Eylül Esintisi - Yeniayla Çakışan Gezegen Hizalanmaları

Yeniayla Çakışan Gezegen Hizalanmaları

Gökyüzünde 28 Şubat 2025 tarihinde hizalanacak olan 7 gezegen aynı zamanda yeniayla ile de çakışıyor.

Birden fazla gezegenin gökyüzünde hizalanması alışılmadık bir durum değildir. Buna bir kısım gözlemciler “gezegen hizalanması” bir kısım gözlemciler de “gezegensel geçit töreni” adı verir.

Güneşin gökyüzünde izlediği yola “ekliptik” adı verilir. Yedi gezegen işte bu ekliptik boyunca hizalanacak. Bu hizalanmayı düz bir çizgi üzerinde değil kavisli yani yay şeklinde bir hizalanma olarak tasavvur edin (şekilde görüldüğü gibi)

28 Şubat akşamı gün batımından sonra hava koşulları izin verirse ve ışık kirliliği engel olmazsa Merkür, Venüs, Mars ve Jüpiter dörtlüsü gökyüzünde çıplak gözle kolayca görülebilecek. Yeryüzündeki gözlemciler için bu muhteşem bir şölen olacak.

Satürn, Uranüs ve Neptün ancak dürbün veya küçük bir teleskop yardımıyla görülebilecek ancak gökbilimciler bu hizalanmada görülmesi en zor gezegenin Güneşe en yakın konumu nedeniyle Satürn olacağını belirtiyor.

Gökyüzünde hizalanan gezegenlerin yeryüzüne bir etkisi olup olmadığı günümüzde hala tartışılan ve kesin cevabı bulunmayan kritik bir soru. Aslında ben bu sorunun cevabını kökeni Hun imparatorluğuna uzanan Kök Türk atalarımızın “Evren” anlayışı ve “Gök Tengri” inancında buldum.

Çoğu eski toplumların kozmolojisinde gök ve yer birbirine zıt iki ayrı parça olarak ele alınırken atalarımız gök ve yeri birbiri içine geçmiş bir bütün olarak ele almış. Bu konudaki tespitlerimi bir dizi olarak hazırladığım “Eski Türklerde Kozmoloji” başlıklı yazılarımda sizlerle paylaşmayı sürdürüyorum.

Buradan hareketle gök ve yerde olan ne varsa birbirinden bağımsız değildir, birbirini karşılıklı etkileyen bir döngü içindedir. Dolayısıyla gökyüzündeki bu hareketlenmenin yeryüzünü teğet geçmesi bana göre mümkün değildir.

Fizikçi Frank Stefani, Güneş ile aynı hizaya gelen bir ya da iki gezegenin son derece küçük olmakla birlikte bir gelgit çekimi oluşturduğunu ve bunun “syzygy” olarak bilindiğini belirtiyor.

Aynı zamanda Venüs, Dünya ve Jüpiter’in hizalanmasının bugüne kadar izlediğimiz Güneş döngülerinin uzunluğuyla neredeyse eşleştiğini yani 11,07’ lik Güneş aktivitesi periyoduyla ilişkili olduğunu dile getiriyor.

F.Stefani, Venüs, Dünya ve Jüpiter’in birleşik gelgit kuvvetlerinin yeryüzüne bazı etkilerinin olabileceğini söylüyor. Örneğin “Rossby Dalgaları” nın hava koşullarını tetikleyebileceği üzerinde duruyor.

Uzmanlar Rossby Dalgalarının atmosferin ve okyanusların dinamiklerini belirlediğini ve uzun vadede iklim değişiklikleri üzerinde kritik bir öneme sahip olduğunu belirtiyor. Yine uzmanlarca bunun meteorolojik açılımı kutupsal (polar) cephe jet akımıyla ilişkili olan ve soğuk kutup havasını sıcak tropikal (ekvatoral) havadan ayıran büyük yatay atmosferik dalgalanma şeklinde tanımlanıyor.

28 Şubat Gökyüzünün gezegensel konumu “Sideral (Yıldızsal) Zodyak” göre şöyledir;

1) Merkür: Kova Takımyıldızı

2) Venüs: Balık Takımyıldızı

3) Mars: İkizler Takımyıldızı

4) Jüpiter: Boğa Takımyıldızı

5) Satürn: Kova Takımyıldızı

6) Uranüs: Koç Takımyıldızı (29 derece)

7) Neptün: Balık Takımyıldızı

Spesifik noktalar;

1) Kuzey Ay Düğümü: 3 derece Balık burcu

2) Güney Ay Düğümü: 3 derece Başak burcu

Bu tabloya 15 derece Kova Takımyıldızında oluşacak yeniayı da ilave ettiğimizde Aslan Takımyıldızında bulunan Dünya’mızın hatırı sayılır bir çekim gücüyle karşı karşıya olduğunu görmekte zorlanmayız.

