Eylül Esintisi - Paris Günahın Babili'dir

Paris Günahın Babili'dir

26 Temmuz günü açılışı yapılan 2024 Yaz Olimpiyatlarına Paris ev sahipliği yaptı. Hayli şaşaalı geçen açılış törenine beğeni kadar eleştiri ve tepki de yağdı.

Bir spor etkinliğinden çok LGBT şovuna dönen açılış töreni aynı zamanda birbiriyle çelişen semboller curcunasına döndü. Kutsal olarak kabul edilen dini değerleri alaya aldığı gerekçesiyle de Hristiyan kesimde rahatsızlık yarattı.

Tören etkinliğinden sorumlu sanat yönetmeni Thomas Jolly, eleştiri ve tepki yağmuru karşısında gösterilerin belirli bir kesimi hedef almadığını tersine çoğunluğu temsil ettiğini savunsa da inandırıcı olamadı.

Fransa amacından sapan bu sportif gösteriyi şayet bir sanat şölenine çevirmeyi hedeflediyse, Volter, Roousseau, Jan D’ Arc, Victor Hugo gibi ulusal değerlerin yapıtları varken niye meydanı bir avuç azınlığın tuhaf gövde gösterisine bırakıtı!

Ya da tüm insanlığa ait mitolojik sembollerin kullanımını niye ucube tiplerin bir sirk gösterisine çevirdi. Açılış töreninde öne çıkan sembollerden bazılarına değinecek olursak bunlardan biri doğayı, toprağı, yemeyi, içmeyi ve sarhoşluğu simgeleyen Tanrı Dionysos’tu.

Aslında Yunan’a dışarıdan gelme bir tanrı olduğundan Helen panteonuna yabancı kalan bu sembol özünde doğanın sırlarına ve gücüne ermeyi amaçlar, insanla doğa arasındaki gizli bağı temsil eder. Dolayısıyla insanın tanrıya erme, tanrılaşma isteğini de simgeler (1)

Kullanılan diğer bir sembol de dünyanın gelmiş geçmiş en büyük dehalarından biri kabul edilen Leonardo da Vinci’nin “Son Akşam Yemeği” tablosudur. Hz. İsa ve havarilerini konu alan bu sanat eserinin tuhaf tiplere tevil edilmesi sadece Hristiyan dinine inananları değil sanata değer verenleri de kızdırdı.   

Leonardo da Vinci’nin Son Akşam yemeği tablosunda Hz. İsa’nın bakışlarında “içinizden biri bana ihanet edecek” diyen bir ifade gizlidir. Dün Hz. İsa’ya ihanet eden havarinin yerini bugün sanat eserine ihanet eden Fransa almıştır.