Venüs'ün Sekiz Yıllık Döngüsü
Venüs, Güneş ve Ay’dan sonra gökyüzündeki en parlak gezegendir. Aynı zamanda eski toplumlarda Güneş ve Ay’dan sonra takvim düzenlemekte en çok kullanılan gezegenidir (1)
Venüs’ün Güneş’le gökyüzünde sekiz yılda bir aynı burçta birleşmesine “Venüs döngüsü” adı verilir. Bu döngü Venüs geri hareketin ortalarındayken Güneş ile yaptığı kavuşumla başlar.
Sonrasında Venüs 584 gün arayla (tam olarak 583,92 gün-19 aydan biraz fazla) beş kez farklı burçlarda Güneş ile yeniden buluşur ve ardından sekiz yıl önceki kavuşum noktasına sadece yaklaşık iki dereceden daha az bir mesafeyle geri döner ve burçlar kuşağında bir “Beş Köşeli Yıldız= Pentagram” oluşturur (2)
Venüs’ün 8 yılda bir Zodyak’ta çizdiği döngüyü matematiksel olarak formüle edersek;
365 X 8=2920 gün /5= 584 veya 584 x 5 = 2920 gün/365 = 8 yıl eder.
Dünya Güneş etrafındaki dönüşünü 365 günde tamamlarken Venüs 225 günde tamamlar yani Venüs, Güneş’in yörüngesinde Dünya’dan daha hızlı döner ve düzenli aralıklarla Dünya’yı yakalar. Venüs her sekiz yılda bir beş burcun her birini on üç kez tekrarlar ve her seferinde 2,5 derece geriler.
Döngü esnasında Venüs yer merkezli (geocentrik) iki tip kavuşum açısı yapar; ilki “inferior” yani “alt kavuşum” dur. Bu kavuşumda Venüs, Dünya ile Güneşin arasına girer. Döngü bu inferior kavuşumla yani Venüs ve dünya, Güneş ile aynı hizaya geldiğinde başlar. İkincisi de “superior” yani “üst kavuşum” dur. Bu kavuşumda da Güneş, Venüs ile Dünya’nın arasına girer.
Venüs 584 gün süren transiti esnasında geri harekette iken Güneş ile yaptığı kavuşum açısı neticesinde dokuz aydan biraz fazla bir süre (bu aynı zamanda hamile bir kadının doğum süresine denk düşer) gökyüzünde “sabah yıldızı” olarak doğar ve şafaktan hemen önce doğuda görünür. Doğudan şafakla doğuşunun Latince adı “Lucifer=Işık Taşıyan” Yunanca adı ise “Phosphorus=Işık Taşıyan” dır.
Venüs ileri harekete geçtikten belli bir süre sonra en parlak olduğu konuma erişir. Sonra gökyüzünde bir süreliğine görünmez olur ve ardından yine bir kavuşum yaparak dokuz ay boyunca bu kez “akşam yıldızı” olarak doğar ve günbatımından hemen sonra batıda görünür. Batıdan doğuşunun Latince adı “Vesper”, Yunanca adı ise “Hespherus” dur.
Venüs’ün en parlak olduğu süre ile geri gitmek üzere durduğu süre arasında 14 gün, ileri gitmek üzere durduğu süre ile en parlak olduğu süre arasında da yine 14 gün vardır. Geri gitme süresi ise yaklaşık 40 gündür.
Venüs eşit sürelerde yani 260 gün sabah yıldızı olarak 260 gün de akşam yıldızı olarak doğar. Yaklaşık 8 gün Güneş’in önünde, yaklaşık 50 gün Güneş’in arkasında kaldığından yeryüzünden görülmez (3)
Venüs’ün de tıpkı Ay gibi evreleri vardır. Ancak Venüs’ün büyüyen ve küçülen evreleri Ay’ın ki kadar kolay görülmez. Venüs on sekiz ayda bir Dünya’ya yaklaştığında daha büyük ve daha parlak görülür.
Venüs’ün sekiz yılda bir gökyüzünde çizdiği beş köşeli yıldız aynı zamanda beş yapraklı bir gül desenine benzetilir. Dokuz ayda bir Güneş’le kavuşan Venüs, gül deseninin bir taç yaprağını çizer. Her taç yaprağının tamamlanması 18 ay sürer.
Sekiz yıl boyunca on sekiz aylık sabah yıldızı (alt kavuşum) ve akşam yıldızı (üst kavuşum) periyodunu tam beş kez tekrarladığında gülün beş taç yaprağı tamamlanarak güzel bir “gül” deseni ortaya çıkar.
Venüs’ün sabah yıldızı ve akşam yıldızı olarak gökyüzünde doğuşuna eski toplumlar bazı anlamlar yüklemiştir. Venüs’ün gökyüzünde gözden kaybolduktan sonra Güneş’ten önce gökyüzünde görülmeye başlaması pek hayra alamet sayılmamıştır.