Gerek astronomik gerekse astrolojik bağlamda kavuşum ve karşıt açı etkisinin en kuvvetli etki olduğu bilinmektedir. Kavuşum açısı enerjinin ivmesini katlarken, karşıt açı enerjilerin şiddetini kamçılayarak birbiriyle çarpıştırır.

Şimdi bu 28 Şubat astronomik tablosunu Batı astrolojisine yani günümüzde ağırlıklı olarak kullandığımız astrolojik sisteme uyarlayalım.

1)Merkür: Balık burcu

2) Venüs: Koç burcu

3) Mars: Yengeç burcu  

4) Jüpiter: İkizler burcu

5) Satürn: Balık burcu

6) Uranüs: Boğa burcu

7) Neptün: Balık burcu

Spesifik Noktalar;

1) Kuzey Ay Düğümü: 27 derece Balık burcu

2) Güney Ay Düğümü: 27 derece Başak burcu

Bu tabloda Neptün haricinde kalan tüm gezegenlerin burç konumları değişmekte hatta 15 derece Kova burcunda oluşan ay bu tabloda 9 derece Balık burcuna kaymaktadır. Aslan burcunda bulunan Dünya’nın konumu da 9 derece Başak burcu olarak değişmektedir. Ay’ın yanı başında ise 3 derece Başak burcunda Güney Ay Düğümü yer almaktadır.

Bir süredir aradığım cevapları Batı astroloji sisteminde tam olarak bulamadığımdan yıldızsal zodyağı takip ediyorum. Özellikle son “Los Angeles Yangınları” ve ülkemizde yakın zamanda yaşanan “Kartalkaya Otel Yangını” ile birlikte dünya genelinde cereyan eden uçak kazları ve düşmeleri beni farklı bir yol izlemeye yönlendirdi.

Yıldızsal Zodyaka göre Uranüs’ün 29 derece Koç burcunda kritik (anaretik) konumda bulunmasının tetikleyici olduğunu düşünüyorum. Anaretik gezegen genellikle “süpernova yıldızı” karakteri taşıdığından son derece güçlü ve parlak bir ışık patlamasıyla parçalara ayrılıp dağılır. Anaretik gezegen mevcut konumundan çıkmak üzereyken bulunduğu burcun jübilesini gerçekleştirip öyle veda eder. Bunu da sessiz sedasız bir şekilde değil bir hayli gürültülü patırtılı bir şekilde yapar (1)   

28 Şubat akşamı meydana gelecek gezegen dizilimi ve gece yarısı oluşacak yeniay enerjileri birleşik kuvvetler şeklinde dünyamıza etki edecek. Ağırlıklı olarak bu enerjiler Kova burcu (Ay+ Güneş+ Merkür+ Satürn) ve Balık Burcu (Venüs+ Neptün+ Kad) iki burçta toplanıyor.

Yeniayın klasik yöneticisi Satürn (Kova) modern yöneticisi Uranüs (29 derece Koç) burcunda bulunduğundan aynı zamanda parlak sabit yıldız Capulus (---) ile kavuşum yaptığından en başta hava koşullarını keskin bir şekilde değiştireceğini, özellikle vorteks etkisini güçlendireceğini öngörüyorum.

Soğuk (kutupsal) ile sıcak (ekvatoral) dalgaların çarpışma etkisi sadece iklim üzerinde değil aynı zamanda kişiler üzerinde de alt üst edici etkileri olacaktır. Bunun toplumsal yansımalarının olması da kaçınılmazdır bilhassa Aslan ve Kova ekseninde çarpışan enerjiler merkezi nokta ve merkezsizlik- ego ve egosuzluk temalarını da gündeme taşıyacaktır (2)

Hava koşulları ile birlikte iki güçlü olasılık ise bu güçlü enerji akımlarının yeryüzünde sarsıntıya neden olabileceği yani tektonik hareketlenmeye yol açabileceğidir. Deprem+tsunami riski olasıdır.

