Yeni Yıl Sofraları
Sofra kurmak günlük sıradan bir alışkanlık değildir. Çok eski çağlardan beri süregelen köklü bir gelenektir. Özel günler için hazırlanan sofralar ise başlı başına bir ritüeldir.
Yeni yılı karşılamak için kurulan sofralar da sadece yiyecek ve içecekten ibaret olmayıp, insanları birleştirici ve anıları canlandırıcı güçlü bir etkiye sahiptir.
Sevgi ve özenle kurulan sofraların yaşam enerjisi oldukça yüksektir. Keyif ve muhabbetle sofra başında toplanmak aile ve dostluk bağlarını güçlendirir.
Ne var ki bu güzel ritüel günümüzde artık yok olmak üzeredir. Çağın aşırı hız ve kirliliğine son yıllarda hiç dinmeyen ekonomik krizler ve hiç inmeyen enflasyonlar eklenince mükellef sofralar kurmak çoğumuz için artık bir hayal olmuştur.
Hani derler ya;
“Geçmiş zaman olur ki hayali cihan değer…”
Bugün ülkece geldiğimiz nokta aynen budur.
Bayram sofralarında olduğu gibi yeni yıl sofralarında da en az üç kuşağın bir araya gelmesi bizde bir aile geleneğidir. Bugüne kadar bu geleneği tüm zorluk ve sıkıntılara rağmen yaşatmayı bildik.
Şimdi yeni bir yılın arifesinde zamanda geriye doğru giderek kış gün dönümünü yeni yıla bağlayan “Güneşin yeniden doğuş” günü onuruna yaptığımız kutlamalara yer vereceğiz…
Genellikle benim hazırladığım mütevazi sofraları çok seven Güzel Kelebeğim, 21 Aralık 2017 tarihinde- ki 2017 yılı aynı zamanda Eylül Esintisi’nin doğum yılıdır- şahane bir sürpriz hazırlayarak hem beni çok şaşırttı hem de “Divan Grup, Ziyafet Birimleri ve Divan İstanbul Satış Direktörü” olmanın hakkını profesyonelce verdi…
Biz kendi aramızda her yılı acısıyla tatlısıyla şükürle uğurlayıp, yeni yılı da yeni heyecanlar ve yeni umutlarla karşılamayı bir ritüel haline getirdik.
Yeni yılla “Bana şunu ver, bana şunu getir…” gibisinden hiçbir pazarlığa tutuşmadan, kadehimizi tüm insanlığın ortak mirası olan “Güneşin yeniden doğuşu” onuruna kaldırdık.
Sevgili Tuğba’m da bir yeni yıl çocuğudur. Dünya’nın, Güneş’e en yakın geldiği ve en hızlı hareket ettiği noktaya ulaştığı gün olan Günberi (Perihelion) günü doğduğundan kendisinin bir sıfatı da “Kış Güneşi” dir.
Anılar arasında yolculuk ederken aynı zamanda sizlerle bir yeni yıl klasiği olan “İç Pilavlı Hindi” tarifini paylaşacağız.
Divan İstanbul Otel’in şefleri tarafından hazırlanan bu yılbaşı menüsünün tam bir tarifi olmasa da- zira aşçılar hiçbir zaman meslek sırlarını ifşa etmezler- sadece kısa pasajlar paylaşırlar (1)
İşte biz de sizlere erişebildiğimiz bu kısa bilgileri mümkün olabildiğince derleyip, yılbaşı hindisi için gerekli malzeme listesi ve hazırlık safhalarını vermeye çalıştık.
Malzeme;
- Bir bütün hindi.
- Taze kekik
- Biberiye
- Rezene,
- Ardıç tohumu
- Defne yaprağı
- Limon
- Deniz tuzu
- Kuru Soğan
- Havuç
- Portakal
- Tereyağı
Hazırlanışı;
Hindinin içi dilim havuç, rezene, kuru soğan, biberiye ve taze kekik ile doldurulur. Hindi kanatlarından ve bacaklarından bağlanarak üzeri kırmızı toz biber, zeytinyağı ve tuz ile soslanarak fırına atılır.
160 derece ısıda ortalama 2 saat 20 dakika kadar pişirilir. Diğer yandan kırmızı lahana dilimleme (slays) makinesinde ince çekilir ve bir tencerede zeytinyağı ile hafifçe sotelenir. İçine kırmızı şarap, balsemik sirke, limon suyu, süzme bal, şeker ilave edilerek pişirilir.
Brüksel lahanası, brokoli temizlendikten sonra hafifçe haşlanır. Zeytinyağı, tuz, biber ile lezzetlendirilerek kenara alınır. 5 cm mısır uzunlamasına önce ikiye bölünür sonra ikiye bölünen mısırlar 4 parçaya bölünüp zeytinyağında sotelenir.
Kestane şekeri hafif suda yıkanarak şekeri giderilir daha sonra dağıtmadan tavada tereyağı ile sotelenir. Tepsinin ortasına iç pilav üzerine de hindi yerleştirilir. Kenarları ise Brüksel lahanası, brokoli, mısır, kestane şekeri, kırmızı lahana ile doldurulur.
Ayrıca kabuklu şekilde bütün kırmızı soğan, biberiye, defne yaprağı fritöz de kızartılır ve hindinin etrafı bu garnitür ile süslenir. Son olarak hindi tepsisi streç ile sarılarak karton kutusuna konur yanına yaban mersini marmeladı ve hindi sosu eklenerek paketlenir. Paket kapatılarak gideceği yere gönderilir. Evet, aşçıların tarifi bu kadar…
Yeni yıl sofralarının baş yemeği daima hindi ve iç pilav olagelmiştir. Baş yiyeceğe eşlik eden diğer yiyecekler kişisel tercihlere göre değişiklik gösterebilir.
Bizim ailece veya yakın dostlarımızla kurduğumuz soframızda ara sıcakların başında paçanga böreği, zeytinyağlıların başında ise portakallı kereviz veya kabak çiçeği dolması gelir.
Mezelerin başında humus ve atom masadaki yerini alır.