Eylül Esintisi - Tarih Boyunca Türklerin Kullandığı Takvimler

Tarih Boyunca Türklerin Kullandığı Takvimler

İnsan zamanını verimli kullanabilmek ve hayatını düzene sokabilmek için saatleri gün, hafta, ay ve yıl gibi periyotlara ayırarak takvimin icadına yol açmıştır.

Çağlar boyunca takvimler gökyüzü esas alınarak yani gök cisimlerinin hareketlerine göre düzenlenmiştir. Bu gök cisimlerinin başında Ay ve Güneş gelir, ikinci sırayı ise Venüs gezegeni alır (1)

Ay yılına göre düzenlenen takvimlerde Ay’ın dünya çevresindeki bir yıllık dolanımı esas alınır. Bu süre yaklaşık 354-355 gün kadardır. İlk Ay yılı takvimini “Sümer” uygarlığı kullanmıştır.

Güneş yılına göre düzenlenen takvimlerde ise Dünya’nın Güneş çevresinde bir yıllık dolanımı esas alınır. Bu süre yaklaşık 365 gün 6 saat olarak belirlenir. İlk Güneş yılı takvimini “Mısır” uygarlığı kullanmıştır.

Ay ve Güneş takvimlerini kullanan topluluklar kendileri için önemli olan bir olayı başlangıç tarihi olarak seçmiştir. Örneğin; Romalılar, Roma’nın kuruluşu MÖ 753 tarihini başlangıç olarak alırken, Müslüman toplumlar Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicreti olan 622 tarihini başlangıç olarak belirlemiştir. Hristiyan toplumları ise Hz. İsa’nın doğumunu başlangıç tarihini olarak seçmiştir.

Tarih boyunca Türkler ilk kullandıkları oniki hayvanlı takvimle Asya toplumlarını, Celali takvimiyle de Fars topluluklarını etkilerken diğer yandan İslam topluluklarının tesiriyle hicri takvimi, Avrupa toplumlarının tesiriyle de Miladi takvimi kullanmaya başlamıştır.

Takvimsel değişiklerin temelinde yatan sebeplerin başında gündelik yaşamı ve mali işleri çağın değişen koşullarına uyum sağlayacak şekilde düzenlemek gelir. Yılbaşı günü konusunda tam bir fikir birliği sağlanamamış olsa da başlangıçta genellikle kuzey yarımkürede kış gündönümü olan 21 Aralığın ertesi günü 22 Aralık günü belirlenmiş daha sonra yine kuzey yarımkürede ilkbahar ekinoksu yani 21 Mart (Nevruz) günü esas alınmıştır.

Türkler tarih boyunca 5 farklı takvim kullanmışlardır. Sırasıyla tanıtacak olursak;

1) Oniki Hayvanlı Türk Takvimi: Bu takvim ile ilgili web sitemizde iki ayrıntılı yazımız mevcut olduğundan burada tekrar aynı bahse girmeyeceğiz.

2) Hicri Takvim: Türklerin İslamiyeti kabul ettikten sonra kullanmaya başladıkları hicri takvim şemsi ve kameri olmak üzere iki biçimde kullanılmıştır;

a) Hicri Şemsi Takvim: Dünya’nın Güneş etrafında dolanımını esas alan bu takvimde 1 yıl 365 gün 5 saat 49 dakika olarak hesap edilir. Hz. Muhammed’in Kuba köyüne geldiği 20 Eylül 622 tarihini başlangıç olarak kabul eder.

b) Hicri Kameri Takvim: Ay’ın dünyanın etrafındaki dolanımı esas alınarak düzenlenmiş olup yaklaşık 354-355 gündür. Hicri takvim Hz. Muhammed’in Mekke’den Medine’ye hicret ettiği 16 Temmuz 622 tarihini başlangıç olarak alır. 639 yılında Halife Ömer döneminde tanzim edilmiş olup 12 aydan oluşur.

Hicri Şemsi takvim ile Hicri Kameri Takvim arasında 10 gün 20 saatlik bir fark vardır. Hicri takvimde yılbaşı tarihi Muharrem ayı içinde yer almakla birlikte hangi gün olduğu konusunda farklı görüşler bulunur. Kimine göre Muharrem ayının 1 günü kimine göre de Muharrem ayının 10 günü (Hz. Ali’nin Kerbela’da şehit edildiği gün) yılbaşı olarak kabul edilir.

Takvimde bazı aylar 29 bazı aylar 30 gün çeker. Bu ayların sıralaması düzenli olmadığından bir tarihte yaza gelen ay yıllar sonra kışa denk gelebilir yani aylar sabit olmayıp her yıl yer değiştirir. Bunun haricinde Ay’ın hangi evresinde bulunduğu hususunda da fikir ayrılıkları vardır. Kısacası yılbaşı günü tam bir netlik göstermez.