Dünya genelinde, bilhassa Ege denizinde tsunamiye ve farklı bölgelerde büyük çaplı seller ile heyelana neden olabilir. Tek ve anaretik gezegen Uranüs şiddetli volkanik patlamalara- ki bir süredir zaten bazı yanardağlar faaliyete geçmiş durumda- büyük çaplı yangılara ve uçak kazalarına neden olması muhtemeldir.

Kısacası şubat ayının son haftası ile mart ayı başından sonuna dikkatle izelenmesi gereken zaman dilimlerine karşılık gelmektedir. Mart ayına yılın ilk tutulmaları da eşlik edecek;

Tam Ay Tutulması: 14 Mart 2025 (29 derece Aslan/Sideral Zodyak’a göre)

Kısmi Güneş Tutulması: 29.3.2025 (14 derece Balık/Sideral Zodyak’a göre)

Ancak tutulmaları başka bir yazıda değerlendirmeye çalışacağım. Şimdilik şu kadarını söyleyebilirim ki bir süredir hava ve su elementlerinin yoğunluğu ile ateş elementinin tetikleyici noktada bulunması ve gezegenlerin birbiriyle olan korelasyonu dünyamız üzerinde meydana gelebilecek doğa olaylarını sıklaştırabilir. 

Burada bir önemli nokta da Mars'ın konumudur.  6-7 Aralık 2024 tarihinde durağanlaşan ve 8.12.2024 tarihinden itibaren geri harekete geçen Mars, 20 ve 21 Şubat 2025 tarihlerinde durağanlaşıp, 22 Şubat 2025 tarihinden itibaren ileri hareketine dönecek. Böylece 2,5 aydır geri harekette olan Mars'ın içe bükülen enerjilerin yönü bu kez dışa yöneleceğinden olaylar ivme kazananabilir. Bilhassa kamuoyundan gizlenen gerçekler açığa çıkacak ve gerisi de çorap söküğü gibi gelerek skandallar birbirini izleyecektir. 

Bu aynı zamanda kişisel düzeyde (doğum haritası temelinde) bazı fiziksel, zihinsel ve psikolojik sarsıntıların ve ardından büyük bir arınmanın (ateş ve su en köklü arındırıcılardır) yaşanmasına işaret edebilir. Vuku bulacak olayların kişinin bilinç düzeyiyle doğru orantılı bir şekilde gelişeceği tabiidir.

Ayrıca Kova enerjisinin bu kadar baskın olması ve herşeyin bir noktada Uranüs'e bağlanması büyük bir olasılıkla teknolojik sorunlara da yol açacaktır. Hayatın gitgide mobilize olması, dijatal olanın hayatı boydan boya kaplaması bu süreçte ciddi elektrik arızalarına ve elktronik aletlerin arızalanmasına da sebep olabilecektir.

 

Dipnot:

(1) web.sitemizin Astroloji bölümünde “Sınır Tarihte Doğmanın Astrolojik Anlamı” başlıklı I ve II bölüm olarak geçen yazılarımız mevcut olup “anaretik” terimin ne anlama geldiği açıklanmıştır.

(2) Facebook sayfamı takip eden dikkatli okurlar hatırlayacaklardır bu hususa değindim ve bazı örnekler verdim. Belki onları bir sonraki yazımda Eylül Esintisi okurlarıyla da paylaşırım. Zira orada kısaca ve biraz da üstü kapalı dokunduğum temalardan bazıları ülkemizde gerçekleştiği halde kamuoyundan gizlenmektedir.

Kaynakça:

1) Star Walk- 7 Planets Align on February 28,2025

2) Space.com. – 7 planets are aligned in the night sky right now

3) Nazan Öngiden- Yıldızlardaki Malzemedir Harcımızda Var Olan

 

 

ÖNCEKİ YAZI Eski Türklerde Kozmoloji (Gezegenler ve Yıldızlar) SONRAKİ YAZI Göğün Altında
Eski Türklerde Takvim (Hun Nart-Karaçay Boyu)
Eski Türklerde Takvim (Hun Nart-Karaçay Boyu)
06.03.2025 11:18:39
Eski Türklerde Kozmoloji (Gök ve Yer Katları- İklim Temsilcileri)
Eski Türklerde Kozmoloji (Gök ve Yer Katları- İklim Temsilcileri)
26.02.2025 11:00:18
Yeniayla Çakışan Gezegen Hizalanmaları
Yeniayla Çakışan Gezegen Hizalanmaları
23.02.2025 19:22:00
Yorum Yazın