Sümer’de aşk, bereket ve doğurganlık tanrıçası olarak görülen “İnanna” Aynı zamanda Uruk’un koruyucu tanrıçası ve “kutsal evlilik ayini" nin baş kahramanı olarak görülür. Adının anlamı “Göğün Kraliçesi” dir.
Babil’deki karşılığı ise “İştar” dır. Bu kültürde sadece aşk tanrıçası değil aynı zamanda “savaş tanrıçası” dır. Genellikle akşam yıldızı olarak doğuşu aşk, sevgi ve güzelliklerle ilişkilendirilse de sabah yıldızı olarak doğuşu amansız bir savaş tanrıçası olarak görüldüğünden tehlike ve talihsizle ilişkilendirilmiştir.
Sabah Yıldızı Venüs’ün kötü ışınlarına maruz kalmayı lanete uğramak olarak gördüklerinden bu süreçte insanlar Venüs’ün kötü ışınlarından korunmak için çareyi evlerine kapanmakta bulmuşlardır. Ayrıca Venüs’ün doğuşunu ve batışını gözlemlemek için tapınaklarda pencereler açmışlardır.
Venüs’ün sabah gökyüzünde parlaması tüm diğer gök cisimlerinin ışığını görünmez yaptığından uğursuz olarak değerlendirilmiştir. Bu tekinsiz süreç mitolojilere de yansımıştır. Astronomik olarak Venüs’ün Güneşin arkasında gizlenmesi veya Güneş’in önünde, güneş ışınlarının parlaklığında görünmez oluşu Sümer mitolojisinde Tanrıça İnanna’nın yer altına inmesiyle sembolize edilir.
İnanna yeraltına inerken geçtiği yedi kapının her birinde giysileri ve takıları itirazlarına bakılmaksızın alınır ve son kapıya geldiğinde çırılçıplak kalır. Ölüler diyarının kraliçesi “Erişkigal” ve korkunç yargıçları huzurunda diz çöktürülür. Ölüm bakışlarına maruz kaldığı anda bir ceste döner ve kazığa asılır. Ancak Su tanrısı “Enki”nin yardımıyla “hayat yiyeceği ve hayat içeceği” sayesinde dirilir. Ölümü deneyimledikten sonra “dönüşü olmayan ülke” den tekrar yeryüzüne çıkmasına ancak yerine birini bulması koşuluyla izin verilir (4)
Jung’çu bakış açısıyla değerlendirirsek “hem savaşçı hem dişil İnanna” yer altına yaptığı yolculukta gölge yönleriyle yüzleşir. Kendini yeniler, bütünler ve iyileşerek yeryüzüne döner.
Sümer’de Venüs gezegeninin tanrıçası olarak betimlenen İnanna, gezegenin gökyüzünde ilerleyişi ile ilişkilendirilir. Yörüngesi boyunca üzerinden geçtiği toprakları aydınlattığına inanılır.
Babil mitinde “İştar”ın ortadan kayboluşu aynı zamanda “kozmik bir felaket” olarak görülür. Çünkü yer yüzünde cinsel çekim, aşk ve doğum durur. Üreme durunca doğal olarak hayat riske girer.
Sabah yıldızını “Bakire” akşam yıldızını “Sürtük” olarak adlandırarak katı bir ayrıma tabi tuttukları Venüs yine de Maya’lar dan Aztek’lere, Sümer’den Babil’e kadar kutsal bir gezegen olarak saygı kazanmış ve astronomik hareketleri dikkatle takip edilmiştir.
Dipnot;
(1) Güneş, Ay ve Venüs üçlüsünden sonra takvim düzenlemesinde kullanılan diğer gök cisimlerinin başında Sirius, Aldebaran ve Antares gelir.
(2) Kabalacılara göre beş sayısı dünyayı temsil ettiğinden insani deneyimleri simgeler. Yaşam ve ölümle bağlantılıdır. Pentagram insanı temsil eder. Bu nedenle beş noktaya insanın başı, iki eli ve iki ayağı yerleştirilerek tasvir edilen figürler mevcuttur. Ayrıca beş sayısı zekanın gezegeni Merkür’ün de sayısıdır.
(3) Venüs döngüsüne ait 3500 yıldan daha eski en bilinen kayıtlardan biri “Ammisaduqa Venüs Tableti” dir. Venüs’ün hem sabah hem de akşam yıldızı olarak yükseliş ve batış gözlemleri yer aldığı astronomik hareketlerine atıfta bulunur.
4) Samuel Noah Kramer, İnanna’nın Ölüler Diyarına İnme mitinin edebiyat ve mitoloji üstündeki etkisinin evrensel ve çok derin olduğunu belirtmektedir (Sümer Mitolojisi)
Kaynakça;
1) Michael R. Meyer- Venus Morning Star- Venüs Evening Star
2) www.eartsky- The 5 petals of venus and its 8 year cycle
3) Jean Bottero- Samuel Noah Krammer- Mezopotamya Mitolojisi
4) - Samuel Noah Kramer- Tarih Sümerde Başlar
5) - Samuel Noah Kramer- Sümer Mitolojisi
4) Nazan Öngiden- Astroloji Ders notları
Yorum Yazın