Hicri Takvim ay adları şu şekilde belirlenmiştir;

01) Muharrem ayı /30 gün/Haram/Günahın yasak kılındığı mübarek ayların ilki

02) Safer ayı /29 gün/gıda ve savaş için yola çıkılan ve evlerin boş bırakıldığı ay

03) Rebiyüevvel ayı /30 gün/ilkbahar ayı

04) Rebiyülahir/29 gün/sonbahar ayı

05) Cemaziyelevvel ayı/30 gün/ilk çorak toprak veya ilk don yaşanan ay

06) Cemaziyelahir ayı/29 gün/son çorak toprak veya son don yaşanan ay

07) Recep ayı/30 gün/saygı, onur, mübarek ayların ikincisi

08) Şaban ayı/29 gün/su bulmak için dağılma yaşanan ay

09) Ramazan ayı/30 gün/saygın kabul edilen oruç ayı

10) Şevval ayı/29 gün/ yükselmiş/gebe develerin kuyruklarını kaldırdığı ay

11) Zilkade ayı/30 gün/ barışı sahiplenen üçüncü mübarek ay

12) Zilhicce ayı/29 veya 30 gün/ Hac ayı/son mübarek ay

Hafta ise “Pazar” günü ile başlar. Hicri takvimde 30 yılda bir 11 günlük bir gerileme gözlendiğinden “artık yıl” uygulaması yoluna gidilmiştir.

3) Celali Takvimi: Selçuklular zamanında Melikşah’ın hazırlattığı ve Güneş’e göre belirlenen bu takvimde bir yıl 365 gün 5 saat 49 dakika 15 saniye olarak hesaplanmıştır. Celali takvimi rubaileriyle ünlü Ömer Hayyam başkanlığındaki astronomi heyeti tarafından hazırlanmış ve 1079 yılında yürürlüğe girmiştir.

Takvimin başlangıç günü kuzey yarımküreye göre ilkbahar ekinoksu yani Nevruz günüdür. O devirde 15 Mart 1079 günü yılbaşı başlangıç tarihi olarak tespit edilmiştir. Her biri 30 günden oluşan 12 ay sonuna “hamse-i müşterika” adı verilen 5 gün ilave edilir ve yıl tamama erer. Bir diğer husus ise “kebise” adı verilen artık yıllara fazladan 1 gün daha eklenmesidir.

Ay adları şöyledir;

01) Ferverdin

02) Ürdibihişt

03) Hordad,

04) Tir,

05) Mordad,

06) Şehriver

07) Mihr,

08) Aban,

09) Azer,

10) Dey,

11) Behmen

12) İsfend

Gün adları ise şöyledir; Ormudz, Behmen, Ürdibihişt, Şehriver, Esfendarmaz, Hordad, Mordad, Dibadur, Azer, Aban, Kam, Mahr, Tir, Çüş, Dibamaher, Meh, Seruş, Reş, Ferverdin, Bahran, Ram, Bed, Dibadin, Dey, Erd, Aştad, Osman, Ramyiad, Maresfend, Aniran.

Eklenen gün adları ise şöyledir; Ahnud, Aşnud, Esfendermez, vahşet, Heşünes.

Celali takvimde ay içinde yer alan günlere ve yıl sonuna eklenen günlere, aynı adı taşıyan ay ve günlerin karışmasını önlemek için ay adı sonuna “mah”, gün adı sonuna da “ruz” sözcüğü eklenmiştir. Celali Takvimin hata payı 5000 yılda bir 1 gündür. 500 yıl öncesine ait bir takvim için bir hayli tutarlı bir hesap hatası olarak kabul edilmektedir.

4) Rumi (Mali) Takvim: Osmanlı İmparatorluğu zamanında mali işlerin düzenlenmesi amacıyla kullanılmıştır. Rumi takvimde 365 gün 6 saat olan Güneş yılı esas alınarak, 1839 yılı mart ayının ilk günü mali yılbaşı olarak kabul edilmiştir.

Hicri takvimdeki aksaklıkların düzeltilmesi için düzenlenen bir takvim olup hem Osmanlı devletinin tarım vergisinin bozulan gelir gider dengesini iyileştirmek hem de Avrupa ile uyum sağlamak amacıyla geliştirilmiştir. Rumi takvim hicri yıllara göre ilerletilip, Jülyen takvimine göre de ayları belirlenmiştir.

Ay yılı ile Güneş yılı arasındaki 11 günlük farkın giderilmesi için 33 yılda bir, takvim 1 yıl ilerletilmiş olup atlanan yıllara da “sıvış yılı” adı verilmiştir. 1677 yılında baş defterdar Hasan Paşa tarafından geliştirilen Rumi takvimin resmi olarak kullanılması 1840 yılıdır. Takvim için seçilen yılbaşı günü ise bütçe uygulamasının başlatıldığı 1 Mart tarihidir.  Ancak bu tarih 1917 yılında 1 Ocak olarak değiştirilerek ve 13 gün ilerletilerek Miladi takvimle eşitlenmiştir.

