kemal’in bu ülke topraklarında

Sadece üniformalı değil,

Üniformasız da birçok askeri olduğu

Asla unutulmamalıdır.  

“Ey vatan, gözyaşların dinsin, yetiştik çünkü biz…”  (*)  

(*) Mülkiye Marşından…

 

ÖNCEKİ YAZI Öğretmenler Günü Kutlu Olsun SONRAKİ YAZI
Mustafa Kemal'in Askerleriyiz
Mustafa Kemal'in Askerleriyiz
29.11.2024 12:53:07
Üç Temel Müessese
Üç Temel Müessese
07.11.2024 11:43:29
Bu Küfür Diline İtirazım Var
Bu Küfür Diline İtirazım Var
17.10.2024 11:25:28
Yorum Yazın