Sokaktaki Canlarımız Katledilemez
Hayvanlar için “ötanazi” diye asılsız bir yasa fikri atıllar ortaya. Tutmayınca ve çok tepki çekince sokak hayvanlarından nasıl kurtuluruz arayışına girdiler.
Nedir “ötanazi” dedikleri şey? İnsanın kendi iradesiyle kendi yaşamına son verme isteği. Bu tür irade hayvanlar için söz konusu olabilir mi? Olamaz elbette. Öyleyse nedir bu saçmalık?
Eğer böyle saçma sapan bir yasa icat edeceklerse o zaman işe önce hayatı kirleten, çirkinleştiren ve kana bulayan iki ayaklılardan başlasınlar. Neticede insan da bir hayvan. Hem de hayvanların en tehlikelisi…
Açıkça söylemekte bir beis görmüyorum. Hayvanları çok seven biriyim fakat “Hayvan sever” şemsiyesi altında toplananların ekseriyetini sevmem.
Bir hayvanı tüm mesuliyetiyle üstlenenleri tenzih ederim ancak hayvan sever kılıfına bürünen pek çok kişinin ciddi psikolojik sorunları olduğunu gözlemledim.
Belki de hayvanları önce bu “hayvan sever” görünenlerin hışmından ve sorumsuzluğundan korumak gerekir. Bu da bazı önlemler almakla olur.
Bir kere petshoparda hayvan satışı yasaklanmalı. Sadece hayvan yiyeceği ve araç gereçleri satılmalı. Hayvan sahibi olmak isteyenler barınaklarda veya sokaklarda yaşayan hayvanları sahiplenmeli.
Hayvan sahiplenme işlemi de ciddi kurallara bağlanmalı ve hayvan sahiplenen kişiye bir taahhütname imzalatılmalı. Sahiplenilen hayvan çiplenmeli ve sahiplenen kişi de izlenmeli. Hayvanlar kaderine terk edilmemeli.
Kimse kusura bakmasın sokaklar satın alınıp hevesi geçince terkedilen bir dünya kedi ve köpeklerle dolu. İki kuruşluk zevki için hayvan satın alıp sonra terk etmenin hayvan sevgisiyle bağdaşan bir yanı yok.
Özel günlerde sevdiklerine kedi, köpek hediye edenlerde aklını başına toplamalı. Bir canlı bakmanın sorumluluğunu üstlenemeyecek kişilere bu masum canlar bir cansız nesneymiş gibi sunulmamalı.
Hayvan dostlarımız sıkılınca insanın kaldırıp bir köşeye atılacağı oyuncak değildir. Bunu yapan insanların kesinlikle yeniden hayvan edinmesi yasaklanmalıdır. Biraz insaf, biraz vicdan, biraz akıl, biraz izan lütfen!
Ayrıca sokaklar, parklar, yeşil alanlar hayvan pislikleri ile dolu. Hayvanına bakan onun pisliğini de ortada bırakmamalı. Hayvanı layıkıyla bakmayanlar ve hayvanını sokaklara atanlar en yüksek para cezasına çarptırılmalı.
Evcilleşmesi zor tehlikeli hayvanlar ağzı bağlanmadan dolaştırılmamalı, insanlara yakın alanlarda özellikle çocuk parklarına yaklaştırılmamalı. Çocukları ısıran, yaralayan köpekler karşında feryat eden ailelerin acısına kayıtsız kalınmamalı.
Evlat acısı görmemezlikten gelinecek bir acı değildir. Medeni toplumların sokak ve caddelerinde sürüler halinde başıboş, azgın ve tehlike arz ederek dolaşan kedi köpek görülmez. Kendine bakmaktan aciz insanlar eline hayvan tasması almasın.
Kuralların olduğu ve adilce uygulandığı toplumlarda hayvanlar ile ilgili sorunlar baş ağartmaz. Bizim gibi anayasanın rafa kalktığı, kuralların keyfe keder uygulandığı gelişmemiş toplumlarda ne insanın ne de hayvanın derdi biter!
Çünkü ikisi de önemsenmez. Sistem kar etme üzerine kurulduğundan varsa yoksa ranttır! Sokak hayvanlarının toplu katledilmesi yasa teklifi komisyondan geçti. Bugünse TBMM’de oylanacak ve yasa en son Cumhurbaşkanın önüne gidecek.
Şu an sokak hayvanlarını koruyan, aşılayıp kısırlaştırarak mahallelerde yaşatan yasa henüz yürürlükte. Temennimiz akıl, vicdan ve sağduyu sahibi milletvekillerinin bu yasa teklifini onaylamaması.