Rumi takvimde yer alan ay adları şöyledir;

01) Mart

02) Nisan

03) Mayıs

04) Haziran

05) Temmuz

06) Ağustos

07) Eylül

08) teşrinievvel

09) Teşrinisani

10) Kanunuevvel

11) Kanunisani,

12) Şubat

1945 yılında yapılan bir düzenleme sonucu Arapça kökenli 4 ay adı; Ekim, Kasım, Aralık ve Ocak şeklinde yeniden düzenlenmiştir.

5) Miladi (Gregoryen) Takvim: günümüzde en yaygın kullanılan takvim olup Güneş yılı esas alınarak düzenlenmiştir yani 365 gün 6 saatlik zaman dilimi 1 yıl olarak kabul edilmiştir. Başlangıç tarihi olarak Hz. İsa’nın doğumunun bir hafta sonrası yani 1 Ocak tarihi esas alınmıştır. Papa XIII. Gregorios bu takvime son şeklini verdiğinden “Gregoryen Takvimi” olarak da geçer.

Takvimin önemli bir özelliği de çağları belirleyici olmasıdır. Miladi takvime göre Hz. İsa’nın doğumu “0” yani başlangıç noktası olarak belirlenir. Bundan öncesine Milattan Önce (MÖ), sonrasına da Milattan sonra (MS) denilmiştir.

Her ne kadar bir önceki Rumi takvimde Osmanlı Devleti’nin son dönemlerinde Avrupa ile olan ticari ilişkilerin iyileştirilmesi için birtakım düzenlemeler yapılmış olsa da Türk ve Avrupa takvimlerinin başlangıç tarihleri arasındaki uyuşmazlığı gidermek amacıyla yeni bir düzenlemeye daha ihtiyaç duyulmuştur. Takvimdeki 6 saatlik fark ise 4 yılda bir, son aya bir gün eklenerek telafi edilmiştir.

Sonuç olarak 26 Aralık 1925 tarihli ve 698 sayılı “Takvimde Tarih Mebdeinin Tebdili Hakkında Kanun” kararnamesiyle Miladi takvim Türkiye Cumhuriyeti’nin resmi takvimi olarak onaylanmış olup 1 Ocak 1926 tarihinden itibaren kullanılmaya başlanmıştır. Miladi takvimin yılbaşı tarihi 1 Ocak olup dünya genelinde yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.

Dünden bugüne kullanageldiğimiz takvimin tarihsel akış içindeki serüveni son bulmuş mudur yoksa yeni bir hazırlık safhası içinde midir?

Geleceğin Takvimi (?): takvimler çağın ihtiyaçlarına göre belirlendiğinden hiç değişmeden hep aynı kalması mümkün değildir. Gitgide dijitalleşen bir dünyada bugün kullanmakta olduğumuz takvim de günün birinde miadını dolduracaktır.

İnsanoğlu gözünü yıldızlardaki yaşam olasılığına çevirdiğinden ve bir gün o yıldızlar arası yolculuğu gerçekleştirip yıldızlara eriştiğinde hiç kuşkusuz zamanı ölçme sistemi de değişecektir. Belki o gün geldiğinde insanlık “yıldızsal takvim” kullanıyor olacaktır…

Dipnot:

(1) Tarihte Venüs’ün hareketlerini esas alarak takvim düzenleyen topluluklar da olmuştur. Maya uygarlığı bunların başında gelir. Mayalara ait takvimin temelini Venüs’ün hareketleri oluşturur. Hatta Gregorian takvimi aslında Maya takviminin temelini oluşturan Venüs gezegeninin yerine İsa’yı yerleştirmesine dayanır. Yani esas olan İsa’nın doğumu değil Venüs’ün doğumudur.

Kaynakça:

1) Evrim Ağacı- Türklerin Tarih Boyunca Kullandığı Takvimler

2) Kültür Elçisi.Com- Türklerin Tarih Boyunca Kullandıkları Takvim

 

 

ÖNCEKİ YAZI Bu Cinsiyetçi Dile İtirazım Var SONRAKİ YAZI
Tarih Boyunca Türklerin Kullandığı Takvimler
Tarih Boyunca Türklerin Kullandığı Takvimler
06.04.2025 12:08:47
Güle Güle Büyük Usta
Güle Güle Büyük Usta
04.03.2025 16:12:02
Fırında Hamsi Sarması
Fırında Hamsi Sarması
14.02.2025 10:52:11
Yorum Yazın